Türkiye ekonomisine yönelik olarak son dönemde hız kazanan olumsuz algı oluşturma çabalarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye bu algı çabasının tam tersine, sahip olduğu büyük potansiyelin yanı sıra tüm yatırımcıları cezbeden ülke olma özelliğini güçlendirerek sürdürüyor" dedi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen İnovasyon ve Girişimcilik Haftası Kapanış Töreni`nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin küresel sisteme entegre bir ekonomiye sahip olduğunu, burada iş yapan herkes aslında gayet iyi biliyor" diye konuştu.
IMF BAŞKANI ABANDONE OLDU
Geçmişte oluşturulmaya çalışılan algının, Kurtuluş Savaşı`nın başarıyla sonuçlandırılmasını ve yeni devletin kurulmasını engelleyemediğini ifade eden Erdoğan şöyle devam etti: "Bugün de benzer gayretler, 2023 hedeflerimize ulaşmamıza, demokraside ve ekonomide dünyanın en ileri ülkeleri arasına girmemize engel olamayacaktır. İşte sene 2002. IMF`ye olan borcumuz 23.5 milyar dolar. Sadece paramızı yönetmekle kalmadılar, aynı zamanda siyaseten de bizi yönetmeye çalışıyorlardı. Davos`taki bir toplantıda o zamanki IMF Başkanı bana siyasi akıl vermeye kalktı. Kendisine şunu söyledim: `Siz taksitlerinizi almaya bakın, bize siyasi akıl veremezsiniz, ülkemi siyasette ben yönetirim.` Tabii biraz böyle abandone oldu, `Taksitlerinizi alıyor musunuz?` Sustu. `Alıyor musunuz, onu söyle bana?` `Alıyoruz` dedi. Sene 2013, artık bizim IMF`ye borcumuz kalmadı, bitti, defteri kapadık. Algı operasyonları ile bize çelme takmaya çalışan rakiplerimiz yalanlarının altında ezilecektir."
TÜRKİYE`YE GÜVENİN MESAJI
Girişimcileri kirli propaganda çalışmalarına aldırmadan Türkiye`ye güvenmeye davet eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim ne üretimle ne tasarımla ne yenilikle ne de girişimcilikle bir sıkıntımız yok. Rabbim millet olarak hepsini de bize, bu millete, bu gençliğe ziyadesiyle lutfetmiştir. Şimdi artık bunları kuvveden fiile geçirme zamanıdır. Türkiye orta gelir tuzağından ancak bu şekilde kurtulabilir. Bizim yerimiz, gelişmekte olan değil, gelişmiş ülkeler sınıfıdır. Türkiye, adeta dünyanın kalbi olan bir coğrafyada, istikrar, güven ve umut abidesi olarak yükseliyor. Sadece kendi insanımız değil, bölgemiz ve dünyadaki yüz milyonlarca mazlum gözlerini ülkemize kilitlemiş durumda" diye konuştu.
GİRİŞİMCİLİK FITRATIMIZA UYGUN
Türkçe`ye "Yenilikçilik" olarak çevrilen inovasyon ile "Fırsatları değerlendirme çabası" olarak ifade edilebilecek girişimciliğin esasen Türk milletinin fıtratına çok uygun olduğunun altını çizen Erdoğan, bu konuda dolmuşları örnek gösterdi. Erdoğan, 1929 yılında yaşanan ekonomik buhran döneminde müşteri bulmakta zorlanan bir taksicinin, Cağaloğlu`ndan ilk dolmuşçuluğu başlattığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, arabalı vapurların da bir girişimcilik örneği ve "Türk icadı" olduğunu vurgulayarak, "Osmanlı döneminde Şirket-i Hayriye`ye yönetici olarak atanan Hüseyin Haki Efendi, yolcuları ve arabaları birlikte karşıya taşıyacak bir vapur projesi geliştirir. Rahmetli babam da Şirket-i Hayriye`de çalışmıştır" dedi.
BUNLAR MUSTAFA KEMAL`E EN KORKUNÇ TÜRK DEDİLER
Türkiye`yi karalama kampanyalarının yeni bir vaka olmadığının da altını çizen Erdoğan, gençler için tarihten bazı örnekler vermek istediğini belirterek şunları anlattı: "16 Eylül 1922 tarihli bir Amerikan gazetesinde, İstanbul, gazetenin ifadesiyle `Muhammed- i inanışın merkezi ve Mustafa Kemal de büyük bir politik dini imparatorluk kurmayı planlayan İslam`ın yeni lideri` olarak anılıyor. 19 Eylül 1922 tarihli bir başka Amerikan gazetesi, Mustafa Kemal`in yeni bir Müslüman imparatorluk planladığını, Yunanlıların hezimetinin de bunun ilk adımı olduğunu söylüyor. İlginç değil mi? 10 Ekim 1922 tarihli bir Amerikan gazetesi, Mustafa Kemal`i `Korkunç Türklerin en korkuncu` olarak nitelendiriyor. 17 Kasım 1922 tarihli bir Amerikan gazetesi ise Mustafa Kemal`i `Bir terör sembolü` olarak tanımlıyor. Bu haberlerin bugünkülerden farkı var mı? Bugün de aynısını yapıyorlar, değişen bir şey yok. Ne zaman bu millet ayağa kalkmaya çalışsa hemen `terörist` ve `korkunç` olmakla suçlanarak, olumsuz algı oluşturulmaya çalışılıyor."
KÜRESEL BİR DEVRİMİN AYAK SESLERİ GELİYOR
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın el açan Türkiye`yi 2003`ten itibaren dünyanın en hızlı büyüyen ülkeler sınıfına yükselttiğini, 2013`te aldığı borçları bitirdiğini, dünyanın en büyük projelerini hayata geçirdiğini anlattı. Zeybekci, bugün küresel olarak bir devrimin arifesinde olduklarını belirterek, bu devrimin ayak seslerinin duyulduğunu, silüvetinin göründüğünü, bunu hissettiklerini söyledi. Bu dönüşümün büyük fırsatlarla ve tehditlerle dolu olduğunu dile getiren Zeybekci, bir teknolojik devrimin yaklaştığını, birkaç 5 veya 10 yıl içinde enerji, ulaştırma, üretim, bankacılık, finans ve tüketim gibi alanlarda hiçbir şeyin aynı kalmayacağını bildirdi. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2012 yılında ilki yapılan inovasyon haftasının 15 bin kişi ile başladığını hatırlatarak, "Bugün 70 bin katılıma ulaştık. Geçen beş senede Küresel İnovasyon Endeksi`nde tam 31 ülkenin önüne geçtik. Bu yıl da 43. sıraya yükseldik. Küresel Girişimcilik Endeksi`nde 37. sıradayız" dedi.
BABAYİĞİT SABANCI`DAN ELEKTRİKLİ OTOBÜS
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TEMSA`nın ürettiği elektrikli otobüsle İstanbul Kongre Merkezi`nden Mabeyn Köşkü`ne gitti. Cumhurbaşkanı Erdoğan`a Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı eşlik etti.