ABD`nin Ankara Büyükelçisi John Bass, Mülteci konumundaki 4,8 milyon Suriyelinin yarısından fazlası ile yüz binlerce Iraklı ve Afgan, Türklerin cömert karşılaması, Türk hükümeti ve milletinin ev sahipliğiyle Türkiye`de bulunuyor. dedi.
Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının işbirliği ve ABD Dışişleri Bakanlığı Nüfus Mülteci ve Göç Bürosunun katkısıyla yürüttüğü, Suriyelilere mesleki ve teknik eğitimler verilmesine yönelik Suriyeliler ve Ev Sahibi Topluluklar için Geçim Kaynağı ve İnsana Yakışır İş Olanaklarının Geliştirilmesi Projesiyle ilgili toplantı düzenlendi.
Bass, burada yaptığı konuşmada, dünyanın 2. Dünya Savaşı`ndan bu yana en büyük mülteci kriziyle karşı karşıya olduğunu anımsatarak, 21 milyondan fazla kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığını ve güvenli yer bulmak için uluslararası sınırları geçtiğini söyledi.
Bass, Mülteci konumundaki 4,8 milyon Suriyelinin yarısından fazlası ile yüz binlerce Iraklı ve Afgan, Türklerin cömert karşılaması, Türk hükümeti ve milletinin ev sahipliğiyle Türkiye`de bulunuyor. diye konuştu.
ABD Başkanı Barack Obama`nın da son günlerde bu konulara vurgu yaptığına işaret eden Bass, Türkiye`ye çabalarından ötürü teşekkür etti.
Bass, Lübnan ve Ürdün gibi ülkelerin rakamsal olarak Türkiye`den daha az mülteciye ev sahipliği yaptığını, ekonomileri ve nüfusları göz önünde bulundurulduğunda orantısal biçimde bu ülkelerdeki Suriyeli mültecilere de büyük destek verildiğini anlattı.
İstediğimizin çok ötesinde soruna dönüştü
Mülteci sorunun son derece karmaşık süreç, sonuç ve çözümleri bulunduğunu ifade eden Bass, Suriye`deki durum hiçbirimizin istediği sürede çözülememiş ve istediğimizin çok ötesinde devam eden bir sorun haline dönüşmüştür. dedi.
Bass, Suriye`deki durumun kısa vadeli sorun olmaktan çıktığını, çözümünün uzun vadeli kararlılığı ve etkilenen nüfusa desteği gerektiren bir mesele haline geldiğini bildirdi.
Türkiye`nin Suriyeli sığınmacılara kendi kendine yetebilme, mesleki eğitim ve iş bulabilme yeteneklerini kazandırma konusunda çok önemli katkılar sağlandığını kaydeden Bass, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu kişilerin eğitim almaları, bir zanaat öğrenebilmeleri, küçük bir işletme kurup işletebilecek beceri ve yetkinlik kazanabilmeleri için yardımcı olmak üzere bu çabalara katkı sağladık. Aynı şekilde dünya üzerinde benzer konumdaki diğer mültecilere de katkı sağlamaya çalışıyoruz.
Bass, Türkiye`de çalışabilecek yaşta 1,6 milyon Suriyeli bulunmasına rağmen ILO`nun projesinin 600 kişiyi kapsayan küçük ölçekli bir program olduğunu ancak diğer projeler için emsal oluşturabileceğini aktardı.
Projeye dahil olacak Suriyeli sayısını 3 bin 500`e çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Bass, projenin ölçeğininin büyütülmesi için çalışmalar yapılacağını ifade etti.
Bass, dünyanın neresinde olursa oldun şiddet ve çatışma sonucu ülkelerinden edilen kişilere sağlanacak hizmetinin önemine vurgu yaptı.
Suriyelinin artık geçici olmadığı kabul gören gerçek
ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan, Suriye`deki savaş tu¨m hızıyla su¨rerken, soruna askeri ve siyasi çözu¨m bulma çabaları sık sık
kesintiye uğrarken, Tu¨rkiye`de yerleşik ve sayıları üç milyona yaklaşan Suriyelinin artık
geçici olmadığı giderek daha çok kabul gören bir gerçek. dedi.
Yüzde 90`ı kamp dışında yaşayan Suriyelilerin temel ihtiyaçlarını karşılamak için iş aramak zorunda olduklarını söyleyen Özcan, bu durumun ücretlerin düşmesi ve kayıt dışı istihdamın büyümesine neden olduğunu belirtti.
Özcan, gerek mu¨lteciler gerekse ev sahibi topluluklar için geçim ve insana yakışır
çalışma olanakları sağlayacak kapsamlı yanıta gereksinimin duyulduğunu kaydetti.
Suriyelilerin iş piyasasına katılımları konusunda uygulanan iki projeyle toplam 520 kursiyere
mesleki ve teknik eğitim verildiğini bildiren Özcan, 200 kursiyere beceri geliştirme, 60 kursiyere de girişimcilik eğitimleri sunulduğunu hatırlattı.
Şanlıurfa, Gaziantep ve Kilis`te Ekim 2015-2016 döneminde yürütülen projede, geçici koruma altındaki Suriyelilere mesleki ve teknik eğitimler verildi.
