Diş eti hastalığı, dişleri çevreleyen ve destekleyen doku ve kemiklerin bir enfeksiyonudur. Buna periodontal hastalık denir. Diş eti hastalığı, dişlerde ve diş etlerinde bakteri olarak adlandırılan mikropların büyümesinden kaynaklanır. Bakteriler, ağızda üretilen açık, yapışkan bir plakta bulunur. Plaktaki bakteri, yediğiniz ve içtiğiniz gıdalardaki şekerlerle beslenir ve zehir (toksin) ve diğer kimyasal maddeler üretir. Toksinler, diş etlerinizi tahriş eder ve fırçalandıklarında şişmelerine ve kolayca kanamalarına neden olur. Zamanla, plak taş veya tartar olarak adlandırılan bir yığının içine sertleşebilir. Bu, diş etlerini daha da tahriş eder ve diş eti hastalıklarına sebep olur.
KÖTÜ KOKUYA SEBEP OLABİLİR
Ağız ve diş sağlığında diş fırçalama önemli bir yere sahiptir. Diş ve diş etlerinde yeteri kadar hijyen sağlanmaması, beraberinde kötü koku ve diş kayıplarını getirebilir. Aşağıdaki diş eti hastalık semptomlarından bir ya da birkaçını taşıyorsanız mutlaka diş hekimine görünmeniz gerekir:
Diş eti kanaması
Dişlerin üstünde ve altında plak ve tartar gibi sert birikintiler
Dişlerinizin diş etlerinden çekildiği alanlar
Dişleriniz ve diş etleri arasında büyüyen cepler Ağız kokusu, hakkınızda pek çok şey söyleyebilecek bir sağlık detayıdır. Ağız kokunuz, sağlıklı bir birey olduğunuzu ya da herhangi bir hastalığınızın bulunduğunu ifade edebilir. Örneğin ağzınız, çürük yumurta gibi kokuyorsa karaciğer sirozu, amonyak ya da idrar gibi kokuyorsa böbrek hastası olabilirsiniz. Kişiler çoğu zaman kendi ağız kokularının farkında olmaz. Bu noktada sosyal çevreden gelen yorumların dikkate alınması gerekir. Ağız kokusunun en önemli sebebi, ağız bakımına yeteri kadar önem verilmemesidir.
GÜNDE İKİ KEZ FIRÇALAYIN
Dişlerinizi en az iki kez fırçalayın: İyi ağız hijyeni, gülümsemenizi en iyi şekilde görmek için denenmiş ve doğru bir yöntemdir. Diş macunları, diş yüzeyindeki lekeleri hafifçe yumuşatır. Beyazlatıcı diş macunları daha fazla katkı maddesi ile aynı şekilde çalışır, ancak dişleri beyazlatmazlar. Diş sağlığınız için günde en az iki kez dişlerinizi fırçalamalısınız.
Bir kaşık yağ kullanmayı deneyin: Bu teknik Ayurveda tıbbında popülerdir. Bakterileri `çıkarmak` için 20 dakika kadar ağzınızda bir çorba kaşığı yağı (susam, hindistancevizi veya zeytinyağı gibi) gezdirin. Yakın tarihli bir araştırmada, Hindistancevizi yağının diş yüzeylerinde düzenli olarak kullanımında, diş çürümesini önlediği ve ağız kokusunu giderdiği belirtilmiştir.
Lekeler için karbonatı deneyin: Sodyum bikarbonat kullanarak bir diş macununun bıraktığı etkiden çok daha iyisini elde edebilirsiniz. Ancak karbonat her zaman kullanılmamalı, haftada bir denenmelidir. Çalışmalar, kabartma tozu olan ürünlerle yapılan fırçalama işleminin, zamanla yüzey lekeleri üzerinde çalışacağını gösteriyor.
Dilinizi de fırçalayın: Günde en az iki kez dişlerinizi fırçalamak, ağız bakım sağlığı açısından önemli bir yere sahiptir. Düzenli diş bakımı yapılmadığında pek çok diş eti hastalıkları, aft ve ağız kanserine kadar gidebilecek ciddi hastalıklar ortaya çıkabilir. New York Üniversitesi Periodontoloji ve İmplant Diş Hekimliği Bölümü`nde yapılan araştırmalar sonucunda, ağızda 700`den fazla bakteri türü yaşadığı ortaya çıkmıştır. Bu bakterilerden kötü olanlar, en fazla dilin yüzeyinde yer alır. Ayrıca uzun süre ağızda kuluçkaya yatarak, dilin arkasına saklanabilirler. Bu bakteriler ağızda sürekli yara oluşumuna, ağız kokusuna ve diş eti hastalıklarına neden olabilir. Diliniz fırçalanmadığında kötü bakteriler; gıda parçacıkları ve ölü cilt hücrelerinden bir tabaka meydana getirir. Bu tabaka, tat alma tomurcuklarınızı engeller ve bir süre sonra ağzınızda sürekli keskin, acı bir tat bulunur. Dilinizi fırçalarken, fırçayı dilinize bastırmamaya ve çok yumuşak hareket etmeye özen gösterin. Sert fırça darbeleri, dilin üzerinde yer alan tat alma duyularınızı hasara uğratabilir. Fırçayı yavaşça aşağı yukarı hareket ettirerek 10-15 saniye dilinizde gezdirmeniz yeterlidir.
KALSİYUMDAN ZENGİN BESLENİN
Elma, ananas, çilek diş dostudur: Elmalardaki malik asit, ağızdaki iyi huylu bakterileri artırır. Ananas içerisinde bir bileşik olan bromelainli, diş macunu görevi üstlenerek diş beyazlığına yardımcı olur. Operatif dişhekimliğindeki bir araştırma, bunların bir karışımı ile fırçalama işleminin beyazlatma etkisinin olmadığını, ancak bu meyvelerin düzenli tüketiminde diş ve diş eti hastalıklarına karşı etkin koruma sağladığını buldu. Elma sirkesi de diş sağlığı dostudur. Ağızdaki kötü bakterileri öldürmek ve lekeleri çıkarmak için dişlerinizi fırçalamadan önce elma sirkesi ile gargara yapın.
Kalsiyumdan zengin beslenin: Kalsiyum kemik sağlığı kadar diş sağlığı üzerinde de etkili bir yere sahiptir. Özellikle gelişme çağındaki çocukların kalsiyumdan zengin beslenmesi gerekir. Süt ve süt ürünleri, yoğurt kalsiyum; portakal, kavun gibi pek çok meyve ile brokoli ve ıspanak gibi yeşil sebzeler önemli C vitamini kaynaklarıdır.
DİŞ İPİNİ DÜZENLİ KULLANIN
Diş ipi kullanmayı deneyin: Araştırmalara göre düzenli diş ipi kullanımı, çürümeleri ve erken diş kayıplarını önler. Düzenli ip kullanma alışkanlığınız yok ise, özellikle sorunlu dişlerinizi temizlerken diş ipinden faydalanmayı deneyin.
Kafeinden uzak durun: Kafein, ağzınızdaki asit dengesini değiştirerek kötü bakterilerin oluşumuna zemin hazırlar. Ayrıca tükürük akışınızı engeller.
Diş fırçanızı üç ayda bir değiştirin: Diş fırçası üzerinde birçok bakteri, mantar, virüs gibi mikroorganizmalar bulunur. Diş fırçası yenilenmediğinde bu mikroorganizmalar diş plağınıza zarar verip diş eti hastalıklarına neden olabilir.
Diş fırçalama süreniz dört dakikanın altında olmasın: Her gün dişlerinizi fırçaladığınız halde ağzınız kokuyor, diş eti hastalıklarına yakalanıyorsanız; bunun tek sebebi dişlerinizi yeteri kadar fırçalamıyor oluşunuzdur.
YEŞİL ÇAY AĞIZ SAĞLIĞI İÇİN ÖNEMLİ
Sıcak suya bir çay kaşığı kadar eklenip karıştırılarak demlenen yeni yeşil çay çeşidi (matcha, yani toz yeşil çay), yapraklı olandan çok da farklı değil. Ancak hem içtiğiniz çayın rengini, ismini çağrıştıran yeşile boyuyor, hem de yeşil çayın farklı alanlarda kullanılmasına olanak sağlıyor. Yeşil çayın faydalarını araştıran bilim adamları; bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğini, farklı birçok tip kanseri önlemede önemli rol oynadığını ve kolesterolü düşürdüğünü tespit etmişler. Yeşil çayın bir diğer mucizevi etkisi ise ağız kokusunu önlemesi. Yeşil çay, diş çürüklerini önler ve diş eti hastalıklarına karşı etkin bir koruma sağlar. Sağlıklı bir ağız bakımı için günde bir bardak yeşil çay tüketimi önemlidir.
GÜNDE BİR KASE YOĞURT TÜKETİN
Japonya`da yapılan araştırmalara göre, yoğurttaki canlı bakterilerin ağız kokusu oluşturan bakteri düzeylerini baskılayabildiği ortaya çıkmıştır. Araştırmada, 24 gönüllü altı hafta süreyle günde iki ortak bakteri içeren şekersizleştirilmiş yoğurt tüketti. Araştırma verilerini inceleyen Tsurumi Üniversitesi`ndeki mikrobiyologlar, deneklerin nefes örneklerini yoğurt tüketiminden önce ve sonra olacak şekilde kontrol ettiler. İncelemeler sonucu, düzenli yoğurt tüketen deneklerde ağız hastalıklarına neden olan kötü bakterilerin minimum seviyeye indiği, kötü nefese neden olan hidrojen sülfür seviyesinin ise yarıya düştüğü gözlemlendi. Yoğurt, kalsiyum bakımından zengin oluşuyla diş ve diş eti hastalıklarına karşı etkin koruma sağlar.
Kaynak: SABAH.COM.TR