Yapılan araştırmalar, doğru ve yeterli beslenme sağlandığı takdirde, oruç tutmanın vücudu toksinlerden temizleyici etkisi olduğunu gösteriyor. Bu doğrultuda; Ramazan ayında uygulanması gereken beslenme programı, en az 3 tercihen 4 öğün (Sahur, iftar açılışı, iftar yemeği, gece yatmadan önce bir ara öğün) içeriyor olmalıdır. Orucu açarken ise özellikle; enerji verecek, kan şekerini düzenleyecek ve sıvı ihtiyacını karşılayabilecek besinler seçmek daha doğru olacaktır.
İSTANBUL (İGFA)- Ramazan ayında doğru beslenme tarzı ve doğru egzersizler ile metabolizmanın yavaşlamasını engellemek ve kilo almadan oruç tutabilmek mümkün. Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Derya Fidan, açıkladı.
Fidan, "Açlık metabolizmasında; sindirim sistemi yavaşlar, vücut enerji depolarını koruma altına alır ve enerji harcamasını kısıtlar. Bu sebeple bazal metabolizma hızında bir düşüş gerçekleşir. Yemek saatlerinde vücudunuza aşırı derecede besin yüklendiğiniz takdirde, vücut bu enerji fazlasını yağ depolarına gönderecektir. Bunun aksine hafif ve küçük öğünler tüketirseniz ve bunun yanına egzersizi de eklerseniz sindirim sisteminizin çalışması ve kasların harcadığı enerjiyle birlikte metabolizmanız hızlanacaktır. Böylece; bu depolama sürecinin aksine, vücudunuz yağ yakımını gerçekleştirecektir" dedi.
"ORUÇLUYKEN HAFİF SPORLARI YAPABİLİRSİNİZ"
"Oruçluyken spor yapmak mümkün ancak, yaptığınız egzersizin şiddetini azaltmalısınız. Karaciğerinizde ve kaslarınızda depo edilen şeker azaldığı ve terle kaybedilen su artırdığı için, yüksek yoğunluklu egzersizleri tercih etmemelisiniz" diyen Fidan, "Oruçluyken terletmeyen egzersizler, örneğin; pilates, yoga, reformer pilates, düşük tempolu yürüyüş veya yüzme gibi düşük şiddetli aerobik egzersizler yapılabilir. Egzersiz programının şiddetini; antrenman sürelerini kısaltıp, dinlenme sürelerini artırarak, set sayıları ve kullandığınız ağırlıkları azaltarak ayarlayabilirsiniz.
Egzersiz iftardan önce yapılacak ise iftar ve sahur arasında yeterli miktarda sıvı, karbonhidrat ve protein aldığından emin olunmalıdır. Sabah saatlerinde yapacağınız pilates ve yoga ise vücudun kan akışını hızlandırarak kendinizi gün içinde enerjik hissetmenizi sağlayacaktır. İftardan sonra yapılacak egzersiz için de, yemekten sonra 1-1,5 saat beklemelidir. Kısa süreli, düşük yoğunluklu bir egzersiz yapılabilir. Düşük tempolu yürüyüş, bisiklet, yüzme gibi yağ yakımını da uyaracak egzersizler yapılabilir. Pilates, yoga gibi egzersizler sindirim sistemini de harekete geçirerek hazımsızlığını giderecek ve vücudunuzdaki ödemi dağıtacaktır. Eğer yüksek şiddetli kardiyo egzersizi veya ağırlık (özellikle hipertrofi) antrenmanı tercih ediliyorsa, kasların kendini yenilemek için yeterli miktarda besin kaynağı bulamayacağından kas lifleri kendini yenileyemeyecek ve iyileşme yeteneğin azalacağından sakatlanma riski artacaktır" ifadelerini kullandı.
"YETERİNCE SU İÇTİĞİNİZDEN EMİN OLUN"
Sıvı kaybının en aza indirgenmesi için oruçluyken terletmeyen egzersizler yapılmalıdır. İftarla sahur arasında vücut ağırlığının her kilogramı başına en az 30 ml kadar su tüketmeli ve iftardan spora kadar en az 500 ml su tüketilmiş olunmalıdır. Çay ve kahve gibi idrar söktürücü sıvılar sınırlandırılmalıdır. Sıvıyla birlikte mineral kaybınız olacağından suyun içine limon suyu, maden suyu gibi mineral kaynakları eklenerek kas tonusunun önüne geçebilirsiniz" dedi.