Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye`de PKK terör örgütü her geçen gün gücünü kaybediyor. Nerede olurlarsa olsun, yaz-kış demeden, kent-kır demeden bu PKK zulmüyle mücadeleye büyük bir kararlılıkla devam edeceğiz. dedi.
Bakan Akdağ, Şirvan ilçesinde maden faciasının yaşandığı bölgede gerçekleştirdiği incelemelerin ardından döndüğü kent merkezinde, faciada enkaz altında kalarak hayatını kaybeden Sedat Bulut`un Yeni Mahalle Camisi`ndeki ve Reşit Can`ın merkeze bağlı Yağmurtepe köyündeki taziyelerine katıldı. Akdağ, ziyareti sırasında ailelere başsağlığı diledi.
Siirt Devlet Hastanesine giden Akdağ, yatan hastaları ziyaret etti, ardından hastane çalışanlarıyla yemekhanede yemek yedi.
Daha sonra AK Parti İl Başkanlığını ziyaret eden Akdağ, burada yaptığı konuşmada, maden kazasında hayatını kaybedenlere Allah`tan rahmet diledi.
Göçüğün altında kalanlara en kısa zamanda ulaşmak ve onları da ailelerine teslim etmek için büyük bir gayretin içerisinde olduklarını ifade eden Akdağ, Değerlendirmelerimizi yaptık, valimiz ve bütün diğer yetkililerle beraber. Aslında devletimizin ne kadar imkanı varsa Başbakanımızın, Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla bugün buradaydık. Herhangi bir iş aracı, malzeme, insan kaynağı, uzman eksikliği yok. Sadece hadisenin kendi tabiatından kaynaklanan bazı zorluklar var. Bu zorlukları da burada arkadaşlarımız itinalı bir biçimde mücadele ediyor. Allah onlara kolaylık versin. Kurtarma çalışmaları yapan operatörlere, işçilere de Cenabıhak kol kanat gersin. Allah onlardan razı olsun. Onlar da riskli bir iş yapıyorlar. Mümkün mertebe bütün çalışmalar onları da riske sokmamak üzere yürütülüyor. ifadesini kullandı.
Türkiye mağdur olmuş milletlerin umudu bir ülke
Türkiye üzerinde türlü türlü planların yapıldığını belirten Akdağ, Neden bu planlar yapılıyor? konusunu anlamanın zor olmadığını söyledi.
Türkiye`nin Müslüman coğrafya olduğunu, mağdur olmuş milletlerin ve mazlum olmuş insanların umudu bir ülke olduğunu vurgulayan Akdağ, Bir taraftan dünyaya hükmeden ya da hükmetmeye, hükümranlığını devam etmeye çalışan ülkeler, güçler var. Bir taraftan da mazlumlarla, mağdurlarla bir olan gönüller var. Bizim bir tarihimiz var. Aslında bizi, tarih bu göreve çağırdı. Yani başımızda Suriye, Irak var. Oralarda kardeşlerimizin çektiklerini biliyoruz. dedi.
Akdağ, şöyle devam etti:
Bazen Türkiye`de bile, `Türkiye`de bile` diyorum. Yani farklı ülkelerde bunun anlaşılmaması bir dereceye kadar beklenir de, Türkiye`de nasıl anlaşılmaz. Biz neden Suriye`yle, Irak`la alakadar oluyoruz? Çünkü orada bizim kardeşlerimiz var. Bunlar Kürt olsa da bizim kardeşimiz, Türk olsa da, Arap olsa da bizim kardeşimiz. Tabii ki kardeşlerimizle alakadar olacağız. Onlar bizim desteğimize ihtiyaç duydukları zaman eğer biz onların yardımına ve hizmetine koşmazsak, tarihin bizim üstümüze yüklediği vazifeyi yapamamış oluruz, insani bir vazifeyi yerine getirmemiş oluruz. Bugün Türkiye bunları yapıyor ve üstesinden de Allah`ın izniyle geliyor.
Türkiye`de 3 milyon Suriyelinin mülteci değil, misafir muamelesi gördüğünü ve batılı ülkelerin bunu hayretler içerisinde izlediğini dile getiren Akdağ, 300 bin mültecinin bile bir ülkeye sığındığı durumlarda o ülkelerin şaşıp kaldığını, orada hizmetlerin fena halde aksadığını aktardı.
On binlerce Suriyeli çocuk doğdu Türkiye`de. Bir tekinin sokakta kaldığından, doğum sırasında kendisine destek olunmadığından haberiniz oldu mu? Var mı böyle bir şey? Allah`a şükürler olsun ki yok. diyen Akdağ, Allah`ın verdiği bu fırsatı değerlendireceklerini ve Suriyelilere destek olmaya devam edeceklerini vurguladı.
Suriye ve Irak`ta olmayı sürdüreceklerinin altını çizen Sağlık Bakanı Akdağ, şu değerlendirmede bulundu:
Elbette biz Suriye`de, Irak`ta oluruz. Bir değil, 4 aktif terör örgütü şu an Türkiye`de bir takım kötü emellilerin emellerine taşeronluk, tetikçilik yapıyorlar. DAEŞ böyle, PKK böyle, DHKP-C böyle, zaten FETÖ`nün ne büyük bir bela olduğunu 15 Temmuz`da yaşadık, gördük ama siz Siirtlilere de helal olsun. Öyle bir tokat vurdunuz ki, bir gecede 40 yıllık hazırlık mahvoldu gitti.
PKK zulmüyle mücadeleye büyük bir kararlılıkla devam edeceğiz
Bakan Akdağ, terör örgütü PKK`nın Türkiye`de her geçen gün kaybettiğini ifade ederek, bunu dostun da düşmanın da iyi bilmesi gerektiğini dile getirdi. Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Nerede olurlarsa olsun, yaz-kış demeden, kent-kır demeden bu PKK zulmüyle mücadeleye büyük bir kararlılıkla devam edeceğiz. Bunu dostun da düşmanın da iyi bilmesi lazım. Çünkü bu zalimler en büyük zulmü güya haklarını korudukları Kürt kardeşlerimize yaptılar. Öyle olmadı mı, senelerdir hem de? Bu güzelim topraklarda herkesin huzurunu kaçırdılar. Bu güzelim topraklarda ellerinden gelse buraları yaşanmaz hale getirmeye çalıştılar. Çukurlar açtılar. Şehirleri bir felaket batağına sürüklemeye çalıştılar. Siz Siirtlilere helal olsun, Siirt`te bunu asla gerçekleştiremediler. Teşebbüste bulundukları yerlerde de devletimiz, yani milletin iradesi bunları galebe çalmıştır.
Başkanlık sistemi
AK Parti`yi birtakım sermaye çevrelerinin kurmadığını, birtakım menfaat çevrelerinin oluşturmadığını anlatan Akdağ, AK Parti`yi milletin kurduğunu belirtti.
Anayasayı değiştirelim, bu millete istikrar getirecek, işlerimizi hızlı yürütecek, kalkınmamızı kolaylaştıracak, yeniden hamle yapmamıza vesile olacak Başkanlık sistemini, yeni cumhurbaşkanlığı sistemini getirelim dediklerinde buna karşı çıkıldığını dile getiren Akdağ, salondakilere, Biz AK Partililer olarak, Allah nasip ederse, yarın önümüze gelecek referandum için, bu referandumda büyük bir muvaffakiyeti göğüslemek için hazır mıyız? sorusunu yöneltmesi üzerine salondakiler Evet karşılığını verdi ve uzun süre alkışladı.
Bakan Akdağ, herkese gönüllerini açacaklarını, hizmet ettikçe, kardeşlik hukukunu kuvvetlendirdikçe, bazı yanlış düşüncelere kapılmış olanların bile doğruyu daha kolay görebileceğine inandığını sözlerine ekledi.
Akdağ`a AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay da eşlik etti.