ABD Başkanı Trump`ın
Kudüs`ü
İsrail`in başkenti olarak ilan etmesiyle başlayan gerilim sonrası Türkiye, İslam dünyası için büyük öneme sahip
Harem-i Şerif gibi yapıların zarar görmemesi için çaba gösteriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı döneminde İsrail`in Müslümanlara ait kutsal mekânları tahrip ettiğine yönelik iddiaların üzerine bölgeye bir heyet göndermişti. SABAH o heyetin hazırladığı Harem-i Şerif raporuna ulaştı. Raporda şu tespitler yer aldı:
HAREM-İ ŞERİF`E MÜDAHALE İZLENİMİ: Ağlama duvarı boyunca yapılan tünel ve kazı çalışmaları ile ortaya çıkarılan mekânların bazılarına "Kutsalların kutsalına en yakın nokta" levhaları konarak, yer altı sinagogları tesis edilmiştir. Bu husus her an Harem-i Şerif`in altına doğru müdahale edilecekmiş izlenimi vermekte. Harem-i Şerif`e doğru yapılan bir kazı olmasa bile, müdahaledeki ölçek derinliği ile bilimsel kastını aşan müdahaleler yapıldığı intibaını vermektedir.
STANDARTLARA UYGUN DEĞİL: Söz konusu çalışmalar UNESCO`nun 1956 tarihli Arkeolojik Kazılarda Uygulanması Önerilen Uluslararası İlkeleri`ne ve uluslararası mesleki standartlara uygun yürütülmemektedir.
KAYNAKLAR YOK EDİLİYOR: Günümüzde yapılmakta olan bu çalışmalar aslında kültür varlıklarına yüklenmiş olan değerler ve söz konusu kültürlere ait bilgi kaynaklarının yok edilmesi üzerine programlanmış sistemli bir çalışma hissini vermektedir.
OSMANLI ESERLERİ YOK OLABİLİR: İsrail otoriteleri tarafından yapılmakta olan kazılarda, önlem alınmadığı takdirde, Eyyubi, Memlük ve Osmanlı dönemlerine ait hiçbir veri ve eser kalmayacağı net olarak görülmektedir.
İNSAN HAKLARIYLA BAĞDAŞMIYOR: Yahudi cemaatine, Ağlama Duvarı`nda özgürce ibadet etme imkânı sağlayan Müslümanların Mağribi Mahallesi`nin yok edilerek adını bu mahalleden alan Mağribi Kapısı`nı kullanmalarının yasaklanması, insaf ölçüleri ve insan haklarıyla bağdaşmamaktadır.
