Ribat Eğitim Vakfı, Türkiye genelinde hizmet yapan şube başkanları ve temsilcileriyle Adapazarı`nda istişare toplantısı düzenledi.
Ribat Eğitim Vakfından yapılan yazılı açıklamada, 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında yaşanılan süreçte, en büyük tahribatın birliğe yönelik olduğu bildirildi.
Fetullahçı Terör Örgütü ve yandaşlarının, devlet kurumlarını iğfal ettiği gibi kavramları da mahvettiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
Cemaat, tarikat, zekat, burs, kurban, her türlü yardım ve dayanışma, kardeşlik kavramlarımızın içi boşaldı, birbirimize güvenimiz sarsıldı. Bu olumsuzlukların bertaraf edilmesi yalnızca devletimize bırakılamayacak derecede önemli ve hassastır. Güvenin tesis edilmesi, kavramlarımızın yeniden ikame edilmesi, devlet-cemaatler-sivil toplum kuruluşlarının dayanışmasıyla mümkün olabilecektir. Türkiye genelinde vakıf, dernek ve cemaatlere yönelik oluşan ve gittikçe yaygınlaşan olumsuz yaklaşımlara istinaden, Ribat Eğitim Vakfı olarak eleştiri, tenkit ve tavsiyelerimizi değerli halkımızla paylaşmayı bir görev biliyoruz. Ülkemizin yakın tarihine baktığımızda 15 Temmuz Darbe girişimi ilk defa oluyor değildir. Kimden ve nereden gelirse gelsin, aktörleri kimden güç alırsa alsınlar darbenin her çeşidi hainliktir, darbecilerin tümü haindir. Her türlü olağanüstü dönemde gönüllü hizmetler askıya alınmamış, aksine artarak devam etmiştir. Birlik, beraberlik ve kardeşlik mesajını her platformda kuvvetli bir şekilde kamuoyuyla paylaşmalı ve gücümüzü artırmalıyız. Tüm sivil toplum kuruluşlarının hizmetleri her zamankinden daha fazla açık, şeffaf ve denetlenebilir olmalıdır.
Kamuoyuna gizli ve saklı işler yapılıyor izlenimi verilmesinin kabul edilemez olduğu belirtilen açıklamada, kafalarda soru işareti oluşturabilecek hiçbir eylem, söylem ve mesaj olmaması gerektiği kaydedildi.
Malum süreç sonrasında İslami kavram ve değerlerin bir çoğunun ciddi şekilde örselendiği ve yara aldığı aktarılan açıklama, Bu kavram ve değerlerimizi yeniden güncelleyerek kamuoyuyla paylaşmaya yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Önde giden liderlere yönelik `büyüklerde hata aranmaz, hikmet aranır` anlayışı reddedilmelidir. Kanaat önderlerimizin davranışlarının kitap ve sünnete arzı önemlidir. `Sahih İslam` algısı oluşturulabilmesi için İslam adına konuşan hocalarımız ayrı ayrı mahfillerde değil, tek bir masa etrafında toplanıp, sorunlarımıza çözümler aramalıdır. STK ve cemaatlerin ortak hareket edecekleri istişare mekanizmaları oluşturulmalıdır. ifadeleri kullanıldı.