Karne çocuğun değerini belirleyen ölçüt değildir

Karne çocuğun değerini belirleyen ölçüt değildir

Karne çocuğun değerini belirleyen ölçüt değildir

Sömestr tatili için ebeveyn tutumlarının önemine değinen Psikolog Buse Başakgil, çocuk ile anne- baba arasındaki iletişim kopukluklarının çocuğun ailesinden uzaklaşarak dış çevreye yönelmesine neden olacağını vurguluyor.

İSTANBUL (İGFA) - Sömestr tatilinin geldiği bu günlerde her ne kadar çocukları ve gençleri tatil heyecanı sarmış olsa da kimi ailelerde karne gerginliği yaşanıyor.

Başarısızlığın geçici bir durum olduğunu belirten Psikolog Buse Başakgil, karnedeki notların çocuğun kimliğine ait bir özellikmiş gibi yaftalanmasının ve “Sen tembelsin, yaramazsın, aklın beş karış havada! Bu gidişle ikinci dönemde sınıfı geçemezsin, bu kadar çalışmayla başarılı olamazsın” gibi söylemlerden uzak durulması gerektiğinin altını çizdi.

“PAHALI HEDİYE, ÖĞRENME VE GELİŞME HEDEFİNDE SAPMAYA NEDEN OLUYOR”

Okul dönemi çocuk ve gençler için iletişim süreçlerinde hediyenin önemi de değinen Psikolog Başakgil, “Hediye seçiminde daima öncelik sözlü ödül olmalı, daha sonra ise çocuğun istediği, yaşı ve sınıfı ile uyumlu bir maddi ödül olabilir. Maddi ödülün değerinden çok, sembolik anlamı önemlidir. Özellikle ilkokul seviyesinde olan çocuklar için, karmaşık olmayan basit oyuncaklar, boya kalemleri, top, bisiklet, giysi, doğa tatili, sinema ve müze gezileri olabilir. Karne hediyesi olarak bilgisayar, çok pahalı oyuncaklar, değerli takı, cep telefonu, evcil hayvan alımını önermiyoruz. Çocuk ders notlarının yüksek olduğunda pahalı bir hediye ile ödüllendirildiğinde çocuğun birincil hedefi öğrenmek ve gelişmekten çok ödüle ulaşmak olacaktır. Dolayısı ile anne ve baba ile çocuk arasında yapılan hediye anlaşması ya da pazarlığının, öğrenme ve okul başarısına hiçbir katkısı olmayacaktır.” diye konuştu.

Ebeveynlerin karne dönemi ile ilgili bazı hatalı kalıp davranış süreçleri olduğunu ifade eden Psikolog Başakgil, “Öncelikle kötü not getirdiği için ilgi duyduğu voleybol, futbol benzeri bir alanı kısıtlamak sıklıkla karşılaştığımız hatalı davranış modellerinden. Ayrıca sürece değil sonuca odaklanmak yani karnedeki notlar kötü gelse dahi dönem içerisinde ders çalıştığı, emek verdiği görülen çocuğun notu kötü diye onu yargılamakta bu duruma dahil olan davranışlardan. Yine karne ilk görüldüğünde ilk önce düşük notlara odaklanıp bunlar üzerinden yorumlar yapmak ve kötü not getirdi diye çocuğunuzu şefkatten, ilgiden ve sevgiden mahrum bırakmak gibi tutumlarda, klinik olarak sıklıkla karşılaştığımız ve onaylamadığımız durumlardır.” dedi.


Haber Kaynak : İGFA

TEV, Türk sanat müziğinin değerli ismi Safiye Ayla'yı unutmadı

Dikkat! “Az miktardan bir şey olmaz” demeyin!

Kış hastalıklarına karşı 8 kritik öneri!

TOSF 30 şehire daha ulaşarak 'Velinin karnesi nasıl' diye soracak

İstanbul Beylikdüzü’nde duyarlılık örneği

İstanbul Bakırköy vatandaşın yanında

Cumhurbaşkanı imzaladı... Türkiye Adalet Akademisi Altun'a emanet

Düzce'de araç trafiğine kapalı caddede kaza

Yapay Zeka Araştırma Komisyonu ilk toplantısını yaptı... Bugünün değil, yarını kökten değiştirecek güç!

Rauf Denktaş İstanbul Beylikdüzü'nde anıldı

Özel: Fileyi ben tutayım, sen doldur!

Form Şirketler Grubu yüzde 15 büyüdü

Kocaeli'de tek bir cami bile SGK borcu karşılığında devredilmedi!

BİN-İL-DER’den İstanbul Valisi Davut Gül’e Ziyaret

Bursa İnegöl'de fuar öncesi eğitim