Enver GÜLER

Tarih: 11.10.2025 13:03

Hasankale Patatesi: Toprağın Altındaki Hazine

Facebook Twitter Linked-in

Pasinler Ovası, bereketiyle Doğu Anadolu’nun tahıl ambarı olarak bilinir. Ancak bu ovanın bir başka saklı hazinesi daha var: Hasankale patatesi. Lezzeti, dayanıklılığı ve kalitesiyle bilinen bu patates, aslında Türkiye çapında bir marka olabilecek potansiyele sahip. Ama ne yazık ki yıllardır bu değer toprağın altında kalıyor.

Hasankale patatesi, sert iklimin, temiz suyun ve kara toprağın birleştiği bu topraklarda yıllardır yetişir. Kabuğu kalın, tadı yoğun, dayanıklılığı yüksek… Ama en önemlisi, üreticisinin duasıyla, sabrıyla büyür. Ne var ki bu değerli ürün, yıllardır hak ettiği değeri bulamıyor.

Çiftçi, yaz sıcağında toprağı belleyip tohumu eker, suyunu verir aylarca göz nuru gibi bakar. Hasat zamanı geldiğinde ise ürününü birkaç liraya tüccara satmak zorunda kalır. Çünkü bölgede ne doğru düzgün bir soğuk hava deposu vardır, ne de bir işleme fabrikası. Ürününü depolayamaz, işleyemez; mecburen elden çıkarır.

Bugün Erzurum pazarlarında, hatta İstanbul ve Ankara hallerinde Hasankale patatesi satılıyor ama kimse bunun bir marka olduğunun farkında değil. Çünkü ne coğrafi işaret alınmış, ne de bu ürünün hak ettiği tanıtım yapılmış. Çiftçi, emeğinin karşılığını alamıyor; patatesi kilosu birkaç liraya satıyor. Oysa aynı ürün işlenip “cips”, “dondurulmuş patates” veya “nişasta”ya dönüştüğünde değeri kat kat artıyor.

En büyük eksiklik, bölgede işleme ve depolama tesislerinin olmayışı. Çiftçi ürününü depolayamadığı için elden çıkarmak zorunda kalıyor. Bu da tüccarın işine geliyor; üretici zarar ediyor, kazanan yine aracılar oluyor.

Bir de işin göç boyutu var. Pasinler’in gençleri büyükşehirlere gidiyor, tarlada yaşlı çiftçiler kalıyor. Gençlerin kalması için tarımdan para kazanması şart. Hasankale patatesi işlenip marka değeri kazanırsa, ovada yeni fabrikalar açılır, istihdam artar, göç tersine döner.

Çözüm aslında çok basit:

Coğrafi işaret alınarak “Hasankale Patatesi” adıyla tescillenmeli.

Modern soğuk hava depoları ve işleme tesisleri kurulmalı.

Çiftçiler kooperatifleşerek pazarlamada söz sahibi olmalı.

Devlet ve belediyeler bu ürünü marka değerine dönüştürecek teşvikler vermeli.

Unutmayalım ki, Pasinler Ovası’nın altındaki en değerli maden, altın değil; Hasankale patatesidir. Yeter ki biz bu değeri toprağın altında bırakmayalım.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —