Gripten korunmada elleri yıkama süresi önemli

Gripten korunmada elleri yıkama süresi önemli

Türkiye'de de her yıl 400 bin ile 1 milyon 200 bin kişi hastalanıyor.

Ege Üniversitesi (EÜ) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağrı Büke, gripten korunmak için elleri yıkama süresinin önemine dikkati çekerek, sabun ve su temasının en az 40 saniye olması gerektiğini söyledi.

Büke, sonbaharla birlikte grip konusunun da gündeme geldiğini, olguların yüzde 95`inde 38,5 derecenin üzerinde ateşle seyreden hastalığın pnömoni yani zatürreye dönmesinin tehlikeli olduğunu ifade etti.

Hastalığın tedavisinden önce gripten korunmanın önemine vurgu yapan Prof. Dr. Büke, şöyle devam etti:

Biliyoruz ki gribe yakalanan kişilerle temas etmeden de gribe yakalanma olasılığı vardır. Herhangi bir ortamdaki eşyaya, siz dokunmadan önce gripli bir kişi öksürerek sekresyonları (salgılarını) bulaştırmış olabilir. Asansör düğmeleri, elektrik butonları bu nesnelere örnek olabilir. Hatta masanın üstündeki bir dosya bile. Önlem olarak elleri yıkamak önemli. Öncelikle etkin yıkama gerekli. Gripten korunma açısından elleri yıkama şekli ve süresi önemli. En az 40 saniye boyunca sabun ve su ile temas gerekli.

Enfeksiyonların kontrolünde su ve sabun kullanarak elleri yıkama süresinin tüm dünyada en az 40 ila 60 saniye olarak uygulandığını kaydeden Büke, alkol bazlı el dezenfektanları ile bu sürenin 20-30 saniyeye inebileceğini, ancak sonuçta önemli olan noktanın ellerin yeterli süre yıkanması olduğunu aktardı.

Çağrı Büke, gribe neden olan etkenlerden, virüslerden arınmak için ellerin yıkanması sırasında özellikle parmak arası ve uçlarının da su ve sabunla temizlenmesi gerektiğini dile getirdi.

4-5 gün istirahat edilmeli

Gribal enfeksiyon geçiren hastaların 4-5 gün istirahatinin toplumda hastalığın yayılmasını engelleyeceğini söyleyen Büke, Toplumda ne kadar az görülürse bulaşması o kadar az olur, beklemediğimiz durumlarla karşılaşmayız. Zatürre gelişmesi durumunda yüzde 30-40`a varan durumlarda ölümlerle karşılaşıyoruz. İlk önlem olarak aksıran, öksüren kişilerden uzak durmaya çalışmalıyız. dedi.

Prof. Dr. Büke, herkese aşı yaptırmayı önermediklerini aktararak, risk grubunda olanların özellikle korunması gerektiğini ifade etti.

Kronik akciğer, kalp, böbrek, karaciğer, diyabet, bağışıklık sistemi hastaları, hamileler ve çocukların risk grubunda yer aldığını bildiren Büke, bu grupta yer alanların en kısa sürede tedavi edilmesi gerektiği uyarısında bulundu.

Son yıllarda gribe yakalananların vitamin takviyesi aldığını anımsatan Çağrı Büke, Destek tedavi konusunda vitamin takviyesinin kesin gösterilmiş bir etkisi yok. Ama `kesinlikle vitamin almayın` da demiyoruz. Önerimiz, vitaminin besin yoluyla alınmasıdır. diye konuştu.

Vitaminlerin sebze, meyve tüketimi ile sağlanabileceğine de dikkati çeken Prof. Dr. Büke, gribe yakalananların istirahat etmesi, sıvı alımına önem vermesi gerektiğini de sözlerine ekledi.



Mide balonu kimlere uygulanabilir?

Gözlerimizi korumanın 10 yolu

İstanbul'da 'öğrenci klinikleri' açıldı... Hem öğrenciler, hem de kurum kazanıyor

Aşı, gripten korunmanın en güçlü yolu!

Sonbahar enfeksiyonlarına karşı bu önlemleri ihmal etmeyin!

Türk bilim insanlarından bilim dünyasını şaşırtan araştırma! Damarları tıkayan plaklarda parazite rastlandı!

Tiroid sorunları kadınları 5 kat fazla etkiliyor

Süt tüketimi öğrencilerin becerilerini etkiliyor

Diyabet tedavisinde sensör teknolojisi

Sağlıklı beslenme çantası için altın kurallar

Grip deyip geçmeyin..!

Okula yeni başlayanların güvenlikleri nasıl sağlanmalı?

Kalp sağlığı İstanbul Beylikdüzü'nde konuşuldu

İstanbul Bakırköylü kadınlara ücretsiz mamografi

Aort kapağını ameliyatsız değiştirmek mümkün!