DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı, İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, AKP ve MHP tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan ve mevcut basın kanunlarında değişiklik öngören kanun teklifini eleştirdi.
ANKARA (İGFA) - DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı, İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Hükümet'in seçime giderken tüm toplumu baskı altına almaya çalıştığını söyledi.
Hükûmet kötü yönetimi sebebiyle Türkiye'yi çıkmaza sürüklediğini belirten Yeneroğlu,"Her gün ülkenin her tarafından hükümete “artık yeter” diyen tepkiler duyuyoruz. İşte bu tepkiler duyulmasın, insanlar konuşmaya çekinsin, yapılan yanlışlar ifade edilmesin diye hükümet, basını ve sosyal medyada fikirlerini dile getiren insanları susturma çabası içerisine girdi" diye konuştu.
"Gazetecileri, internet haber sitelerini susturalım, sosyal medyada görüşlerini paylaşan vatandaşları susturalım, susmayanları yargılayalım, sitelerini kapatalım, cezalarla yıldıralım diye kanun teklifi verdiler" diyen Yeneroğlu, “Zaten milletin desteğini nasıl alırız, ülkede işleri yoluna nasıl koyarız, adaleti nasıl tesis ederiz, demokrasiyi nasıl güçlendiririz, ekonomiyi nasıl düzeltiriz diye kafaları çalışmıyor. Onun yerine; ülkeyi daha despot bir anlayışla yöneterek haber alma ve ifade özgürlüğünün kısıtlandığı, insanların susturulduğu bir ortamda baskıyla, hilelerle, kamu gücünü ve hukuku milletin sırtında bir sopa gibi kullanarak bir şekilde seçim kazanabilir miyiz diye somut planlar yapıyorlar. İşte bu çirkin planların sonucu olarak Basın Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifini meclise getirdiler" diyerek teklifi eleştirdi.
Yeneroğlu, dertlerinin dezenformasyonla mücadele olmadığını öne sürdü.
"Makbul gazeteci oluşturma çabalarının demokrasilerde yeri yoktur" diyen Yeneroğlu, “Bu kanun teklifi ile birinci olarak, basın kartı alabilecek kişiler ile basın kartı alabilecek kişilerde aranan şartlara ilişkin düzenlemeler, Basın Kanunu içinde düzenlenmek isteniyor. Bugün gözaltına alınan, tutuklanan gazeteciler hükümete hatırlatıldığında utanmadan ‘zaten onlar gazeteci değil’ diyorlar. İşte bu sözü daha rahat söyleyebilmek için bu düzenlemeyi getiriyorlar. Hükümetin, uysal gazeteci, makbul gazeteci oluşturma çabalarının demokrasilerde yeri yoktur. Demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye’de gazeteciler özgürce konuşabilmeli, yazabilmeli ve soru sorabilmelidir" diye konuştu.