Doç. Dr. İpek Sönmez`in 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, şu bilgilere yer verildi: Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre son 45 yılda intihar oranları dünya genelinde yüzde 60 oranında artmıştır. Her yıl 800 bin kişi intihar nedeniyle ölmektedir. İntihar, dünyada 13. sıradaki ölüm nedenidir. 15 - 19 yaş grubunda ise ölüm nedenleri arasında 5. sıradadır. Dünyada intiharların sayıca çoğunu oluşturan ülkeler: Çin, Hindistan, Rusya, ABD ve Güney Kore?dir. En yüksek oranlar düşük ve orta gelir düzeyi olan ülkelerdedir.
İntihar girişimi kadınlarda daha fazla görülüyor
Yaklaşık her 25 intihar girişimine, tamamlanmış 1 intihar karşılık gelmektedir. İntihar girişimleri kadınlarda daha fazla görülürken, tamamlanmış intiharlar erkek cinsiyette daha fazladır. Cinsiyete özgü farklılıkların sebebi olarak kadın ve erkeğin yöntem farklılıkları, biyolojik farklılıklar ve sosyal farklılık olarak sıralanabilir.
Farklı yaş gruplarında farklı riskler
İntihar için risk faktörleri genel olarak yaş, cinsiyet, psikiyatrik bozukluklar, umutsuzluk hisleri, zorlu yaşam olayları, çocukluk dönemi yaşantıları, cinsel ve fiziksel istismar öyküsü, ailesel ve genetik faktörler ve fiziksel hastalık öyküsüdür. Fakat farklı yaş dönemlerinde farklı riskler daha fazla önemli olabilmektedir. Örneğin ergen gruplarda madde kullanımı ve depresyon önemli risk faktörüyken; yaşlı grupta ise partner kaybı ve kronik hastalıklara sahip olma ön planda olabilmektedir.
KKTC?de 2010 - 2013 yılları arasında intihar oranı DSÖ ortalamalarının altında
KKTC?de 2010-2013 yılları arasındaki intiharların araştırıldığı çalışmada, ortalama intihar oranı 4.89/100000 olarak bulunmuştur. Bu oran, Dünya Sağlık Örgütü?nün bildirdiği ortalama intihar oranı olan 11.6/100000?nin altındadır. İntihar girişimleri 18 - 24 yaş grubunda pik yapmakta ve özellikle genç yaş grubunun risk altında olduğu değerlendirilmektedir.
Medya ve intihar
Basın yayın organlarında intihar olgusunun yer alması ve konunun sunuluş biçiminin toplumdaki etkileri önemlidir. Gazetelerde intihar haberlerine konu olan kişiye ait, yaş, cinsiyet, medeni durum, meslek ve sorun alanları gibi bulgular verildiğinde, bu özelliklere benzer özelliklere sahip okuyucuların bu haberlerden etkilenme olasılığı artmaktadır. Yine gençler de etkilenmeye en açık gruptur. Sonuç olarak intiharı önlemek için psikiyatrik hastalıkların erken dönemde tanınıp tedavi edilmesi, ayrıca riskli kişileri korumak adına medyada intihar haberlerinin belli sınırlar çerçevesinde sunulması büyük önem taşımaktadır.