Gençler tankların karşısındayken sen kaçıyordun

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Gençlik Vakfı`nın (TÜGVA) 4. Gençlik Buluşması`na katıldı. Erdoğan`ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

DÜNYA SARSILIYOR: İçinde bulunduğumuz coğrafya büyük çatışmalara sahne oluyor. DEAŞ, YPG gibi terör örgütleri, FETÖ gibi ihanet çeteleri en büyük zararı Müslümanlar`a veriyor. İpleri kendilerini kullanan güçlerin elinde olan bu katil sürüleri, İslam dışı insanlık dışı eylemleriyle bölgemizin parçalanmasına taşeronluk yapıyor.

HOCA KILIKLI LAWRENCE`LAR: 100 yıl önce Arapça konuşan, faaliyet gösterdiği yerin insanları gibi giyinen Lawrence vardı. Bugün de cübbeli, sakallı, hoca ve alim kılıklı modern Lawrence`lar aynı şeyi yapıyor. Bir asır önce Sykes ile Picot arasında yapılan gizli anlaşmalar vardı, bugün de kapalı kapılar arkasında süren kirli pazarlıklar var. Figüranlar, argümanlar, oyuncular farklı olsa da kurgulanan oyun aynı. 1. Dünya Savaşı sonrası kurulan, 2. Dünya Savaşı sonrası tahkim edilen nizam bugün aynı kodlarla tekrar kurgulanıyor.

YEİSE DÜŞMEYİN: Siz, birilerinin hasta adam olarak görüp cenaze merasimi için geldiği dönemde, Çanakkale`yi yedi düvele mezar etmiş milletin mensuplarısınız. Bu savaş, gençlerin, on beşlilerin savaşıydı. Ey Kılıçdaroğlu, sen on beşlileri gördün mü? Gazi Mustafa Kemal`in partisinin başıyım diyorsun. Ne diyor Gazi Mustafa Kemal "Gençler Cumhuriyeti size emanet ediyorum."

KAÇTIN: Bazı gafiller ülkemize baktıkça yeni Sevrler`in hayalini kurabilir. Ama ben bu muhterislere 15 Temmuz gecesi yazılan kahramanlık destanını hatırlatmak istiyorum. Orada F-16`lar karşısında, tankların karşısında, helikopterlerden atılan o mermiler karşısında yılmayan gençler vardı. Ama Kılıçdaroğlu sen neredeydin? Atatürk Havalimanı`nda kaçıyordun. Halbuki biz seninle Atatürk Havalimanı`nda buluşabilirdik. Ama yoktun. Neymiş, Bakırköy`e gitmiş.

DAMDAN DÜŞEN BİZİZ: Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkanlar, dün başörtülü kızlarımızı boynu bükük bekletenlerin ta kendileri. Onların öyle bir derdi yok. Biz damdan düşerek buralara geldik. İnanç, düşünce özgürlüğü nedir biliriz.

YALAN MAKİNESİ: 18 yaşa beyefendi karşı çıkıyor. Diyor ki, "18 yaşındaki gençler gelecekler. 2 yıl içinde maaşlarını emekli olup almaya başlayacak." Bunlarda yalan gani. Bu zat bir yalan makinesi. Akşam başka, sabah başka. "Sabah, öğle, akşam benimle uğraşıyorlar" diyor Uğraşılmayacak gibi değil ki.

AKLI KİRADA: Gençlerimiz hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun, hangi fikri savunursa savunsun, okumalı, araştırmalı, sorgulamalı, zihnini birilerine kiraya vermemeli. Pensilvanya`ya kiraya verenler gibi olmamalı. Adam profesör ama maalesef kiracı. Diploma avcılığı yapan FETÖ`cüler gibi değil. İlim ve hikmet peşinde koşan, ahlakı hayatına miğfer kılan bir nesil hayal ediyoruz.

AVRUPA CAHİLİYE DÖNEMİNİ YAŞIYOR
"İsviçre`de devasa posterimi yapıp, şakağıma silah dayayanlar kimse, onlarla beraber yürüyenler kimse, burada da işbirliği yaptılar. Kandil`in talimatıya Avrupa`da ve Türkiye`de çalışmalar yürütülüyor. Kandil, İmralı, Pensilvanya `hayır` diyor. Benim bakanım Avrupa`ya gidecek, uçuş izni vermiyor. Hanım bakanımı Hollanda`da arabaya mahkûm ediyorlar. Hani kadın hakları. Cahiliye dönemini yaşıyorlar. Kız çocuklarını diri diri toprağa gömenler vardı ya, bunlar onların devamı."

Kaynak: SABAH.COM.TR

Orjinal Habere Git