Bayrama sayılı günler kala evlerde yapılan hazırlıkların sonuna gelindi. Geleneklere uygun pişirilen yemekler, hazırlanan tatlıların yer aldığı bayram sofralarında temel besin ise kırmızı et. Kırmızı et ve sakatatlar demir, B vitaminleri ve protein yönünden zengin besinler arasında olduğunu belirten uzmanlar, ancak uygun olmayan yöntemlerle saklandıklarında, pişirildiklerinde ve miktar kontrolü sağlanmadığında bazı sağlık sorunlarına sebep olabileceğini söyledi. Özellikle birbirinden zengin sofraları getiren bayram süresince tüketilen besinlere çok dikkat etmek gerektiğini ifade eden uzmanlar, kurban kesimi sonrasında tüketilecek etlerin hazırlanma, pişirme ve saklama yöntemleri hakkında önemli bilgiler verdi.
Kırmızı etin sindiriminin diğer besinlerin sindirimlerine göre daha zor olduğunu ifade eden Acıbadem Bursa Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Semra Pehlivan ?Yeni kesilmiş hayvanların eti hemen pişirildiğinde çok daha sert olur ve sindirimi çok daha uzun sürer. Özellikle mide ve bağırsak problemi olan kişilerin etleri en az 24 saat buzdolabında dinlendirdikten sonra tüketmesi gerekir. Böylelikle et daha yumuşak ve lezzetli olur, sindirimi kolaylaşır. Etin sindirimini daha da kolaylaştırmak için kekik başta olmak üzere, çeşitli baharatlardan destek alınabilir? dedi.
Bayram boyunca ve sonrasında her gün hem öğle hem de akşam kırmızı et tüketilmemesi gerektiğini ifade eden Pehlivan, ?Sabahları tam tahıllı ve çavdar ekmeği, beyaz peynir, bol yeşillik ve bitki çayı ile yapılan hafif bir kahvaltı gün içerisinde daha dengeli beslenmeyi sağlıyor. Öğle öğününde et tüketmek, akşam yemeğinde ise bol lif kaynağı olan sebze veya salatayı yoğurtla birlikte tercih etmek gerekiyor. Bu şekilde kabızlık veya hazımsızlık, şişkinlik gibi mide şikayetlerinin önüne geçilmiş oluyor. Etler arasında sakatat tüketiminden çok fazla doymuş yağ içerdiği için uzak durulması öneriliyor? diye konuştu.
Hamileler, fazla kilolular, hipertansiyon ve kalp-damar hastaları, mide ve bağırsak problemi yaşayan kişiler ve yaşlıların et tüketim miktarı, sıklığı ve pişirme yöntemleri konusunda çok dikkatli olmaları gerektiğini altını çizen Pehlivan, ?Aynı zamanda uzun bir tatil fırsatı sağlayan bayramda fiziksel aktivitenin atlanmaması da önem taşıyor. Her gün yapılan 30-40 dakikalık yürüyüşlerin fazla besin tüketimine bağlı oluşabilecek hazımsızlık, şişkinlik gibi şikayetlerin önüne geçecektir? dedi.
VM Medical Park Bursa Hastanesi Uz. Diyetisyen Nilgün İstek, Et yemeklerinin içerisine lezzet verici olarak taze nane, kekik, dereotu, maydanoz, defne yaprağı kullanılabilir. Yemeklerde bunlara yer verilerek, kullanılan tuz miktarı daha kolay sınırlandırılabilir. Pişirme yöntemi olarak kızartma uygulanmamalıdır. Sebzelerle zenginleştirerek haşlama, fırınlama, ızgara, buharda pişirme yöntemleri uygulamak daha sağlıklı olacaktır. Etin hem lezzetli hem de vitamin mineral içeriğinden kayıp olmadan tüketilmesi için haşlama, ızgara ve fırında pişirme yöntemleri öneriliyor. Gün içerisinde birden bire ve fazla miktarda yemek yenilmesi yerine, öğünler sıklaştırılarak, öğünlerde yenilen miktar hafifletilmelidir. Öğün atlanmamalı, bayram ziyaretlerine aç gidilmemeli, gidilen yerdeki ikramların ölçüsüne dikkat edilmelidir. Yeterli düzeyde su içmeye özen gösterilmelidir diye konuştu.
Ayrıca yapılacak yemeğin sağlık ve lezzet açısından kalitesini etkileyen saklama koşullarına da dikkat edinilmesi gerektiğini belirten İstek, Hayvanın kesilmesinin hemen sonrasında et pişirilmemeli, dinlenmeye bırakılmalıdır. Bunun için buzdolabında 1-2 gün bekletmek uygun olabilir. Dinlendirmeden pişirme, ette oluşan katılığın ortadan kalkmasını engeller, sindirim sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, kullanılacak büyüklüklerde porsiyonlanıp soğutucularda bu şekilde saklamak, kullanım açısından da kolaylık sağlar. Donmuş et çözdürülecekse, buzdolabının iç kısmında çözdürülmeli, çözülme sonucu oluşan suyun diğer besinlere geçişini önlemek için temiz bir kap içinde ve buzdolabının alt kısmında muhafaza edilmelidir. Çözdürülmüş olan besin tekrar dondurulmamalıdır şeklinde konuştu.
Abdullah Çibir