Dünya ilaç pazarının 19`uncu sırasında olan Türkiye, önümüzdeki yıllarda iki basamak yükselecek. Yüzde 12 büyüyen pazarın faturası şu anda 22 milyar TL`yi aşmış durumda. Türkiye`nin toplam sağlık harcaması da 120 milyar lirayı geçti. Bu tablo içinde birçok yeni girişim ve inovasyon da hızla büyüyor. Klinik araştırma sayısında dünyada 29`uncu, Avrupa`da ise 17`nci sırada olan Türkiye`de İstanbul Sağlık Endüstrisi Kümelenmesi`nin (İSEK) Genel Müdürü Prof. Dr. Rana Sanyal, örnek oluşturabilecek bir projeye imza attı. Aynı zamanda bir girişimci olan Sanyal, kansere karşı akıllı tedaviler üzerine çalışan RS Research`ün kurucusu. Sanyal, kanser alanında yürütmekte olduğu ilaç araştırmalarıyla yakın zamanda Avrupa Yatırım Fonu (EIF) olan teknoloji temelli risk sermayesi fonu ACT`den 1.1 milyon euro tutarında yatırım aldı.
17 ÜNİVERSİTEDEN KATKI
Sanyal, `hedefli kanser ilacı` projesini şöyle özetliyor: "Vücuttaki tümör hücresine girerek kanseri yok ederken yan etkileri en az düzeye indiren bir ilaç yöntemi geliştirdik. Bu sayede kemoterapi ilaçlarının yan etkileriyle de savaşmış oluyoruz. Türkiye`de ilaç alanında ilk defa bir risk sermayesi fonundan yatırım aldık." 2010`da kurulan İSEK, Teknopark İstanbul koordinatörlüğünde ve İstanbul Sanayi Odası, Boğaziçi Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, Acıbadem Üniversitesi kurucu üyeliğinde 17 üniversitenin katkı sağladığı bir kümelenme. 150`den fazla firma bu projeden fayda sağlarken, 50`nin üzerinde araştırmacının çalıştığı ve farklı binalarda çalışmaların yürütüldüğü İSEK bugüne kadar 50 milyon TL fon kullanmış.
30 GÜN DAYANAN AŞI
Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nesrin Özören`in önderliğinde geliştirilen bir diğer proje ise dünyada bir ilk. Geliştirilen kimyasal i le oda sıcaklığında 30 gün dayanabilen aşı üretildi. Bu teknoloji Japonya ve ABD`den patent aldı. Bu teknoloji ile soğuk zincir standartlarından bağımsız olarak dünyanın her yerine aşı gönderilebileceği özellikle de dünyası sarsan virüs tedavilerinde katkı sağlayacağı ifade ediliyor.
BÜTÇE 100 MİLYON DOLARI AŞMIYOR
Rektör Prof. Dr. Mehmed Özkan, Boğaziçi`nin araştırma üniversitesi olarak seçilmesinin ardından kaynak ihtiyacının daha arttığına işaret ederken üniversitelerin akademik başarılarına göre bütçeden kaynak alması gerektiğini söyledi. Özkan şöyle konuştu: "Toplam bütçemiz 100 milyon doları bulmuyor. Yabancı rakiplerimizde 1.5 milyar doları bulan bütçeler mevcut. Öğrenci harçları biliyorsunuz artık alınmıyor. Sadece buradaki kaybımız bile 18 milyon lira. Bugün yılda bütçemiz diğer üniversiteler gibi yüzde 7 civarında artıyor. Yeni okullarda bu oran biraz daha fazladır normal olarak ama bu bütçeyle yaptıklarımız ortada. Üniversitemizin bütçesini benzer başarı düzeyindeki uluslararası üniversitelerin bütçesiyle kıyasladığımızda 1:20 gibi çarpıcı bir oranla karşılaşıyoruz. Boğaziçi Üniversitesi 2011- 2016 yılları arasındaki araştırma performansıyla aralarında Harvard, Columbia, Princeton ve Yale üniversiteleri başta olmak üzere ABD`nin en başarılı sekiz üniversitesinin yer aldığı Ivy League`i ve İngiltere`nin en iyi 24 üniversitesinin oluşturduğu UK Russell Group`u yakaladı. Bütçemizi yüzde 30 artırsak neler yapabileceğimizi siz düşünün."