İstanbul, son yılların en yoğun kar yağışıyla karşı karşıya. Kışın çetin koşullarını yaşadığımız bugünlerde uzmanlar, karda kaymaların ciddiye alınması gerektiğini hatırlatıyor. İdeal yürüyüşün penguen yürüyüşü olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Defne Kaya, ?Ayaklarınızı açarak yürümek denge alanınızı genişleteceği için düşmenizi engeller. Kollarınızı iki yanda ve serbest bırakmak da dengenizi sağlamlaştırır, düşmek kaçınılmaz ise profesyonelce düşün" diyor.
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Defne Kaya, karda yürürken oluşan kaymaların ciddiye alınması gerektiğini hatırlatarak kayma, düşme ve sendelemeler trafik kazalarından sonra ikinci sırada ölüm riski taşıyan kazalar arasında olduğunu söyledi.
Kar ve buzla kaplı kaldırımlar kazaların %80 sebebini oluşturduğunu ifade eden Kaya, karda ve buzda yürürken düşmemenin şansa kalmış bir durum olduğunu belirtti. Kaya şunları kaydetti.
?Dik durur ve öne doğru bir adım atarsanız eve kadar kalçanızın üstünde kayarak gidebilirsiniz. Karda yürürken oluşan kaymaları ciddiye almalısınız. Karda güvenli yürümek için penguenleri örnek almak yeterli? diye konuştu.
Doç. Dr. Kaya, şu önerilerde bulundu:
Kardan temizlenmiş bile olsa görünmeyen bir buz katmanı olabileceğini asla unutmayın. Islak ve buzlu bir yüzey sizi aşağıya doğru çekmek ister, sizin yere düşmemek için daha fazla sürtünmeye ihtiyacınız olacaktır
Kaldırım ve yolların güney kısımlarından yürüyün. Kuzey kısımlarında buzun daha uzun süre kalacağını unutmayın.
Karlı ve buzlu bir güzergâhta yürüyecekseniz elinizde bir şey taşımamaya ve ellerinizi cebinize koymamaya gayret edin. Ellerin boş ve serbest olması dengenizi korumanızı sağlar.
Geniş topuk yüzeyine sahip, tırtıklı kauçuk veya neopren tabanlı ayakkabıları tercih edin. Sürtünme etkisi en az olan plastik ve kösele tabanlı ayakkabıları kullanmayın. Kar ve buz için tabanı uygun bile olsa, yürüdükçe tırtıkların arasına dolan kar ve buz, tabanın kaygan bir hale dönüşmesine neden olur. Yürürken ayakkabınızın tabanını belirli aralıklarla kardan temizlemek tabanın sürtünme kuvvetini korur. Ayakkabı ve botlar için kaymayı önleyen ve takıp-çıkarılabilme özelliği olan, spor malzemeleri satan mağazalarda kolaylıkla bulabileceğiniz, kar zincirini de kullanabilirsiniz.
Normalde baston veya kanedyen kullanmıyor olabilirsiniz, kar ve buz aparatı da olan kar bastonlarını kullanmak kış şartlarının zorlaştırdığı yüzeylerde dengeli bir şekilde yürümenize yardımcı olacaktır. Kar bastonunu spor ve doğa malzemeleri satan yerlerden alabilirsiniz.
Hacimli ve pufidik kıyafetler, düşme sırasında, vücuda yapışan ve ince kıyafetlere oranla sizi daha fazla korur. Kemik erimesi olan kişiler için kıyafet içine giyilebilen kalça koruyucu ve pedlerin kullanımı hayat kurtarıcı olabilir. Sizi sıcak tutacak kıyafetleri tercih edin ama bere ve atkınızın görme alanınızı kapatmasına izin vermeyin. Karın ışıltısının sürücülerin de gözünü alacağı düşünülürse parlak ve reflektif kıyafetler giymeniz trafikte fark edilmenizi sağlayacaktır.
Karın beyaz ışıltısı görme yetisini azaltabilir. Net görebilmek, sizin kaygan yüzeyleri iyi seçmenizi sağlar. Kar gözlüğü kullanarak karın parlak ışığını azaltabilirsiniz.
Düşmekten gerçekten çok mu korkuyorsunuz? Yanınızda küçük bir çanta içinde tuz, kum veya topaklanma yapmayan kedi kumu taşırsanız, karşılaştığınız buz bölgelerinin üzerine serpebilirsiniz.
Karın ortasından yürümek yerine karın bittiği yol kenarlarında yürümek daha güvenlidir.
Ayakkabınızın altına çorap geçirmek sürtünmeyi azaltacağı için düşmenizi engelleyebilir.
Ayaklarınızı açarak yürümek denge alanınızı genişleteceği için düşmenizi engeller. Dizlerinizi hafifçe büküp yürümek de vücut ağırlık merkezinizi yere doğru yaklaştıracağından dengenizi artırır. Kollarınızı iki yanda ve serbest bırakmak da dengenizi sağlamlaştırır.
Penguen gibi yürümek istemiyorsanız ayaklarınızı sürüyerek, her iki ayağınızın birbirini takip ettiği küçük adımlar atarak yürümek de işe yarayacaktır. Yavaş tempoda yürümeyi unutmayın. Doğada koşan bir penguen yoktur.
Merdivenler de kar ve buzda tehlikeli hale gelebilir. Merdiven korkuluklarını (trabzanları) kontrol ettikten sonra, önce bir ayağınızı basamağa alın sonra diğer ayağınızı yanına getirin.
Tüm bu tedbirlere rağmen düşme tehlikesiyle baş başa kaldıysanız, kolaylıkla kırılabilecek dirsek, el bileği, diz veya omurganız üstüne değil omuz, bacak ve kalçanızın üstüne düşmeye çalışın. Düşme esnasında kaslarınızı gevşetmeyi başarabilirseniz daha az yaralanırsınız.
Kaynak: HABER7.COM