Depremzede kadınlar, deprem travmasını nasıl aşmalı?

Depremzede kadınlar, deprem travmasını nasıl aşmalı?

Depremzede kadınlar, deprem travmasını nasıl aşmalı?

Depremzede kadınların sahip oldukları sorumlulukların da etkisiyle felaketten çok daha fazla etkilendiğini belirten uzmanlar, kadınların bu dönemden en az hasarla çıkması için yapılması gerekenlere işaret ediyor.

İSTANBUL (İGFA)- Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada özellikle depremzede kadınların yaşadığı travma ve baş etme yollarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

Bu dönemde depremzede kadınların yükünün daha da ağırlaştığını söyleyen Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, depremin kadın, erkek, çocuk her yaştaki insanı derinden etkilemekle birlikte kadınlar için zorluğun çok daha fazla olduğunu kaydetti.

"Kadınlar ailedeki diğer üyelerin, varsa engellilerin, yaşlıların bakımından birincil derecede sorumlular" diyen Demirsoy,  "Bakım verme sorumlulukları onların yaşadığı güçlükleri daha da ağırlaştırıyor. Evini, eşyalarını, düzenini kaybetmekten ötürü kendi temel fiziksel ihtiyaçlarını bile güçlükle karşılarken bir yandan da bakımından sorumlu olduğu kişileri korumak, kollamak durumundalar. Bakımından sorumlu olduğu engelli veya yaşlı bir birey, ya da küçük bebeği varsa bunun getirdiği hareket kısıtlılığı koşullarını daha da ağırlaştırıyor. Yemeğe, suya erişmek, yardım malzemeleri için sıraya girmek gibi işleri yapmaları gerektiğinde onları bırakıp bunu yapabilmeleri ayrı bir zorluk" diye konuştu.

BİR YAŞAM DÜZENİ OLUŞTURULMASI İYİLEŞME SÜRECİNİ BAŞLATACAK

Depremzede kadınlara bu dönem için tavsiyelerde de bulunan Uzman Klinik Psikolog  Demirsoy, “Depresyondan korunmak için imkânlar çerçevesinde yaşam rutinlerini oluşturmaya çalışmak, felaketten önceki yaşam amaçlarını kendine hatırlatmak ve bunlarla ilgili davranışlara yavaş yavaş geri dönmek yardımcı olacaktır. Kadınların geçici bile olsa depremden sonra barındıkları yerde bir yaşam düzeni oluşturmaları, kendi ailesinin yemeğini, yaşadığı yerin temizliğini yapabilir duruma gelmeleri psikolojik olarak iyileşme sürecini başlatacaktır. Kurumlar tarafından yapılan yardımlarda da bunu sağlayabilecekleri imkânları sunabilmek önemlidir" dedi.

TRAVMAYI AŞABİLMEK İÇİN BU TAVSİYELERE KULAK VERİLMELİ

Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, yaşanan bu ağır travmayı aşabilmek için dikkat edilmesi gerekenleri de şöyle sıraladı:

  •     Kayıpların yokluğu ile yaşamaya uyum sağlayabilmek ve iyileşmek için kendine zaman tanımak.
  •     Üzüntü ve acı gibi duyguları hissetmek ve yas tutmak için kendine izin vermek.
  •     Yaşadıklarını konuşmak, paylaşmak.
  •     Duygusal olarak hassas dönemdeyken yemek, uyku gibi ihtiyaçlarını ve fiziksel sağlığını ihmal etmemek.
  •     Belirsizlikleri ortadan kaldırmak için bazı yaşam rutinleri oluşturmak.
  •     İyileşme ve başa çıkma sürecini geciktirebilecek, olumsuz etkileyecek alkol, madde, sigara gibi uyuşturucu mekanizmalardan kaçınmak.
  •     Yıkım ve kayıplarla ilgili haberler maalesef televizyonlarda sürekli yayınlanıyor, travmatik olayı tekrar tekrar yaşamaya yol açtığı için bunları izlemeyi sınırlamak.
  •     Ailesine bakım verirken tükenme noktasına gelmeden yardım isteyebilmek.
  •     Bu süreçte taşınmak iş değiştirmek gibi önemli yaşam kararları vermekten kaçınmak.
  •     Günlük sorumlulukları ve rutinleri sürdüremediğini, süreğen sıkıntı ve umutsuzluk duyguları içinde olduğunu fark ettiğinde bir ruh sağlığı uzmanı ile görüşmek.

Haber Kaynak : İGFA