Antalya Sivil Düşünce Platformu Derneği`nin düzenlediği bir kahvaltıda sivil toplum kuruluş derneği temsilcileri ve iş adamlarıyla bir araya gelen
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı
Menderes Türel,
Antalya`ya yapılacak olan projelerin detaylarını paylaştı. Yapılan yatırımların büyüklüğüne işaret eden Türel, projelerin hayata geçirilmesiyle birlikte
Antalya`nın turizmde daha büyük yol kat edeceğini, esnaf ve vatandaşların da bu projelerden olumlu yönde etkileneceğini kaydetti. Büyük projelerin özellikle dünyaca ünlü konyaaltı sahilini de içinde barındıran
Konyaaltı ilçesine yapıldığına işaret eden Türel, kruvaziyer liman projesiyle dünyada bir ilki yapmak istediklerini söyledi. Türel, projeleri eleştirenlere karşı da, "Vizyon fukaraları` tabirini kullandı.
"ARTIK DEVLETLER DEĞİL, ŞEHİRLER YARIŞIYOR" Turizm ve marka şehri olmanın sözle olmaması gerektiğini vurgulayan Türel, "Bu sözle olsaydı hepimiz kürsülere çıkar konuşurduk, mesele biterdi. Bir dünya şehri projeyle olur. Rakiplerinizle yarışmak suretiyle onlardan daha iyisini ortaya koyarak olur. Bunu artık dünyada eskiden devletler yarışırdı şimdi şehirler yarışıyor. Şehirlerin yarıştığı noktada millet aya gidiyorken biz yaya kalamayız. Biz onlar gibi koşacağız, onlardan daha hızlı koşacağız çünkü bizim bir açık kapatmak gibi bir mecburiyetimiz var"diye konuştu.
"O ŞEHİRLERİ YAKALADIK" İlk siyasete girdiğinde
Antalya için
Londra,
Paris,
Barcelona,
Miami, Newyork, Havai, ve
Dubai gibi şehirleri geçme gibi bir hedef belirlediğini belirten Türel, "Onları kendimize örnek almak için değil, şehirler yarışında onları geçmek için kendimize bir hedefi ortaya koymuştuk. Tabi o gün medya mensubu arkadaşlar vardı, saydığımız şehirlerden en parlağı olarak Duabi`yi seçip `
Menderes Antalya`yı
Dubai`ye çevirecek` dediler. Bugün artık 2004`te söylediğimiz o şehirleri yakaladık. Oraları gördüğümüzde,
Antalya`mızın onların seviyesinde bir şehir olduğunu, bir çok hususta onlardan geri kalmadığını gördük"dedi.
"İLK TALİMATIM: `KALDIRIMI, KALDIRIN` OLDU" Bir şehrin vizyon şehir olması için önce alt yapısının bitirilmesi gerektiğini belirten Türel, şunları söyledi: "Sizin alt yapıyı bitirmediğiniz müddet içerisinde yapacaklarınız tamamen göz boyamaktan ibarettir. Ben ilk belediye başkanı seçildiğim 2004 yılında önüme bir sürü kaldırım projesi geldi. Dedim ki arkadaşlara, `Bu kaldırımı yapacağız zaten, bunun altında kanalizasyon var mı? Yok. Yağmur suyu kanalı var mı? Yok. Drenaj var mı? Yok.` Bu kaldırımı niye yapıyoruz o zaman. İlk talimatım, `kaldırımı, kaldırın` oldu. Önce alt yapıyı yapalım, ondan sonra kaldırımı yapalım. Tribüne oynayacaksak, biz göz boyamaya niyetli bir siyasetçi olacaksak, `o bizim defterimizde yazmaz, dolayısıyla mümkün değil` dedik ve ilk dönemde 800 kilometreye yakın kanalizasyon hattı
Antalya`ya kazandırdık, 82 kilometreye yakın drenaj kanalı gerçekleştirdik"
"DENİZE 1 MİLİMETRE KÜP SU ARITILMADAN GİTMİYOR" Arıtma tesisleriyle şehrin doğusunu ve batısını çevre felaketinden koruduklarını kaydeden Türel, bu gibi projelere bir kısım çevrecinin eleştiride bulunmasının son derece yanlış olduğunu söyledi. Çevrenin korunması için gerçekleştirilen yatırımlara işaret eden Türel, "Antalya`nın bütün çevre felaketin korunması için yapılmış yatırımların altında imzası olan bir kişinin, herhalde çevreci olmamakla suçlanması kadar abes bir şey olamaz. Daha 3 sene önce göreve geldiğimde
Side ve
Belek`te denize pislik gidiyordu. Arıtmalar kapasitesini doldurmuş, gecenin 1,5`unda
Menderes bu sorunu çözüyor musun? Diye beni arayan o dönemde Başbakanımız, Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuyla bizzat ilgilenebilecek bir hassasiyetle, konuyu takip ediyordu. Sorun gerçekten önemli bir sorundu. Şimdi oralarda yaklaşık 4 tane 200 milyona yakın arıtma tesisini 6 ayda bitirdik, 1 senede bitirdik. Bunlar devreye girdi ve oralarda en ufak bir çevre kirliliği söz konusu değil. Deniz bizim en büyük sermayemiz diyorsak biz o denizi koruyamadığımız takdirde bindiğimiz dalı keseriz. 640 kilometre sahil bandı
Antalya`da 1 milimetre küp su artık arıtılmadan denize gitmiyor" dedi.
MAVİ BAYRAK ELEŞTİRİSİ Antalya`nın mavi bayrak sayısında dünya 2`ncisi olduğuna dikkat çeken Türel, 2009 yılı belediye başkanlığı sonrasında
Konyaaltı sahili için 8 tane bayrak bıraktığını ve dönemin belediye başkanını bu bayraklara sahip çıkamadığını söyledi. Türel, 2014`te geldim baktım, mavi bayrağın yerinde bile yeller esiyor. Lafa gelince
Konyaaltı`nı koruyacağız. Eldeki mavi bayrağı koruyamamışınız ya, neyini koruyacaksınız. Geldik geçen sene ve 8 bayrağı yeniden
Konyaaltı sahilimize kazandırdık. Mesele ilgi meselesi, öyle lafla olmuyor bu işler.
Mavi Bayrağı, kimse sandığından çıkarıp vermiyor. Dünyanın en önemli uluslar arası kuruluşu geliyor, inceliyor, kriterler uygun mu değil mi, ondan sonra veriyor. Dolayısıyla bugün
Türkiye`de en çok mavi bayrağı olan, dünyada 2`nci mavi bayrağı olan bir şehir bile olmak,
Antalya`nın alt yapısıyla ilgili birçok sorununu çözdüğünün teyidi" diye konuştu.
METRO VE RAYLI SİSTEM MÜJDESİ 3. etap raylı sistemde ihale sürecinin bu ay içerisinde çözüme kavuşacağını kaydeden Türel, 1 sene içerisinde de vatandaşın hizmetine sunulacağını müjdeledi.
Antalya`nın toplu ulaşımdaki gündeminin artık Metro olduğunu aktaran Türel, "Ulaştırma bakanlığından ön izinlerini aldığımız hattın 2019 sonrasında
Antalya`da
Konyaaltı`nda büyük limandan, Lara Kundu`ya ve Andızlı Mezarlığı`nın oradan bir `Y` çizerek,
Varsak tarafına giden, tamamen yer altından geçen bir Metro hattını
Antalya`ya ya toplu ulaşımda kazandırılması şu andaki planlarımızın içerisindedir. Bugünden gelecek için çalışıyoruz. Ulaşım master planımızda bu güzergah ortaya çıkmıştır, duraklarına kadar neredeyse belli ve 2019`dan sonra da proje ve ihale çalışmaları da tamamlanarak
Antalya`ya inşallah metro kazandırılması gündemimizde" diye konuştu.
SÜLEYMAN DEMİREL ÖRNEĞİ Muhalefetin projelere hayal gözüyle baktığını belirterek, "Bizim yapmaya çalıştığımız projeleri vizyon fukaraların anlaması mümkün değil" diyen Türel,
Süleyman Demirel örneğini vererek, "Bunların her bir tanesi şehrin zenginleşmesi demektir. Bir şehrin zenginleşmesi o şehirde yaşayanların zenginleşmesi demektir. Rahmetli Cumhurbaşkanımız
Süleyman Demirel`in
İslamköy`deki külliyesini geziyorum, 1970`li senelerden bir karikatür, o zaman
Türkiye`de televizyon yok. Süleyman Bey, o zaman Başbakan ve `televizyon getireceğiz` diyor. Muhalefetten de sesler geliyor, `Bize televizyon değil, ekmek lazım` Süleyman Bey`in cevabı `ekmek televizyonun içinde.`Size bu bir şeyi hatırlatmıştı, Ben golf sahaları yapacağım zaman birileri bilboardlara ekmek koydu, `bize golf değil, ekmek lazım` diye. Ben de o zaman `golfün içinde ekmek` demiştim ama inanın bunu bilerek söylememiştim. Yani devir değişiyor, dekor değişiyor, oyuncular değişiyor ama siyasette sahne hep aynı. Hep bir şey yapmaya çalışanlarla, o bir şeyler yapmaya isteyenleri, itibarsızlaştırmaya çalışanlar, önemsizleştirmeye çalışanlar arasında bir siyasi çekişme
Türkiye`nin bugünkü meselesi.
Türkiye bundan kurtulduğu zaman bu hızlı koşusunu depara dönüştürecektir. İnşallah bir gün muhalefet, iktidarın doğru yaptıklarını alkışlayan, eksik yaptıklarını tamamlaması için eleştiren bir şekle dönüşür" dedi.
"BOĞAÇAYI 10 BİN KİŞİYE EKMEK KAPISI OLACAK" Antalya`ya yapılacak projelerle ilgili detayları da paylaşan Türel, "Tek başına bir Boğaçayı projesi 1 katrilyon Türk Lirası`ndan az değil. Bu ne demek? Bu yatırım Antalyalı esnafın, Antalyalı tüccarın, Antalyalı gecekondu mahallesindeki bakkalın cebine girecek. Çünkü, 10 bin vatandaşımız sadece Boğaçayı Projesi`nde ekmek sahibi olacak. Orada ekmek sahip olan vatandaşımız, gecekondu mahallesindeki bakkaldan alışveriş yapıp, o projeden nasiplenmiş olacak ama dediğim gibi vizyon fukaraları diyorlar ki, `Bunun
Antalya`ya ne faydası olacak.`El insaf ya. Önce bak işte yapamıyordu, hayaldi, konuştu konuştu gitti, planlarını ortaya koyuyorlardı, şimdi biz yapmaya başlayınca farklı söylemlerle işi itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Ben bunu hep yaşadığım için artık kanıksadım. Antalyalıların artık bu zihniyeti çok iyi idrak ettiğini düşünüyorum, çünkü
Antalya`nın geleceği büyük projelerde"ifadelerini kaydetti.
"YENİ KONYAALTI SAHİLİ ULUSLARARASI BİR ÖDÜL ALACAK" Konyaaltı Sahili ve Tünektepe projelerinin detaylarıyla konuşmasını sürdüren Türel, "İnşaat başladı ve hızlı bir şekilde devam ediyor. Haziran ayına kadar inşallah hizmete sunmanın gayreti içerisindeyiz. Çok eminim ve iddia ile söylüyorum, uluslar arası bir ödül alacaktır. Bittiğinde 5 bin ağaç içerisine dikeceğimiz, tamamen çevreci, halka açık, örnek bir sahil projesi çıkacak ortaya. Biz5 bin ağaç dikeceğiz diyorken, birileri de
Konyaaltı sahilinde çevre katliamı yapıyor diyorlar. Ağaç dikerek çevre katliamı nasıl yapılıyor, ben bunu anlamakta zorlanıyorum.
Konyaaltı sahili
Antalya`nın yeni bir marka değeri olacak, halkın yeni bir buluşma noktası olacak" dedi.
"DENİZİN İÇİNDEN İLERLEYİP KARAYA GELECEKLER" Tünektepe`ye yapılacak olan 7 yıldızlı otel ve teleferikle birlikte, artık
Antalya`nın kartpostalları süsleyecek, muhteşem bir görsel eserin ortaya çıkacağını belirten Türel, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hepimiz
Dubai dediğimiz de yelken otel deriz, kart postallarda o vardır,
Antalya ondan iyisini yapıyor.
Konyaaltı sahilinde bunları yapıyorken, Lara`da Kruvaziyer limanı yapacağız. Bir taraftan Boğaçayı`nın hemen köşesinde büyük limanın 470 yat kapasiteli bir yat limanı, bir tarafta da Lara`da bir kruvaziyer liman ve içerisinde 420 yat kapasiteli bir başka yat limanı yapacağım ki, bugün gelir düzeyi yüksek zengin turist dediğimiz turist, yat turizmiyle ve kruvaziyer turizm dediğimiz gemi turizmi dediğimiz turizmle şehirleri dolaşıyor. Bütün derdimiz de onları buraya getirmek değil mi? Biz onları buraya getirecek yat limanlarını sunamazsak, paraşütle atlayıp buraya gelecek değiller. Biz bunları yapacağımız dediğimiz de, `
Antalya`nın sahillerini kapatıyor. Yat limanını dağın başına mı yapacağım? Kruvaziyer limanını
Korkuteli yaylasına mı yapacağım ben? `
Antalya`nın dışına yapsın` Bu nasıl bir mantık Allah aşkına.. Gidin
Barcelona`yı görün, Miamı`yi görün, dünyanın her yerinde bunlar kent merkezlerine, havaalanlarına en yakın yerde. Öyle bir kruvaziyer limanı yapıyoruz ki sadece gemiyle gelip limanda inip, gideceği yere gitmesi için bir liman olmayacak. O kruvaziyer limanı görmek için bile turistlerin geleceği bir kruvaziyer liman olacak. Turist gemiden asansörle denizin içine inecek, denizin içerisinde akvaryum, cam fanus içerisinde ilerleyip karaya çıkacak. Dünyada örneği yok. Bu iddialar
Antalya`yı marka yapacak"
KEPEZ SANTRAL KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ Kepez Santral Kentsel dönüşüm projesinin
Türkiye`nin en büyüğü olduğuna işaret eden Türel, "Bakanımızda inceledi, 3-5 soru sordu projeyle ilgili, biz de cevaplarını verdik. Bakanımız da`Tamam ben alacağımı aldım, bu
Türkiye`ye örnek bir kentsel dönüşüm projesi` dedi.
Türkiye`nin en büyük kentsel dönüşüm projesi,
Türkiye`nin en sorunsuz kentsel dönüşüm projesi. Şuanda 3 bin 200 hak sahibinin, 2-3 kişi hariç, onlar da yurt dışında veya varis sorunuyla yoklar. Yüzde yüzü neredeyse mütabakatlarını verdiler ve sıfır sorun. Yargıda tamamen haklılığımız danıştaya kadar teyit edildi.
Türkiye`de bu kadar sorunsuz bir kentsel dönüşüm projesi bu büyüklükte yok. İnşaat başladı, temeller atılıyor, inşallah önümüzdeki sene oradaki hak sahibi vatandaşlarımıza tapularını dağıtmış olacağız"
Türkiye,Konyaaltı,Menderes Türel,Antalya
Kaynak: HABERLER.COM