`EĞİTİMİM KÖK SORUNLARINA İLGİSİZ KALINMAMALI`
Eğitim- Bir- Sen İzmir 1 No`lu Şube Başkanı ve Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi Ali Musa Bina, 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle eğitimin de ağır şartlardan geçtiğini belirterek, eğitimde kadro ve müfredat değişikliğinin bir mecburiyete dönüştüğünü söyledi. Bina, Yeni eğitim-öğretim yılına, darbe sonrası çalkantılı bir ortamda girmenin sıkıntıları yaşanmaktadır. Hiçbir durum ve gerekçe, eğitimin kök sorunlarına, eğitim çalışanlarının ve camiasının meselelerine ilgisiz kalma nedeni olamaz. Türkiye, her sorunun üstesinden gelecek güçte ve her sorunu çözecek istidada sahip bir ülkedir. Bu mülahazalarla, yeni eğitim öğretim yılının, başta müfredat olmak üzere, eğitimin muhteva ve felsefesine ilişkin tıkanıklığın aşıldığı veya o yönde ümit verici çalışmaların sonuç alıcı aşamaya geldiği, eğitim çalışanlarının sorunlarının giderildiği bir yıl olmasını diliyoruz dedi.
`AÇIĞA ALMA VE İHRAÇ SÜREÇLERİNDE ADİL DAVRANILMALI`
Bina, açıklamalarına şöyle devam etti:
Darbe girişimi sonrası alınan olağanüstü hal kararı ve başlatılan soruşturmalar çerçevesinde uygulamaya konulan `açığa alınma/görevden uzaklaştırma` tedbiri, suçluların ortaya çıkartılması, şüpheli ile masum arasında ayrım yapılabilmesi, ceza soruşturması ve idari incelemelerin sağlıklı yürütülebilmesi açısından yerinde ve gerekli bir işlemdir. Ancak kamu görevinden çıkarma gibi ağır hukuki sonucu olan bir işlemden evvel en azından bu kişilere masumiyetini ispatlama imkanı tanıyacak bir yolun tanınması gereklidir. Kamu görevinden çıkarılanlar arasında tek bir masumun dahi bulunmaması gerektiği hususu, en az FETÖ, PKK mensuplarının ve destekçilerinin kamudan ihracı kadar önemli bir konudur.
`YENİ MÜFREDAT YENİ TÜRKİYE`NİN YAPI TAŞI OLMALIDIR`
Bina, sözlerini şöyle sürdürdü:
Yeni müfredat, biçimi ve içeriğiyle akıllı, bilgili, ahlaklı, vicdanlı, özgür, ekip çalışmasını bilen, başaran, cesur, araştırmacı, soran, sorgulayan fertler yetiştirmeyi amaçlamalıdır. Bu konuda ivedilikle adım atılmalıdır. Bunun yanı sıra, kitap içerikleri de toplumun değer yargıları göz önünde bulundurularak bir an evvel güncellenmelidir. Ek ders esaslarında ücret dengesizliğine ve mağduriyete neden olan hükümler, uzun bir zaman geçmesine rağmen hala değiştirilmemiştir. 2006 yılında köklü bir değişikliğe uğrayan ek ders esasları, 10 yıldır uygulanmakta ve değiştiği günden beri bazı adaletsizlikler devam etmektedir. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ve izahı mümkün olmayan ek ders ücreti farklılıkları çözüme kavuşturulmalıdır. Hala 10 TL civarında olan ek ders birim ücreti, en az 20 TL`ye çıkarılmalı, öğretmenlerin girebilecekleri ek ders saati üst limiti yeniden gözden geçirilerek, ihtiyaçlar doğrultusunda artırılmalıdır.