Eskiler derlerdi ki “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.” (Nasihat ile yola gelmeyenin azarlanması gerektiğini, azar ve nasihat ile yola gelmeyenin ise hakkının dayak olduğunu anlatan Ziya Paşa tarafından söylenmiş bir özdeyiştir.) Toplum ahlakını bozmanın en üst evresini yaşadığımız şu günlerde sosyal ağlar rezillikte pik yaptı. Kontrol mekanizmaları veya ceza belirleyici mecralar bile hemen her gün yok artık diyor.
Şımarıklık kendi içinde evrim değiştirerek rezillik halini aldı. Genç nesil daha kendini tanımadan bu tuzağın içine girip uzay boşluğundaymış gibi hedefsiz ilerliyor. Artık öyle bir çılgın hal aldı ki aile kavramı ortadan kalkıp kelime anlamını yitirdi.
Seksenli yılların başında Amerikan dizisi Dallas da öpüşme sahnesi çıkınca televizyon karşısında kim nereye kaçacak belli değildi.
Oysa güncellenmiş günümüzdeki dizilerde bir öğrenci öğretmeninin yanında sınıf arkadaşına hocam bu benim sevgilim diyebiliyor. Yok artık değil mi ama var var artık.
Fatih Sultan Mehmet Han çocukken çok yaramaz bir öğrenciydi. Ders esnasında yaptığı şımarıklıklarla Hocası Akşemseddin’i çileden çıkarırdı. Hocası kendisine kızdığı zaman hemen “Ben Padişahın oğluyum bana bir şey yapamazsın” deyip tehdit ediyordu. Padişaha şikâyet etmeyi edepsizlik sayan Akşemseddin, durumu II. Murat’a anlatamıyordu. Ancak gün geldi artık küçük Mehmet’in yaptığı yaramazlıklar çekilmez hale geldi. Bunun üzerine destur dileyip II. Murat’ın huzuruna çıktı.
“Padişahım size bir hususu arz edeceğim ancak hayâ ediyorum” deyince II. Murat “Buyur çekinmeden anlatabilirsin” dedi. Bu söz Akşemseddin’i rahatlattı ve başladı olayı anlatmaya. Padişahım oğlunuz, ciğer pareniz Fatih çok yaramaz, onun yaramazlıkları yüzünden ders işleyemiyorum, kendisine kızdığım zamanda hemen sizinle beni tehdit ediyor deyince II. Murat Akşemseddin’in yanına gelerek kulağına bir şeyler fısıldar. II. Murad’ın kulağına söylediği sözleri duyan Akşemseddin çok şaşırdı.
Bu ne plandı, mümkün değildi bu planı uygulamak. Akşemseddin plan konusundaki rahatsızlığını padişaha ilettiyse de Padişah onu dinlemedi ve bu iş olacak dedi. Ertesi gün yine derste Fatih Sultan Mehmet yaramazlık yapıyordu. Akşemseddin’in uyarısına aynı tehdit cevabını verdiği sırada Padişah ansızın kapıyı açıp içeri girdi. Bu olay karşısında Akşemseddin hiddetlenerek Padişaha bağırdı ve bir tokat atarak, bu şekilde sınıfa giremeyeceğini izin istemesi gerektiğini söyleyerek derhal dışarı çıkmasını istedi. Padişah mahcup bir şekilde boynunu bükerek özür diledi ve dışarı çıktı. Olaylar karşısında Fatih Sultan Mehmet’in nutku tutulmuş ne yapacağını şaşırmıştı.
Güvendiği babası tokat yemişti. Fatih Sultan Mehmet allak bullak olmuştu. Az sonra kapı vuruldu ve Padişah mahcup bir şekilde içeri özür dileyerek girdi. Plan muhteşem bir şekilde işlemişti. O günden sonra Fatih Sultan Mehmet asla yaramazlık yapmadı. Çünkü güvendiği dağlara kar yağmıştı.
Ne ara bu hale geldik. Artık tekdir yerini bazı ceza ve yasaklamalara bırakmalı.
Hemen her gün yok artık denecek olaylar oluyor. Yeter ama ahlaki değerlerimiz aldı başını gidiyor. Birileri çıkıp artık yeter demeli. Birey olarak sorumlu olduklarımıza gereken değeri ilgiyi verip sabırla beklemeli. Yasaklı maddelerin indiği yaş grubu yada istismarlar daha neler yok artık. Var var artık.
Kalın sağlıcakla