Tarih: 28.10.2017 02:28
Kalın bel böbrek hastalığı riskini artırıyor
Türkiye`de düzenlenen en geniş kapsamlı ve katılımlı kongre olan Ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon Kongresi`nin 34`üncüsü, geçtiğimiz hafta
Antalya`da gerçekleştirildi. Türk Nefroloji Derneği Genel Sekreteri ve Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Siren Sezer, böbrek hastalıkları ile obezite arasındaki ilişkiyi ve dikkat edilmesi gerekenleri anlattı:
Obezite, yakın tarihin en büyük sağlık sorunu olarak tanımlanıyor. Sadece kalp ve damar hastalıkları için değil, böbrek hastalığı gelişimi için de önemli bir risk faktörü.
Dünya Böbrek Günü`nün ana teması, `Obezite ve sağlıklı böbrekler için sağlıklı yaşam tarzı`ydı. Bu temanın seçilme nedeni, obezite ile savaşmak ve sağlıklı yaşam tarzı benimsenmesiyle böbrek, kalp, şeker gibi hastalıkların oranlarının azalabileceği bilincini oluşturmaktır.
600 MİLYON OBEZ VAR Şişmanlık, tüm dünyada önemli bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkıyor. Obezitenin hipertansiyon, şeker hastalığı ve kardiyovasküler risk artışı gibi birçok sağlık problemini tetiklediği biliniyor.
Son yıllarda artan obezite, Dünya Sağlık Örgütü tarafından öncelikli mücadele edilecek konu olarak kabul edildi. 2014 yılında dünyada obez sayısı 600 milyonu buldu.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre; 0-5 yaş grubu çocuklarda obezite sıklığı yüzde 8.5,
fazla kiloluluk ise yüzde 17.9`dur.
Türkiye genelinde 19 yaş ve üzeri tüm yetişkin bireylerde ise obezite görülme sıklığı yüzde 30.3, hafif şişmanlık görülme sıklığı ise yüzde 34.6`dır.
Sağlık Bakanlığı, 2010 yılından itibaren obeziteyle savaş amacıyla harekete geçti. Sağlık Bakanlığı`nın temel amacı, toplumu sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite konusunda bilgilendirmek ve bu konuda önlem almak.
KİLO ALMAYA DEVAM EDİYORUZ 2006 ve 2011 yılları arasında Türk Nefroloji Derneği`nce yapılan Crediet çalışmasında, obezite sorununun artarak devam ettiği saptandı. Beş yıllık sürede Türk toplumunun vücut ağırlığı 2.2 kg. arttı, bel çevresi 3.4 cm. kalınlaştı ve beden kitle indeksi yükseldi. Bel çevresi esas alındığında, 2006 yılında yüzde 33.7 olan obezite sıklığının yüzde 40.8`e yükseldiği gözlendi.
Böbrek yetmezliği görülme oranı, fazla kilo ve obezite oranı ile paralel artıyor. Obezitenin böbrek hastalığına yol açma nedenleri; hipertansiyon, insülin direnci, şeker ve kolesterol yüksekliği, damar sertliği riskini artırmasıdır.
Aynı zamanda obezite gelişimi ile böbrek süzme oranı paralel olarak artar. Bu da uzun zamanda böbrek dokusunun hasarlanmasına ve protein kaçağının başlamasına yol açabilir. Böbrek hastalığı olan kişilerde obezite varsa, böbrek fonksiyon kaybı daha hızlı olur.
Vücut kitle indeksi arttıkça böbrek yetmezliği riskinin arttığını gösteren büyük ölçekli hasta takip verileri mevcut. Amerika Birleşik Devletleri`nde 320 bin kişi 15 yıl boyunca izlenmiş, fazla kilosu olanlarda böbrek yetmezliği riski 1.87 kat fazlayken, obezlerde bu oran 3.5, morbid obezlerde yedi katına kadar çıktığı gözlenmiştir.
KİLO DAĞILIMI DA ÖNEMLİ Alınan kilonun nasıl dağıldığı da obezitenin getirdiği hastalık riski için belirleyicidir. Gövdesel kilo almak, elma tipi bir vücut yapısına sahip olmak; böbrek yetmezliği riskini işaret eder. Erkeklerde 102, kadınlarda 88 santimden fazla olan bel çevresi kalınlığının metabolik sendrom ve insülin direnci ile ilişkili olduğu biliniyor. Aynı zamanda kalın bel, böbrek hastalığı riskini yüzde 40 artırıyor.
Kilolu kişilerde, iç organ yağlanmasının olup olmadığına dikkat edilmelidir. Hastada tespit edilen iç organ yağlanması, kalp ve böbrek hastalıkları riskini işaret eder.
Obez hastalarda hipertansiyon daha sık görülür. Yüzde 5-10 kilo vermek kan basıncını düşürür ve kullanılan tansiyon ilacı sayısı ile şeker hastalığı riskini azaltır.
Kaynak: SABAH.COM.TR
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —