Cumhurbaşkanı Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi`nin açılışında konuştu. Erdoğan, konuşma sırasında batıya körü körüne bağlanan aydınları eleştirirken, 28 Şubat döneminde yapılan bir skandalı da dile getirdi.
Erdoğan, İbn Haldun`un fikirlerinin çok değerli olduğunu ifade ederek, hem yurt dışında hem de Türkiye`de adeta `yok sayıldığını` ifade etti. İbn Haldun`un fikir hayatından bahseden Erdoğan, çok önemli noktalara temas ederek şöyle konuştu:
``Buradaki her bir hocamızın, merhum Cemil Meriç üstadımızın muhteşem ve münzevi bir yıldız olarak tanımladığı İbn-i Haldun hakkında söyleyecek çok sözü vardır. Ancak yine de İbn Haldun gibi; tarih, iktisat, siyaset, sosyoloji, hukuk ve hadis gibi çok farklı alanlarda müktesebatı olan, ufku çağları aşacak kadar geniş bir alim hakkında konuşmak kolay değildir.``
`AUGUSTE COMTE ÖNEMSERKEN...`
İbn Haldun`un seleflerinden ayrıldığını söyleyen Erdoğan, onun, İlm-i Umran`ı kurmayı başarmış, çok yönlü, özgü ve dahiyane bir şahsiyet olduğunu ifade etti.
İbn Haldun`un tarih, toplum ve devlet hakkındaki görüşlerinin bugün bile rehberlik ettiğini belirten Erdoğan, ``İbn-i Haldun ve eserleri uzun süre ikinci plana atılmıştır. Sadece batı dünyasında değil, ülkemizde de, özellikle sosyal bilimler alanında İbn Haldun`un eserseleri bilinç bir şekilde perdelenmiştir. En basitinden Auguste Comte gibi birçok açıdan sorunlu batılı bilim adamlarının sosyolojiye katkısı önemsenirken, bu kişinin dahi hakkını teslim ettiği İbn Haldun, adeta yok sayılmıştır.`` şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, batıdan geleni sorgulamadan kabul eden kendi değerlerine ise adeta düşman kesilen aydınları sert bir dille eleştirdi. Erdoğan,``Yüzünü tamamen batıyı dönmüş, bilginin yegane kaynağı olarak batıyı kabul eden Türk aydınları, hikmet-i tairihn kaşifi İbn-i Haldun`u, adeta ademe mahkum etmeye çalışmıştır.`` dedi.
ARAF SURESİ`NDEKİ AYET
Ibn-i Haldun`un düşünce çekirdeğini Kur`an-ı Kerim`in oluşturduğunu söyleyen Erdoğan, ``Araf Suresi`ndeki `Her milletin belli bir eceli vardır. Onların eceli geldi mi, ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler` ayetinin adeta tefsiri gibidir. Bu büyük İslam aliminin eserlerine incelikle nakşettiği mesajlar, çoğu batılı ve batıcı aydını rahatsız etmiştir.`` şeklinde konuştu.
`TEMEL GAYELERİ DİN İLE BİLGİ BAĞINI KOPARMAK`
``Batıya karşı alabildiğince ezik, kendi müktesebatına karşı da aşırı nobran ve küstah bu tavrın izlerine hala rastlıyoruz`` diyen Erdoğan, bu kesimin gayesinin din ile bilginin bağını koparmak ve milleti tek bir kaynağa mahkum etmek olduğunu söyledi. Ayrıca `ne yazık ki` diyerek bu kesimin belli oranda başarı sağladığını ifade etti.
`BU MİLLLET JAKOBENLERDEN ÇEKTİ`
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Nasıl kökleriyle bağı kopan bir çınar kurursa, medeniyet birikimiyle irtibatını koparan bir ülke de fikri kuraklığa maruz kalır. Yüzyıllara sarih ilim deryasından istifade etmeden özgün eserler verilemez. Geçmişi yok sayarak geleceğe yürünemez. Bu ülke ne çektiyse aşağılık kompleksinden çekmiştir. Bu millete en büyük zulmü, bağrından çıktığı toplumun değerlerine düşman, yasakçı, baskıcı jakobenler yapmıştır."
Erdoğan ayrıca, kendi ideolojileri dışındakilere hayat hakkı tanımayanların, bugün düşünce özgürlüğü üzerinden saldırıya geçtiğini söyledi.
SKANDALI ANLATTI
Erdoğan, konuşması esnasında, milleti tarihi köklerinden koparmak isteyenlerin, 28 Şubat döneminde imza attığı bir skandalı da dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
``Üniversite hocalarımızın temek meşgalesinin öğrencilerinin zihni ve fikri gelişimi değil, saçı sakalı kılığı kıyafeti olduğu dönemleri dün gibi hatırlıyoruz. Sadece öğrenciler değil, kitaplar da zulümden nasibini almıştır. Öyle ki, bazı üniversitelerde Moğol istilasına benzer şekilde kitap katliamları yaşanmıştır.
28 Şubat sürecinde, Alman imparatoru 2. Wilhelm`in Sultan Abdülhamit`e hediye ettiği kitaplar ile binlerce nadide eser çöpe atılmıştır. Türkiye işte bugünlerden geçerek günümüze ulaşmıştır. Türkiye`nin son 14 yılı; millet, tarih ve ilim düşmanı bu çevrelerle mücadele ile geçti.``
Kaynak: HABER7.COM