Cumhuriyet ve laiklik…
Bir ülkenin sadece geleceğini değil; kadınlarının özgürlüğünü, hayallerini ve sesini aydınlatan iki büyük ışık. Toplumun değişimini, dönüşümünü ve ilerleyişini en iyi bu iki ilkenin yarattığı iklimde okumak mümkündür.
Bugün 5 Aralık…
Türk kadınlarının seçme ve seçilme hakkını kazandığı o tarihi günün yıldönümü. Bir hak kazanımından çok daha fazlası… Kadın emeğinin, aklının, vicdanının ve üretiminin hayatın her alanına değebilmesinin simgesi… Bir anne gülüşünde, bir öğretmenin gözlerindeki coşkuda, bir genç kızın kurduğu cesur hayallerde karşılığını bulan bir devrimdir bu.
Bu yüzden bugün sadece bir kutlama değil; aynı zamanda bir hatırlatma günüdür. Hakların kendiliğinden var olmadığını, her birinin büyük bir mücadeleyle kazanıldığını, korunması ve güçlendirilmesi için hep birlikte emek verilmesi gerektiğini hatırlatır bize.
Kadınlarımızın yürüdüğü yolu güzelleştirmek, seslerini duyurabilecekleri alanları büyütmek, hayata eşit ve özgür bir şekilde katılabilmeleri için yüreğimizle, sözümüzle ve duruşumuzla yanlarında olmak hepimizin sorumluluğu. Çünkü Cumhuriyetin en güzel yanı; kadınlarla birlikte büyüyen bir geleceğe kapı aralamasıdır.
Ve elbette…
Bu yolu umutla açan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, kadınların toplumsal varlığını güçlendirmek için mücadele eden tüm Cumhuriyet kahramanlarını saygıyla anmak boynumuzun borcudur.
Bugün; çalışkanlığıyla, onuruyla, cesareti ve azmiyle hayatın yükünü omuzlarında taşıyan tüm Türk kadınlarını gönülden selamlıyorum.
Onların varlığıyla ülke daha güçlü; onların mücadelesiyle gelecek daha aydınlık…
