Tarih: 13.12.2017 15:37

Küresel ekonomiyi 2018`de yeni riskler bekliyor

Facebook Twitter Linked-in

Küresel ekonominin bu yılı yüzde  3,5`in üzerinde büyümeyle tamamlaması öngörülürken, 2018`de ülke ekonomilerini  yeni riskler bekliyor. 
 
AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, küresel ekonominin bu yıl yüzde  3,5`in üzerinde büyüyeceği tahmin ediliyor. Bu oran, son 8 yılın en iyi büyüme  performansına işaret ediyor, buna karşın 2018 yılında küresel ekonomi önemli  risklerle yüzleşecek.
 
Küresel ekonomi için 2018`de en büyük risk olarak, ABD ile Kuzey Kore  arasında tırmanan diplomatik gerilimin artarak bir savaşa dönüşmesi ihtimali  görülüyor. Böyle bir durumun ortaya çıkmasının Doğu Asya`daki ticaret hatlarını,  tedarik zincirlerini ve bölgesel üretim ağlarını sekteye uğratacağı, ciddi bir  borçlanma riskiyle karşı karşıya kalabilecek ABD ekonomisindeki gelişmelerin de  tüm dünyayı etkileyebileceği ifade ediliyor.
 
ABD`de gelecek yılın ikinci çeyreğinde enflasyonun yükselişe geçme  ihtimali, bir başka riskunsuru olarak görülüyor. ABD Merkez Bankası (Fed), faiz  kararını alırken enflasyondaki gelişmelere bakıyor. Enflasyondaki muhtemel  yükselişlerin Fed`in para politikasında sıkılaştırmayı beraberinde getirebileceği  kaydediliyor. Fed`in daha hızlı bir faiz artırımına gitmesinin ülke varlıklarının  getirisinin yükselmesine neden olması ve gelişmekte olan piyasalarda yatırımları  bulunan yatırımcıların, bu varlıkları satarak ABD`de alım yapmasına yol açması  küresel ekonomi için büyük risk olarak değerlendiriliyor.
 
Küresel ekonomi için gelecek yıla dair gösterilen büyük risklerden  birisi de dünyanın en büyük kripto para birimi bitcoinin değerini aniden kaybetme  ihtimali. Son zamanlarda rekorlar kırarak değerini artıran bitcoin hakkında  uluslararası banka yöneticileri ve yatırım uzmanlarının "tedbirli olunması"  yönünde açıklamalar yapması, "şişen balonun sonunda patlayacağı" endişelerini  gündeme getiriyor. Bitcoinin ani değer kaybetmesinin yatırımcı güvenini sarsacağı  uyarısında bulunuluyor.
 
Fed Başkanlığına aday gösterilen Jerome Powell`ın muhtemel tercihleri  de gelecek yılın riskleri arasında değerlendiriliyor. Powell`ın karar alırken  ekonomik rakamlara odaklanıp odaklanmayacağı ve siyasi gelişmelerden etkilenip  etkilenmeyeceği de gelecek yılın riskleri arasında yer alıyor.
 
ABD piyasalarındaki düzelme ve vergi reformlarının ülkeye etkisinin  beklenenden olumlu olması, AB`de politika faizlerinin ekside tutulmasına son  verilmesi, İngiltere`de yeni hükümetin kurulması olasılığı ve ülkenin AB`den  ayrılma sürecinde yaşanacak gelişmelerin gelecek yıl küresel ekonomiyi etkilemesi  bekleniyor.
 
Bunun yanında, ABD Başkanı Donald Trump`ın taahhüt ettiği korumacı  ticaret politikalarını hayata geçirmek için daha sert adımlar atması, bu yıl  olduğu gibi gelecek yılın da riskleri arasında bulunuyor. Son günlerde tartışmalı  kararlara imza atan Trump`ın politikalarının küresel bir ticaret savaşını  tetiklemesinden ve dünya ekonomisinin resesyona sürüklenmesinden endişe ediliyor.
 
Almanya`nın en büyük bankası Deutsche Bank tarafından, Rusya`daki  başkanlık seçimleri, Çin`de ekonomik büyümenin yavaşlaması, petrol ve emtia  fiyatlarının ani şekilde düşmesi veya yükselmesi, AB`de uygulanan negatif faizde  sona gelinmesi, ABD`de ve AB`de popülizmin ve eşitsizliğin yükselişi ve ABD`de  kasım ayında yapılacak ara seçimler 2018`de küresel ekonominin önündeki en büyük  risk faktörleri olarak sıralanıyor.
 
Banka ayrıca, yüksek enflasyon ve jeopolitik risklerle piyasalarda  oynaklığın artması, İtalya`daki seçim, İrlanda`daki başkanlık seçimleri, Kanada  ve Avustralya gibi gelişmiş ülkelerde ve Çin`de konut balonunun patlamasını da  gelecek yılın riskleri içinde değerlendiriyor.
 
Öte yandan, Rusya`nın ABD başkanlık seçimlerine müdahalesine yönelik  soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Savcı Robert Mueller`ın bulguları 2018`de  süreçleri etkileyecek risklerden biri olarak gösteriliyor.
 
"TRUMP`IN `ÖNCE ABD` POLİTİKASI EN BÜYÜK RİSK"
 
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Uzmanı Altay Atlı,  gelecek yıl için en büyük riskin ABD`nin küresel düzendeki konumunun belirsizliği  olduğunu belirterek, "Bu belirsizlikler, Donald Trump`ın ABD Başkanı olmasıyla  ortaya çıktı, bu yıl iyice güçlendi ve 2018 yılında da devam edeceğe benziyor."  dedi.
 
ABD`nin artık küresel sorunlara küresel çözümler getirme konusunda  öncü bir rol oynamak yerine, içine kapanarak kendi çıkarlarını ön planda  tuttuğuna işaret eden Atlı, "Trump`ın deyimiyle `Önce ABD` diyorlar. Bu durum  özellikle küresel ekonominin hassas bir dönemden geçtiği günümüzde son derece  sıkıntılı bir durum yaratıyor." diye konuştu.
 
ABD`nin Avrupa ve Asya`daki müttefiklerinin de artık kendi  güvenlikleri konusunda bu ülkeye ne kadar güvenebilecekleri konusunda kararsızlık  içinde olduklarını dile getiren Atlı, şöyle konuştu:
 
"Son olarak Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, ülkesinin artık  ABD`den bağımsız hareket etmesi gerektiğini söyledi. Japonya ve Güney Kore gibi  ülkeler Trump`ın ABD`sine ne kadar güvenebileceklerini bilemedikleri için kendi  askeri güçlerini artırma yoluna gidiyorlar. Tüm bu belirsizlikler ve  tedirginlikler, bölgesel ve küresel dengeler açısından önemli bir risk  oluşturuyor."

Kaynak: HABER7.COM




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —