Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Yenilik ve Eğitim Teknolojileri (YEĞİTEK) Genel Müdürü Bilal Tırnakçı, Türkiye genelindeki okullarda 432 bin 288 akıllı tahta olduğunu belirterek, Önümüzdeki yıl 205 bin etkileşim tahtasını daha okullarımıza monte etmeyi planlıyoruz. Bu bir devrim. Artık sınıflarımızda bilgisayarlar var. Okullarda akıllı tahtalar var. Kodlama eğitimi müfredata giriyor. Daha çok şeyler olacak. dedi.
Tırnakçı, Microsoft Türkiye tarafından düzenlenen Eğitim Teknolojileri Etkinliğinin açılışında yaptığı konuşmada, teknolojik gelişmelerin merkezinde de insanın olduğunu söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığının teknolojik gelişmelere ayak uydurmak için çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Tırnakçı, Şu an 432 bin 288 etkileşim (akıllı) tahtamız var. Önümüzdeki yıl 205 bin etkileşim tahtasını daha okullarımıza monte etmeyi planlıyoruz. Bu bir devrim. Artık sınıflarımızda bilgisayarlar var. Okullarda akıllı tahtalar var. Kodlama eğitimi müfredata giriyor. Daha çok şeyler olacak. İnanın gece-gündüz uyumuyoruz. Teknolojik anlamda çocuklarımıza daha neler verebiliriz diye çok çalışıyoruz. İşimiz ve görevimiz bu. diye konuştu.
Teknolojik bir eğitim camiası oluşturmak için bu alanda faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlarla iletişim halinde olduklarını aktaran Tırnakçı, şöyle devam etti:
Öğretmenlerimizin mutlu olduğu an, çocukların gözlerindeki pırıltıyı gördükleri andır. Sonra eğittikleri çocukların ilerleyen yıllarda başarılı olduğunu, teknolojiyi ürettikleri ve katkı sundukları anları gördüklerinde çok mutlu oluyorlar. Bizler de gecemizi ve gündüzümüzü birbirine katarak o mutlu anları, öğrencilerimizin gözlerindeki ışıltıyı ve öğretmenlerimizin mutluluğunu görmek için çalışıyoruz. Türk Milli Eğitim camiası büyük bir ordudur. Bir milyon öğretmen var. 17 milyon öğrencimiz bulunuyor.
Zaman zaman kendilerine Finlandiya gibi ülkelerin örnek gösterildiğini ancak yapılan kıyaslamaların hiç de gerçekçi olmadığına dikkati çeken Tırnakçı, Bir milyon öğretmen ve 17 milyon öğrenci... Bizim sadece bu alanda harcadığımız emek, para ve çaba; birkaç Finlandiya ediyor. Ayrıca biz bu coğrafyadan gelen bir gücü de elimizde bulunduruyoruz. Biz, savaştan, soykırımdan ve ölümden kaçan insanları ülkemize kabul ettik. Bundan 4 yıl önce tüm sınıflarımızı 24 kişilik olarak planladık. Sınıfların hepsini tablet, bilgisayar ve akıllı tahtalarla donatmayı tasarladık. Bunun alt yapısını hazırlayarak, büyük bir orduyu harekete geçirdik. Sonra hemen yanı başımızda bir savaş yaşandı. Oradan ölümden kaçan insanlar, kapımıza geldi. 24 kişilik sınıfları zorunlu olarak 34 kişiye çıkardık. Ekmeğimizi, imkanımızı ve onlarla hayatı paylaştık. Finlandiya`nın aldığı mülteci ise sıfır. ifadelerini kullandı.
Dijital dönüşümden herkes nasibini alıyor
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu ise dijital devrim olarak nitelediği teknolojik gelişmelerin, eğitim için çok büyük fırsatlar oluşturduğunu söyledi.
Teknolojinin artık eğitime olan bakış açısını bile değiştirip dönüştürdüğüne işaret eden Kansu, Hayatımızın birçok alanında kullandığımız akıllı teknolojiler, okullarda farklı uygulamalarla karşımıza çıkıyor. Akıllı tahtalar, tabletler, bilgisayarlar ve Skype gibi uygulamalar hayatımızın bir parçası artık. Burada önemli olan güvenilir bilgiye en kısa zamanda ulaşmaktır. ifadelerini kullandı.
Herkesin dijital dönüşümden nasibini almaya başladığını, öğrencilerin yanı sıra öğretmenlerin de teknolojiyi kullandıklarını anlatan Kansu, şunları kaydetti:
Eğitim artık, dört duvarla sınırlı, sınıflar ve okullarla sınırlı değil. Dünyanın herhangi bir noktasındaki öğretmen, bugün rahatlıkla Skype sayesinde başka bir noktadaki öğrencilere ulaşıp ders verebiliyor. Hatta o ülkenin dilini bile bilmesine gerek yok. Skype ile otomatik olarak konuştuğunu başka dillere bile çevirebilir. Cep telefonlarının bile bir öğrenme aracına dönüştüğü günlerdeyiz. Birçok bilgiye oradan ulaşabiliyoruz. Artık bilgi özgürce paylaşılıyor.
Etkinlikte, kendi alanlarında uzman eğitmenler de sunumlar gerçekleştirdi.
