Tarih: 02.12.2016 15:46

FSM Vakıf Üniversitesi öğrencileri Halep?e sessiz kalmadı

Facebook Twitter Linked-in

FSM Vakıf Üniversitesi Öğrenci Platformu organizesinde Haliç Yerleşkesi?nde toplanan öğrenciler tepkilerini ortaya koymak için Cuma Namazı çıkışı basın bildirilerini halka duyurdular. Okunan basın duyurusu şu şekildeydi;

?Bismillahirrahmanirrahim,

Zalim Baas rejimine karşı 15 Mart 2011 tarihinde Dera`da başlatılan Suriye kıyamı tüm baskı ve zorluklara rağmen destanlaşan bir direniş olmaya devam ediyor.

Suriye`de mücahidler yalnızca rejime karşı değil tüm yerli ve küresel şer odaklarına karşı da onurlu bir mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyor. Ve ne yazık ki rejim güçlerinin sivil halka yönelik saldırıları bizlere de insanlık tarihinin en acı günlerini yaşatıyor.

Irak`ta, Afganistan`da, Çeçenistan`da, Mısır`da olduğu gibi Suriye`de de Müslümanların varlığı hedef alınarak tüm dünyanın gözleri önünde katliamlar yapılmıştır. Emperyal güçler üç parçalı Suriye planlarını gerçekleştirebilmek için her türlü kılığa girmiş, halkların bütün hassas noktalarını Ortadoğu`yu ateşe vermek için kullanmaktan çekinmemiştir.

Küfür yine yekvücut olup Müslümanları ortadan kaldırmayı, sonra da kendine köle haline getirmeyi amaçlamıştır. Buna karşı dik duran, İslam`ın izzetinin ve şerefinin davacısı olan herkese ise savaş açmıştır.

Bu sebeple masum çocuklara dahi acımamış, kimini Ümran gibi hava saldırısında şehîd etmiş, kimini Aylan gibi göçe zorlayıp boğularak denizin kıyısına vurmasını izlemiştir. Uluslararası camia ise tüm bu zulümleri görmezden gelerek ikiyüzlü politikasını sürdürmeye devam etmiştir.

90 gündür zalim Baas rejimi ve işbirlikçisi Rusya?nın kuşatması altında olan Halep, bulunduğumuz hafta içerisinde kimyasal silahların da kullanıldığı yüzlerce saldırının hedefi olmuştur. Hiçbir insani yardımın ulaşamadığı kentteki son hastane de hava saldırılarında yerle bir edilerek insanlar acımasızca ölüme terk edilmiştir. Korkakça havadan yağdırılan bombalar; evlatları annesiz, anneleri evlatsız bırakmıştır.
Suriye`de yaşananlar ve dünyanın buna kayıtsız kalışı adeta bir `sindirilmiş felaket` ve `kabullenilmiş insanlık yenilgisi`dir.

5000 yıllık tarihiyle kadim bir geçmişe sahip Halep şehri; bugün kanın ve gözyaşının dinmediği, acıların birbiri ardına yaşandığı bir yer haline getirilmiştir. Halep`e reva görülen muamele bütün dünyanın donuk bakışları önünde asrın trajedisine dönüşmüştür. Zalimlikte babasını çoktan geride bırakan Esed, utanmazlığının ve acizliğinin gölgesinde haçlı koalisyonunun kuklası olma görevini yerine getirmiştir.

Ey kardeşlerim;

Müslüman coğrafyalar kana bulanmış, kadınlarının iffeti kirletilmiş, erkeklerinin vücutları lime lime edilmiştir. Müslüman bir belde için bundan daha büyük bir zulüm ne olabilir? Evlerinin salonu çocuklarına mezar olanların ahından daha büyük ne doldurabilir arşı?

`Mü`minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.`

İşte inanan insanlar olarak bizler de; bu hadisi şerif mucibince kardeşlerimizin acılarını hissetmede bir vücud gibi olmalı, dertleriyle dertlenmeli sevinçleri için çaba sarf etmeliyiz.

Bu sebeple unutulmamalıdır ki,
Yayladağı ne ise Türkmendağı odur!
Antep ne ise Halep odur!
İstanbul ne ise Şam odur!
Adana`da yaşamını yitiren kardeşlerimiz bizim için ne ise, Halep`te yaşamını yitirenler de odur!

Kimden geldiği ve kime karşı olduğuna bakılmaksızın; eza ve cefa altında olan, katledilen, hakir görülen mazlum ve mağdurların hamisi olacak kişiler bizleriz. Bugün, Uluslararası teşkilatlar, izleme örgütleri, inceleme merkezleri... İnsanlığın hakkını ve hukukunu gözetenler değil, göz ardı edenlerdir.

İşte bu yüzden dünyanın neresinde olursa olsun, zalimin zulmünü durduran irade bizim irademizdir. Mazluma kalkan olan sine bizim sinemizdir. Yetimi okşayan el, bizim elimizdir. Düşkünü gören göz, bizim gözümüzdür! Her zamankinden daha çok, her zamankinden daha kararlı bir şekilde uğraş vermemizin gereği ve nihaî hedefi ise; adil bir dünya düzeninin tesis edilmesidir!

Yaratılmış ve yaratılacak olan tüm insanlara yetecek kadar toprağın olduğu dünyada kendi çıkarları uğruna, insanların yaşadıkları toprakları cehenneme çeviren Emperyalizm ve Siyonizm elbet bir gün yok olacaktır!

Bugün burada, Siz değerli kardeşlerimizi Halep özelinde Müslüman coğrafyalarda yaşanan zulümlere kayıtsız kalmamaya, sesimizi hep birlikte yükseltmeye bir insanlık vazifesi olarak davet ediyoruz! Zalimler, kardeşlerimizin üzerinden kanlı ellerini çekene kadar kıyamımızı nihayete ermiş saymayacağız! Şüphesiz inanıyor ve iman ediyoruz ki, Müntekim olan Allah, bayramlarımızı yas gününe, düğünlerimizi cenazeye, mabedlerimizi viraneye çeviren zalimlerden intikamını alacaktır.

?-Ve mekeru ve mekerallah vallahu hayrul makirin? ayetine iman eden gençler olarak diyor ve haykırıyoruz.

Zafer inananlarındır. Ve Zafer Yakındır. Allah`a emanet olun
Esselamunaleykum?
 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —