Avrupa Birliği Projesi MATILDE ile Bursa'nın Karacabey ilçesinde göçün etkileri araştırıldı.
BURSA (İGFA) - Hayata Destek Derneği ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin de dâhil olduğu Avrupa Birliği projelerinden MATILDE, Avrupa’daki 10 ülkede kırsal kalkınmada göçün etkilerini araştırıyor.
Akademisyenler ve sivil toplum örgütlerinin işbirliğiyle hayata geçirilen projenin Türkiye’deki çalışmaları, Bursa’nın Karacabey bölgesini odağa alıyor. Çalışmanın raporu ve öneriler, 18 Aralık Dünya Göçmenler Günü öncesinde kitap haline getirildi.
Projede, Avrupa’nın 10 ülkesinde,[3] 13 kırsal ya da dağlık bölgede, göçün bu bölgelerdeki etkilerine kalkınma, sosyal uyum, istihdam, eğitim, entegrasyon, hizmetlere erişim gibi çeşitli açılardan bakıldı. Her ülkede akademisyenler ve yerel sivil toplum örgütleri iş birliği içinde saha çalışmaları yürütüldü. Bu çalışmalarla bölgelere özel temel sorunlar belirlendi ve bu sorunların çözümüne yönelik paydaşlarla derinlemesine mülakatlar, yuvarlak masa toplantıları ve odak grup görüşmeleri düzenlendi. Üç yılın sonunda bu çalışmaların çıktıları politika önerileri haline getirilmeye başladı.
Projenin Türkiye ayağı ise Hayata Destek ve İstanbul Bilgi Üniversitesi iş birliğinde Bursa’nın Karacabey bölgesindeki saha çalışmaları ve araştırmalarla tamamlandı.
Araştırma, tarımsal üretim açısından önemli bir role sahip Karacabey bölgesinde, göçün iş piyasasına etkilerini odağa aldı. Raporlarda ortaya çıkan bazı sorunlar ve konu başlıkları şöyle:
- Kırsal nüfusun azalması, tarımsal arazilerin atıl bekletilmesi ve sanayileşme gibi faktörler göçmen işçi gücüne ihtiyacı giderek artırıyor.
- Alan araştırmaları, göçmenlerin özellikle tarım ve hayvancılık sektöründeki iş imkânları nedeniyle Karacabey’i tercih ettiğini gösteriyor. Karacabey kırsalı, önemli ölçüde bölgeye mevsimlik tarım işçisi olarak çalışmak için gelen Suriyelilere ev sahipliği yapıyor. Hayvancılıkta ise özellikle Afgan göçmenler önemli bir yere sahip.
- Geçici koruma statüsündeki Suriyeli çalışanların çalışma izni sorunu ve geçicilik durumunun yarattığı olumsuzluklar hem göçmenlerin sosyal uyumunu zorlaştırıyor hem de yerel kalkınma süreçlerine katılımı engelleyebiliyor. Bursa genelinde kayıtlı Suriyeli sayısı yaklaşık 184 binken, Türkiye vatandaşı olmayan ve çalışma iznine sahip göçmen sayısının sadece 8 bin 600 civarında olması, çalışan haklarından yararlanmak için gerekli olan çalışma iznine sahip olmanın zorluğuna işaret ediyor.
- 2019 verilerine göre, ülke genelinde istihdamın %34,3’ünü kayıt dışı istihdam oluşturuyor; Suriyeli çalışanlar eklendiğinde bu oran %36’yı buluyor.[4] Bu yüksek kayıt dışılık oranı, Karacabey kırsalındaki durumla da paralellik gösteriyor. Çoğunlukla Suriyeli işçiler ucuz işgücü olarak kayıt dışı çalışmak zorunda kalıyor.
- Mevsimlik tarım ya da hayvancılık sektörleri dışında çalışacak göçmenlerin çalışma izni almaları gerekiyor. Çalışma izni ise ikamet edilen ilde kayıt zorunluluğu ve istihdam kotası gibi kısıtlamalara tabi. Söz konusu kısıtlamalar, kayıt dışı göçmen emeğinin kapsamı ve yaygınlığı üzerinde doğrudan bir etkiye sahip.
- Yerel halkla göçmen topluluklar arasında etkileşim eksikliği çalışmada öne çıkan bulgular arasında. Artan bir gettolaşma süreci, toplulukların sosyal ve mekânsal anlamda kendi içine kapanma eğilimleri gözlemleniyor.
Detayı rapora ulaşmak için tıklayabilirsiniz.