Tarih: 20.09.2016 21:00

Diyarbakır - Eğitim Sen`den Danıştay ve AİHM`e İttiraz Hazırlığı

Facebook Twitter Linked-in

Eğitim Sen`den Danıştay ve AİHM`e ittiraz hazırlığı

EĞİTİM Sen başta olmak üzere çeşitli sendikalara üye 11 bin öğretmenin açığa alınmasından sonra bölgedeki okullarda başgösteren öğretmen açığı devam ederken, Eğitim Sendikası Danıştay`a itiraz edeceklerini gerekirse de konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`ne kadar taşımanın hesaplarını yapıyor.

Terör örgütüyle ilişkileri oldukları iddiasıyla tedbiren 11 bini aşkın öğretmenin açığa alınması, bölgede faaliyet gösteren eğitim sendikalarının tepkisine yolaçtı. Eğitim Sen Diyarbakır 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Hava Karahancı, Danıştay`a itiraz edeceklerini, gerekirse konuyu AİHM`e taşıyacaklarını söyledi. Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş de örgütle ilişkisi olmayan öğretmenlerin, örgütle ilişkili öğretmenlerden ayrılması amacıyla başlatılan soruşturmanın seri ve adaletli bir şekilde tamamlanması gerektiğini söyledi.

6 SENDİKA ÜYESİ TOPLAM 11 BİN 298 ÖĞRETMEN

Bölgede faaliyet yürüten Eğitim Sen, Aktif Sen, Özgür Eğitim Sen, Eğitim Bir Sen, Türk Eğitim ve Eğitim İş Sen üyesi 11 bin 298 öğretmenin açığa alınmasına tepki gösteren Eğitim Sen Diyarbakır 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Hava Karahancı, konuyla ilgili hukuki girişimlere başladıklarını söyledi. Diyarbakır`da 4 bin 314, Mardin`de bin 885, Hatay`da 960, Batman`da 940, Van`da 730, Adıyaman`da 485, Gazintep`te 430, Tunceli`de 504, Muş`ta 155, Bitlis`te 190, Bingöl`de 185 ve Siirt`te 55 olmak üzere toplam 11 bin 298 öğretmen açığa alındığını anlatan Karahancı, bunlardan 9 bin 843`ünün Eğitim Sen üyesi olduğunu belirterek, Diyarbakır`da 4 bin 314 öğretmen açığa alınmış. Bu açığa alınmalar öyle bir süreçte gerçekleştirildi ki, hükümetin eğitime ne kadar önem verdiğini de ortaya koydu. Eylemsellikleri, çocukların haklarına ihlal olarak değerlendiren hükümetin bugün çocukları öğretmensiz bırakmaları, kimin çocukları düşündüğünü, kimin düşünmediğini de ortaya koymuş durumda. Öğretmen olmayınca öğrenciler de bu durumdan mağdur oluyor, dersler boş geçiyor yada öğrenciler okula gitmemekte, mağduriyet yaşanmakta. Hepimizin bildiği gibi eğitim sistemi var, sonrasında öğrencilerin geçeceği liseler var. Liselerden sonra üniversitelere geçiş var. Eğitimde 1-2 günlük aksama bile çok ciddi eksikliklere yolaçmakta, dolayısıyla çocuklar şu an mağdur durumda dedi.

DİYARBAKIR`DA 8 BİN ÖĞRETMENE İHTİYAÇ VAR

Diyarbakır`da yaklaşık 18 bin öğretmenin görev yaptığını, açığa alınan öğretmenlerle birlikte yaklaşık 8 bin öğretmene daha ihtiyaç olduğunu ifade eden Karahancı, Diyarbakır`da 18 bin görev yapıyor. Özellikle köylerde, kırsalda ihtiyaç duyuluyordu. Açığa alınan öğretmenleri de sayarsak 8 bin öğretmene hala ihtiyaç var. Aslında genel anlamda hükümetin sendikalara yaklaşımı çerçevesinde değerlendiriyoruz. Son dönemlerde iş yasasıyla ilgili çalışmalar meclisten geçti. Kapatilist anlayış, emeği her zaman sömürmeye dayandığı için, bizim güvenceli çalışma hakkımızı elimizden almaya dönük, özelleştirmeyi hayata geçiren, sözleşmeli öğretmeni çalıştırmayı hayata geçirmeye çalışıyorlar. Asıl amaç örgütselliği dağıtmak, sendikaların özellikle emekten yana olan sendikaları dağıtmak asıl amaç bu. Bunu yaparken de ayrıştırıcı temelde yaklaşımı ortaya koyuyor. Batıdaki öğretmenlere 29 Aralık`taki grevden dolayı 30`da bir maaş kesme cezası verilirken, bize ise açığa alma cezası vererek, bizleri suçlu gösterip aslında, `bakın siz farklı, onlar farklı` gibi bir anlayış ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. Aslında saldırı emeğedir. Bunu görüp bu mücadeleyi ortaklaştırmamız lazım dedi.

HUKUKİ SÜREÇ BAŞLADI

Öğretmenlerin açığa alınmasıyla ilgili hukuki sürecin başlatıldığını belirten Karahancı, Hukuki bütün yolları denemeye başladık. İtiraz dilekçelerimiz hazır. Genel merkez düzeyinde avukatımızla çalışmalarımızı yürüttük. Sendikamız bütün bölge avukatlarının topladığı, uluslarlarası boyutta üye olduğumuz sendikalarla da dayanışma içerisine girdik. Öncelikle genel merkezimiz düzeyinde Danıştay`a başvuracağız alınan kararın iptali için. Bakanlık kararıyla alınan bir karardı bu. Her bir üye için de gerekli belgeleri topluyoruz AİHM`ye başvuracağız. Hepimiz görevlerimize döneceğiz bunu biliyoruz, çünkü ortada bir suç durumu yok. Sendikal mücadelemizden dolayı alındık bunu çok iyi biliyoruz diye konuştu.

DERSLİK VE ÖĞRETMEN AÇIĞI İÇİN POZİTİF AYRIMCILIK

Diyarbakır Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş de, açığa alınan öğretmenlerden boşalan okullardaki öğretmen açığının sözleşmeli öğretmenlerle giderilmesinin doğru olmadığını ifade ederek, Diyarbakır`da 5 bin civarında açığa alınma, görevden alınma var, 2 bin de öğretmen açığı vardı. Toplam şu an 7 bin civarında bir öğretmen ihtiyacı var Diyarbakır`da. Açığa alınan öğretmenlerden kaynaklı açık da ücretli öğretmenlerle telafi edilmektedir. Bu şekilde eğitimin kalitesinin artışı sözkonusu olamaz. Dolayısıyla ilimizde kaliteli bir eğitim için kadrolu öğretmenlerle yola çıkılmasının ve eğitimdeki açıkların da biran önce giderilmesi gerekmektedir. Bölgede, bölge tazminatının verilmesini, bölgede sürekli öğretmen ve derslik ihtiyacının giderilmesi için pozitif ayırımcılık yapılmasını bekliyoruz şeklinde konuştu.

ÖRGÜTLE BAĞLANTISI OLMAYAN ÖĞRETMENLERİ AYIRMAK LAZIM

Türkiye genelinde, Eğitim Bir Sen üyesi yaklaşık 2 bin öğretmenin açığa alındığını kaydeden Memiş, Diyarbakır`da da sendikalarına üye 50 öğretmenin açığa alındığını dile getiren, Memiş, şöyle konuştu:

Sendikamıza üye Türkiye genelinde 2 bin civarı öğretmen var görevden alınan. Diyarbakır`da an itibariyle sendikamıza üye 50 öğretmen açığa alınmış. Bunlarla ilgili gerekli prosedürler işliyor, bizler de takipçisi olacağız. Sendikal hak anlamında sürekli şunu dile getiriyoruz; Cumhurbaşkanımız`ın dediği gibi, at izinin it izine karışmaması parolasıyla şu anda özellikle örgüte destek veren, destek kastıyla hareket etmiş öğretmenlerle, destek kastıyla hareket etmeyen öğretmenlerin birbirinden ayrılması gerekiyor. Yapılan bütün inceleme ve soruşturmaların adalet ve hukuk anlamında olması gerekiyor. Zira yanlış yapılan işler, telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurur. Bu öğretmenler toplum nezdinde de itibarsızlaşır. Biz her zaman şunu önemsiyoruz; eğer gerçekten terör örgütüne destek verenler varsa, emniyet tarafından bunlar belli. Devlet ne yapacağını da iyi bilir. Ama geri kalan, örgüte destek vermemiş, sadece iş bırakma maksadıyla iş bırakmış öğretmenlerin hak ve adalet kavramı içerisinde soruşturulması gerektiğine inanıyoruz. Biran önce suçsuz olan öğretmenlerin görevlerine dönmelerini, öğrencileriyle buluşmasını istiyoruz. Sendika olarak farklı düşünebiliriz, farklı kimliklerimiz olabilir. Ama biz üstad Bediüzzaman`ın şu parolasıyla hareket ediyoruz. Diyorki üstadımız, `denizin ortasındaki bir gemide 99 tane cani arasında bir tane masum varsa, o gemiyi batırmanız hak değil.` Dolayısıyla biz de diyoruz ki bu açığa alınan 4 bin 313 rakamıyla ilgili teröre destek vermemiş öğretmenlerin somut, adaletli bir şekilde soruşturmalarının biran önce tamamlanarak görevlerine dönmelerini bekliyoruz. Örgüte destek veren öğretmenlerle iligili olarak da zaten devlet gereğini yapar, bugüne kadar yapmaması zaten doğru değil. Açığa alınan öğretmenlerin hepsinin aynı kefeye konmasını doğru bulmuyoruz.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —