Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes, Becerilerin eğitim yoluyla geliştirilmesi en kritik noktayı oluşturuyor. Neredeyse tüm endüstrilerde insan kaynağı becerilerinin geçerlilik süresi gün geçtikçe kısalıyor. dedi.
Başaran-Symes, TÜSİAD`ın düzenlediği Bilgi Temeli Ekonomi İçin Yetişkin Becerilerini Geliştirmek başlıklı seminerde yaptığı konuşmada, teknoloji ve dijitalleşmeden kaynaklanan dönüşümün, bulut bilişimden büyük veriye, nesnelerin internetinden robotik ve yapay zekaya, üç boyutlu baskıdan gelişmiş üretim teknolojilerine kadar çok geniş bir yelpazede cereyan ettiğini söyledi.
Başaran-Symes, bazı teknolojik gelişmelerin etkisini şimdiden hissettiklerini, bazıların etkisinin ise yakın gelecekte yaşanacağını ifade ederek, Dijital dönüşüm iş yapma ve üretim biçimlerini dönüştürürken, iş gücü piyasası da bundan kaçınılmaz olarak payını alıyor. Bir yandan yepyeni iş ve görev yapıları ortaya çıkıyor. Bugüne kadar pek adı bilinmeyen veri bilimci, sosyal veri uzmanı ve büyük veri mimarı gibi teknolojik iş tanımları karşımıza çıkıyor. Bazı iş ve görevler otomasyona uğrama riski taşıyor. İşlevsiz kalma riski olan ve içeriği önemli ölçüde çalışanların yeni işlere uyum kabiliyeti, çalışanların kariyerleri için belirleyici önemde. şeklinde konuştu.
İstihdamı artırmak ve işsizliği azaltmak için tüm ülkelerin zorlu görevleri bulunduğuna işaret eden Başaran-Symes, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Bir tarafta mevcut iş gücünün üretkenliğinin artırılması, diğer tarafta yeni açılan iş alanlarında uygun istihdamın sağlanması gerekiyor. Becerilerin eğitim yoluyla geliştirilmesi en kritik noktayı oluşturuyor. Neredeyse tüm endüstrilerde insan kaynağı becerilerinin geçerlilik süresi gün geçtikçe kısalıyor. Dünya Ekonomik Forumu, 371 küresel işletmenin insan kaynakları yöneticilerinin katılımıyla yaptığı `İşlerin Geleceği` araştırmasına göre, 2020 yılı itibarıyla gerekli görülecek becerilerin en az 3`te biri bugün talep edilmeyen becerilerden oluşacak. Örneğin, teknik becerilerin güçlü sosyal ve iş birliği becerileriyle desteklenmesi gerekecek. Problem çözme, eleştirisel düşünce ve yaratıcılık en çok aranacak beceri olarak sıralanıyor.
Yenilikleri hayata geçirenler robotlar değil, yaratıcı ve yenilikçi düşünen insan gücü olacak
Cansen Başaran-Symes, refahı ancak bilgiye erişebilen, bilgiyi analitik ve eleştirel bakışla yorumlayan ve yeni bilgi üretebilen insan kaynağıyla sağlayabileceklerini, mevcut ihtiyaçlara çözüm geliştirmenin ötesinde, daha önce akla gelmeyen ihtiyaç alanlarını ortaya çıkaracak yenilikleri hayal edebilen ve hayata geçirenlerin robotlar değil, yaratıcı ve yenilikçi düşünen insan gücü olacağını vurguladı.
Türkiye`nin ilk kez katıldığı ve haziran ayında yayımlanan OECD Yetişkin Becerileri Araştırması`nın sunduğu verilerden politika oluştururken azami şekilde istifade etmek gerektiğini vurgulayan Başaran-Symes, şöyle devam etti:
Ülkemizde araştırmaya katılan yetişkinlerin sözel, sayısal ve dijital beceri düzeyleri OECD ortalamalarının gerisinde görünüyor. Genç yaş grubumuz daha ileri yaş gruplarına göre bir miktar daha iyi performans gösteriyor. Düşük beceri düzeyindeki yetişkin oranımız maalesef yüksek. Kalkınmanın lokomotifi olması beklenen yüksek beceri düzeyindeki yetişkin oranımız ise oldukça düşük. TÜSİAD olarak her fırsatta vurguladığımız toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve dijital uçurum problemi bu araştırmada da karşımıza çıkıyor. Düşük beceri düzeyine sahip, ne eğitimde ne de çalışma hayatında olan genç nüfusumuz, özellikle de genç kadın nüfusumuz öncelikli ilgi ve yatırımı hak ediyor.
Enteresan bulduğum bir diğer bulgu, ülkemizde yüksek ve düşük yeterliliklere sahip yetişkinler arasında, siyasi süreçlere etkisi olduğuna inanma bakımından anlamlı bir fark olmaması. Toplumu ileri taşıyacak potansiyele sahip yüksek beceri düzeyindeki yetişkinler, fikirlerinden, karar alma mekanizmalarında yeteri kadar istifade edilmediğine inanıyor. Veriler, önümüzdeki zorlukları göstermekle birlikte aslında harekete geçmemiz için de bir işaret fişeği olarak değerlendirilmeli, bir fırsat olarak kullanılmalı.
Diploma sahibi olmak yeterli değil
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Başaran-Symes, geçmişte verilen eğitimin, bugün yetişkinlerin beceri düzeyini belirlemede en önemli faktör olduğunu vurgularken, diploma sahibi olmanın yeterli olmadığını, bildiklerini uygulamaya geçirmek ve becerileri sürekli geliştirmek gerektiğini söyledi.
Eğitimde çağın gerektirdiği yönde dönüşüm sağlanması halinde geleceğin daha parlak görülebileceğini ifade eden Başaran-Symes, şunları kaydetti:
Eğitimde ne ekersek onu biçeceğiz. Ekonomimizin yapısını yüksek teknolojili üretime ve sanayi 4.0`a dönüştürme hedefimizle insan kaynağının becerilerini geliştirmenin el ele yürümesi gerekiyor. Bilgi temelli ekonomiye dönüşme sürecinde, eğitim sistemi geriden takip eden değil, eş güdümlü şekilde kendini yenileyebilen bir içerik ve işleyişe kavuşturulmalıdır. Bu, hem nitelikli iş ve yaşamı hak eden yetişkinlerimizin hem de biz iş dünyasının beklentisi ve talebidir. Eleştirel, yaratıcı ve disiplinler arası düşünme, problem çözme, fen-teknoloji-mühendislik-matematik, iletişim ve iş birliği gibi 21. yüzyıl becerilerini bireylere kazandırmak önceliğimiz olmalıdır.
Başaran-Symes, dijitalleşmenin yenilikçi girişimler için müthiş fırsatlar sunduğunu, bu becerilerin erken yaşlardan itibaren gençlere kazandırılmasının önlerindeki kariyer seçeneklerini artırmış olacağını söyledi.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Erol Bilecik de bilgi ekonomisi ve dijital dönüşümün her geçen gün daha çok konuşulan kavramlar olduğunu vurguladı.