Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Anayasa`da değişiklik yapılmasını öngören kanunun Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle, milletvekilleri hakkındaki dosyaların gönderildiği adliyelerde soruşturmalar sürüyor.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa değişikliği kapsamında dokunulmazlığı kaldırılan HDP milletvekili Geveri`nin 2015 yılının 28 Eylül, 18 Mart ve 27 Nisan tarihinde yaptığı konuşmalarla ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamladı.
Hazırlanan iddianame, Van 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, Geveri`nin yaptığı konuşmalarda terör örgütünün şiddet eylemlerini övdüğü, terör örgütünün propagandasını yaptığı belirtilerek, sanığın devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak, terör örgütü propagandası yapmak ve silahlı terör örgütüne üye olmak suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 35 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Terör örgütü PKK`nın, cebir ve şiddet kullanarak, baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleriyle, Anayasa`da belirtilen cumhuriyetin niteliklerini, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlığını tehlikeye düşürmek, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla kurulduğu ifade edilen iddianamede, örgütün bu amaç için birçok silahlı eylem gerçekleştirdiği, bu eylemlerine devam ettiği aktarıldı.
Teröristlerin eylemlerini övdü
Geveri`nin 27 Nisan`da HDP`nin seçim bürosu açılışında yaptığı konuşmada, Bende bir evladınız olarak Azadi Hareketi ve HDP ile Kürdistan için bir ittifak yaptık, biz adil bir sistem kuracağız. Hak, adalet, özgürlük gerilladır, Öcalan`dır. ifadelerini kullandığına yer verilen iddianamede, zanlının bu sözlerle teröristlerin sözde hak, adalet ve özgürlük için yaptıkları eylemleri överek, terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu işlediği kaydedildi.
İddianamede, 28 Eylül 2015`te kent merkezindeki bir parkta konuşan Geveri`nin Çocuklar asimile edilmektedir. Biz nasıl yıllardır tek dil üzerinden eğitimi, tek millet, tek bayrak söylemini protesto ediyorsak, bu yılda sivil toplum kuruluşları ve parti olarak bir haftalık boykota destek çıkarak çocuklarımızın bu eğitimi görmesini istemiyoruz şeklindeki sözlerle de Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde tek bayrağın olmaması gerektiğini belirterek, devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmaya yönelik sözler kullandığı vurgulandı.
