Doç. Dr. Demirel: Türkiye, sınır-ötesi askeri operasyonlar yapabilir

Doç. Dr. Demirel: Türkiye, sınır-ötesi askeri operasyonlar yapabilir

Konunun öncelikli olarak uluslararası hukukta tanınan meşru müdafaa hakkı noktasından ele alınması gerektiğini belirten Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç

Konunun öncelikli olarak uluslararası hukukta tanınan meşru müdafaa hakkı noktasından ele alınması gerektiğini belirten Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Naim Demirel, 11 Eylül saldırıları sonrasında devlet dışı aktörlerin (terör örgütleri vs) kuvvet kullanma eylemlerine karşı da devletlerin meşru müdafaa hakkı olduğu kabul edilmeye başlandı. 11 Eylül olayından bu yana da bu kabul her geçen yıl içinde pekişerek gelişmiştir. Özellikle terör örgütlerinin coğrafi alan hâkimiyeti kurduğu devletlerin bu örgütün başka devletlere yönelik eylemlerini önlemeye yönelik acziyetinin, bu eylemlerin muhatabı olan devlete meşru müdafaa hakkı verdiği konusunda artık bir tereddüt bulunmamaktadır. Suriye ve Irak devletlerinin toprakları üzerinde belli bir alanda kontrol sağlamış olan terör örgütlerinin Türkiye?nin güvenliğini tehdit eden eylemlerine karşı Suriye ve Irak devletlerinin gerekli önlemleri alamadıkları, almaya güçlerinin yetmediği ya da isteksiz olmaları bilinen bir gerçektir. Bu tablo karşısında Türkiye, mevcut durum düzelene kadar, meşru müdafaa hakkına dayanarak kendi güvenliğini sağlamak amacıyla sınır-ötesi askeri operasyonlar yapabilir ve bu yerlerde askeri varlık tesis edebilir. Bu onun uluslararası hukuktan doğan hakkıdır ifadelerini kullandı.

 

BM Güvenlik Konseyi gerekli tüm tedbirleri alma çağrısında bulunmaktadır
Türkiye?nin Irak?taki varlığını meşru kılan ikinci husus da BM Güvenlik
Konseyi?nin 20 Kasım 2015 tarihli 2249 sayılı kararıdır diyerek açıklamalarına devam eden Doç. Dr. Naim Demirel, Bu kararın operatif kısmının 5. paragrafında Güvenlik Konseyi, Suriye ve Irak?ta DAEŞ ve diğer terörist grupların eylemlerini önleme ve bastırma kapasitesi olan her devlete, daha fazla gayret sarf ederek ve işbirliği yaparak gerekli tüm tedbirleri alma çağrısında bulunmaktadır. `Gerekli tüm tedbirleri alma` ifadesinin, kuvvet kullanmayı içeren tedbirlere başvurma imkânı veren BM Sözleşmesi?nin yedinci bölümüne doğrudan referans olarak kabulü gerekir. Her ne kadar yedinci bölüme açık bir referans olmasa ve kuvvet kullanma yetkilendirmesi açıkça ifade edilmemişse de, Konsey?in devletlere gerekli tüm tedbirleri alma çağrısında bulunmuş olmasının, kuvvet kullanmayı içeren tedbirlere başvurmayı da kapsadığı yorumunun kararın nihai amacına uygun olacağı kanaatindeyiz. `Daha önce benzeri görülmemiş şekilde uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden` diye nitelediği terör eylemlerine karşı, kararın kuvvet kullanmayı içeren tedbirler için çağrıda bulunmadığını söylemek, kendi içinde çeliştiğini söylemekle aynı anlama gelecektir. Ayrıca Konsey?in kuvvet kullanmayı açıkça ifade ettiği karar metinlerinde üye devletleri buna davet için kullandığı `Calls upon` tabiri kararın kuvvet kullanmayı da kapsadığına işaret eder diye konuştu.
 

Türkiye`nin sınır-ötesi operasyonları uluslararası hukuka uygundur
Türkiye?nin, terörle mücadele kapsamında Irak ve Suriye?deki askeri varlığının hukuka aykırı olduğu iddiasının hukuken asılsız ve politik bir söylem olduğunu ifade eden Doç. Dr. Demirel, Binlerce kilometre öteden gelip terörle mücadele kapsamında Irak ve Suriye?de askeri operasyon düzenleyen devletlerin; bu yerlere yüzlerce kilometre sınırı olan ve DAEŞ`in birçok olumsuz etkisine maruz kalan Türkiye hakkında, bölgedeki askeri varlığını ve operasyonlarını sorgulamasının başka türlü izahı mümkün gözükmemektedir. Türkiye?nin meşru müdafaa hakkına ve Güvenlik Konseyi?nin 2249 sayılı kararına dayanarak Suriye ve Irak?ta sınır-ötesi askeri operasyon yapması uluslararası hukuka uygundur diyerek konuya açıklık getirdi. 

Sinem Eryılmaz