Tarih: 06.12.2017 12:37

ANKSİYETE BOZUKLUĞU NEDİR? ANKSİYETE BELİRTİLERİ NELERDİR?

Facebook Twitter Linked-in

Toplumda birçok kişinin zaman zaman başına gelen anksiyete kaygı bozuklu hali, ileri boyutlara vardığı anda hastalık olarak tanımlanır. Geçtiğimiz zamanlarda ünlü şarkıcı Adele ve son olarak da genç oyuncu Hazal Kaya ile beraber gündeme gelen anksiyete toplumun %18`ini etkisi altına alan psikolojik durum bozukluğudur. Hassas ve tedirgin bir bünyeye sahip olan kişilerde görülen ve kişinin iç çatışmasını ortaya çıkaran anksiyete, uzmanlara göre canlının dış ortama uyum sağlama çabasıdır. Peki, anksiyete nasıl anlaşılır, belirtileri nelerdir? Anksiyete nasıl geçer, tedavisi var mı? İşte, günümüz insanının yaşadığı kaos içinde vücudun verdiği olağan dışı tepkilerden anksiyete hastalığına dair tüm ayrıntılar...

anksiyete tedavisi

Anksiyete (kaygı bozukluğu) nedir?

Kaygı bozukluğu olarak da adlandırılan anksiyete yaşayan kişiler, panik seviyelerinin yükseldiği kriz durumlarında sanki çok kötü bir şey olacakmış duygusuna kapılarak içinde bulundukları durumu olduğundan daha kötü, tehlikeli görme eğilimindedirler. Anksiyete (kaygı) bozukluğu yaşayan kişilerde bu his o kadar kuvvetlidir ki sanki hiç geçmeyecekmiş gibi gelir ancak anksiyete (kaygı) bozuklukları çoğunlukla bilişsel davranışçı terapi uygulamalarıyla rahatlıkla tedavi edilebilir.

Araştırmacılar özellikle erken yaşta yaşanan travmatik olayların bireylerin korku işleme mekanizmalarında hassasiyete yol açarak stres tetikleyicilerine karşı aşırı duyarlı hale gelmelerine yol açtığını da belirtiyor. Anksiyeteye etken olan çevresel faktörlerin yanında aynı zamanda genetik faktörlerdir. Son yıllarda yapılan araştırmalar ise, anksiyetenin en yoğun olarak çocukluk ve gençlik çağlarında görüldüğünü ortaya koyuyor. 

anksiyete atağı

Anksiyete neden olur? Ansiyetenin belirli bir nedeni var mı?

Psikiyatri alanında görülen grup hastalıklardan olan anksiyete;  panik bozukluk, fobik bozukluk, obsesif kompulsif bozukluk, sosyal fobi, travma sonrası stres bozukluğu, akut stres reaksiyonu, ayrılık anksiyete bozukluğu gibi rahatsızlıkların şiddeti yoğun olmayanıdır. Anksiyetenin nedenleri ise sanıldığı gibi kesin bir yargı ile ifade edilemez.

Ancak kalıtsal faktörlerin birçok hastalıkta olduğu gibi yaygın anksiyete bozukluğunda da etkisi olduğu kabul edilmektedir. Bunu kabul etmemizi sağlayan ise tek yumurta ikizlerinin her ikisinde birden yaygın anksiyete bozukluğunun olma oranının yüksek olmasıdır. Yine yapılan çalışmalar biyolojik ve çevresel faktörlerin bu bozukluğun nedenleri arasında olduklarını göstermektedir. Birçok psikilojik rahatsızlık gibi anksiyete genetik ve çevresel faktörlerin yanında, kişinin ruhsal durumu ve mizacı ile de yakından ilgilidir. 

Anksiyeteye neden olabilecek tıbbi sebepler;

Kalp hastalıkları

Diyabet

Tiroid problemleri, hipertiroid

Solunum yolu problemleri, astım

Madde bağımlılığı ya da yoksunluk

Kronik ağrılar ve huzursuz bağırsak sendromu

Savaş/Kaç mekanizmasını etkileyebilecek nadir tümörler

anksiyete

Anksiyete belirtileri nelerdir?

Ruhsal durumda meydana gelen değişikliğin fizyolojik durumu da farklılaştırması ile ortaya çıkan anksiyetede bir takım belirtiler baş gösterebilir. Bunların başında; terleme, titreme, çarpıntı vb. gelir. Kaygı bozukluğu olarak bilinen duruma sahip olan kişiler her şeyi olabilecek en olumsuz yönüyle ele alır, moral seviyeleri en alt düzeydedir. Kan basıncı ve kalp atışının şiddeti bedensel olarak da yorgun düşmesine sebebiyet verir. 

Bunların yanında anksiyete yaşayan bireyde meydana gelebilecek belirtiler aşağıdaki gibidir;

Sinirli, gergin, huzursuz hissetme

Kötü bir şey olacakmış gibi hissetme, panik duygusu

Kalp atışlarında hızlanma

Nefes alışın hızlanması

Terleme

Ellerde titreme

Kendini zayıf, güçsüz hissetme

Rezil olmaktan, komik duruma düşmekten korkma

Odaklanmakta güçlük, dikkati kaygı yaratan düşünceden uzaklaştırmakta zorlanma

Uykuya dalmakta güçlük

Mide problemleri, hazımsızlık

Kaygıyı kontrol etmede güçlük

Anksiyeteye neden olduğu düşünülen durumlardan kaçınma hissi

anksiyete tedavisi

?Anksiyete nasıl tedavi edilir? 

Birçok psikolojik rahatsızlık gibi anksiyetede de tedavi için akla gelen ilk yöntem depresyon ilaçları olan antidepresanlar ve psikoterapilerdir. İlaç tedavisinden evvel ilk olarak psikoterapi uygulamaları olan konuşma terapisi ve bilişsel davranışçı terapi uygulaması çok daha önemlidir. Bilişsel davranışçı terapi kişilerde anksiyeteye yol açan düşünce kalıplarını yeniden irdelemelerine ve farklı davranış alışkanlıkları edinmelerine olanak sağlayan bir psikoterapi türü; sorunun çözümü için köküne inmeyi sağlayacaktır. Kişinin mevcut halini kısa süreli düzeltecek ilaç tedavisi ileri safhalardaki kişiler için uygulanmalıdır. 

Bu durumlar varsa hemen doktora görünmelisiniz!

*Fazla kaygılı olduğunuzu düşünüyorsanız ve bu durum iş, aile ve özel yaşamınızı etkilemeye başladıysa,

*Yaşadığınız korku, kaygı ve anksiyetenin kontrolünüzden çıktığını hissetmeye başladıysanız,

*Kendinizi depresyonda hissetmeye başladıysanız, alkol ya da uyuşturucu kullanımı başladıysa,

*Yaşadığınız kaygıların fiziksel bir sağlık sorunu nedeniyle olabileceğini düşünüyorsanız
İntihar ya da ölüm ile ilgili düşünceleriniz başladıysa hiç gecikmeden bir doktora görünerek durumu iyileştirmelisiniz. 

anksiyete bozukluğu

Anksiyete (krizi) atağı nedir? Bu durumda ne yapılmalıdır?

Kalp atışlarının aniden hızlanması, vücudunuzda bir anda başlayan uyuşmalar, anlam veremediğiniz titremeler, soğuk terlemeler, geçmeyen bir ?her an çok kötü bir şey olacakmış? duygusu, dünya sanki üzerinize geliyormuş gibi hissetmenizi sağlayan bir daralma hissi olan anksiyete atağı, içerilerde sinsice ilerleyen ve durumu kurtarmak için hemen harekete geçmeniz gereken bir haldir.

Bu durumdan kolayca sıyrılmak için aşağıdaki önerilere kulak vermelisiniz;

-Hangi tür bir anksiyete bozukluğu yaşadığınızı, belirtilerini ve özelliklerini öğrenin.

-Mutlaka bir psikoterapist ile görüşmeye başlayın.

-Anksiyetenin sağlığınızı hem psikolojik hem fiziksel olarak etkileyen bütünsel bir rahatsızlık olduğunu unutmayın.

-Anksiyete atağı yaşadığınızı anladığınız anda sizi destekleyen kişilerle iletişime geçin.

-Vücudunuzu düzenli olarak hareket ettirin, oturma sürenizi bir saatten uzun tutmayın.

-Vücudunuzun ihtiyacı olan uykuyu aldığından emin olun, gece uykunuzun bölünmemesine dikkat edin.

-Rahatlama tekniklerini öğrenin.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —