ÖMER ERİM BAŞTİMAR - Kastamonu Üniversitesi Kastamonu Meslek Yüksekokulu Makine ve Metal Teknolojileri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Güran Ünal, siyez buğdayının doğal ortamında ilaçsız, gübresiz büyüyebilen tek tahıl türü olduğunu belirterek, Bilimsel çalışmalarda glisemik indeksinin (karbonhidratların kandaki glukoz düzeylerine olan etkisini ölçme sistemi) çok düşük, protein, lif değerlerinin ise çok yüksek olduğu belirlendi. `Antioksidan` dediğimiz yaşlanmayı ve kanseri engelleyen içeriklerden bahseden oldukça fazla yabancı yayınlar var. dedi.
Ünal, muhabirine yaptığı açıklamada, siyez buğdayının sağlık açısından çok önemli olduğunu bildiklerini söyledi.
Üniversitede siyez buğdayı üzerine çalışmalar yaptığını bildiren Ünal, son zamanlarda bu buğday türüne farklı ülkelerin de ilgi göstermesinin kendilerini mutlu ettiğini dile getirdi.
Siyezi hayatın her alanına sokabilmek için bu üründen ekmek, kraker, makarna, tarhana ve bisküvi yaptıklarına dikkati çeken Ünal, şöyle devam etti:
Türkiye`de yetişen ve yeni yeni dikkati çeken siyez buğdayının bazı ülkelerde peşinden koşuluyor. Siyez yeryüzündeki ilk buğday türü. Binlerce yıl önce Tunç devrinde yeryüzünde yetiştirilmeye başlanmış. Günümüze kadar Kastamonu`da korunarak yetiştirilmiş bir buğday türü. Orijinal ata buğdayı. Zaman içerisinde bundan doğal melezlenme ile 28 kromozomlu, daha sonra da 42 kromozomlu buğdaylar gelişmiş. Bunlardan bir kısmı yurt dışında laboratuvar ortamında gelişmiş. Maalesef günümüzde pek çoğu laboratuvar ortamında yetiştirilen 42 kromozomlu olanı. Siyez doğal ortamında ilaçsız, gübresiz büyüyebilen tek tahıl türüdür. Lezzetli, besin değerleri yüksek olan bir buğday çeşididir.
Protein, lif değerleri çok yüksek, antioksidan özelliği var
Doç. Dr. Ünal, siyezin Türkiye`de sadece Kastamonu`da yetiştiğine işaret ederek, yaptıkları çalışmalar sonucunda özellikle glisemik indeksinin çok düşük olduğunu gördüklerini anlattı.
Bu değerli ürünün yurt dışında da bazı bölgelerde yetişebildiğini ama bu alanların çok kısıtlı olduğunu vurgulayan Ünal, Glisemik indeksi tespitiyle ilgili çalışmalarımız var. Gıda mühendislerimiz, genetik mühendislerimiz bu konuda çalışma yürütüyor. Bilimsel çalışmalarda glisemik indeksinin çok düşük, protein, lif değerlerinin ise çok yüksek olduğu belirlendi. `Antioksidan` dediğimiz yaşlanmayı ve kanseri engelleyen içeriklerden bahseden oldukça fazla yabancı yayınlar var. ifadelerini kullandı.
Ünal, Türkiye`de araştırmacıların ve ekonomi çevrelerinin siyez buğdayına yönelik yeni yeni çalışma yürüttüğü bilgisini vererek, bu ürünün tüm insanlara ulaştırılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Kastamonu`da geçmişinin 10 bin yıl öncesine dayanması dolayısıyla bulgurun atası olarak adlandırılan siyez bulguru, İhsangazi ilçesinde ekiliyor.
Yörede kabulca, kaplıca veya Hitit bulguru olarak da bilinen siyez buğdayından elde edilen siyez bulgurunun bu yıl 100 ton civarında elde edilmesi bekleniyor.