Ödüllü sağlık müzesi, UNESCO geçici listesine alındı
EDİRNE`de Trakya Üniversitesi bünyesindeki Osmanlı döneminde akıl hastalıklarının müzikli tedavi edildiği ödüllü sağlık müzesi II. Sultan Beyazıd Sağlık Külliyesi, 7 ay önce yaptığı başvuru üzerine UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi`ne alındı.
Trakya Üniversitesi bünyesindeki II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi, 2004 yılında kazandığı Avrupa Müze ödülü ve geçen yıl düzenleme alanında dünyada iletişimin oscarları olarak kabul edilen Mercury Mükemmellik ödülünün ardından 7 aylık bir çalışmayla UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi`ne alınmasının sevincini yaşıyor. UNESCO Dünya Miras Komitesi`nin açıkladığı geçici listeye alınmasının ardından Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, üniversitenin Kültür Koruma Uzmanı Yaşagül Ekinci Danışan, Sağlık Müzesi Müdürü Hakan Akıncı ve külliyenin kuruşunu gerçekleştiren emekli öğretim üyesi Ratıp Kazancıgil ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
`TIP ÖĞRENCİLERİNE İLK DERSİ BURADA VERECEĞİZ`
Sağlık Müzesinin UNESCO geçici listesine alınmasını büyük bir mutlulukla karşıladıklarını ifade eden rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, `1974 yılında sevgili Ratıp Kazancıgil hocam buraya geldiğinde kubbesi çökmüş, içinde dikenler bitmiş, kurşunları dökülmüş bir yer buldu. Örnek bir projeyle burayı önce üniversiteye daha sonra müzeye dönüştürmesi için o yıldan bugüne akıl almaz bir mücadele örneği gösterdi. Çok şükür bir önceki rektörlerimizin de her birinin birçok katkısı olmuştur. Ama sayın Kazancıgil hocamızın başlangıcıyla ve hala başında durarak organize etmesiyle bu noktaya gelindi. Bu çok onur ve gurur verici bir şey. Biz Tıp Fakültesi olarak başlayan her öğrencimize bir beyaz önlük töreni yaptıracağız. ve diyeceğiz ki biz 1982`de kurulmuş bir üniversite değiliz, 1488 yılında kurulduk. İşte burası Avrupa`da insanları içlerine şeytan girmiş diye yakarlarken, biz su sesiyle güzel kokularla insanları tedavi ediyorduk` diye anlatacağız ve ilk dersi biz onlara burada vereceğiz. Yani kendi medeniyetimizi artık kendi üslubumuzla şekillendireceğiz` dedi.
Üniversitenin Kültür Koruma Uzmanı Yaşagül Ekinci Danışan da Edirne`nin çok özel bir şehir olduğunu 4 eseri ile yeniden kanıtladığını belirterek şunları söyledi:
`Bugün Edirne üçüncü kez Dünya Mirası statüsünü kazanan bir kent. Üstelik Kırkpınar`ın da somut olmayan kültürel değeri konusunda ayrıca bir UNESCO statüsü var. Bununla birlikte dört tane. Sadece dört tane UNESCO statüsünü kazanan bir yer Dünya`da kaç şehre nasip olmuştur, böyle kaç kent vardır diye düşünürsek aslında Edirne`nin ne kadar özel bir yer olduğu ortaya çıkıyor. Bu içinde bulunduğumuz mekanda aslında Tıp biliminin geçmişi ve geleceği modern-bilimsel araştırmalarla birleşme şansına erişmiştir. UNESCO bizim ne kadar ciddi olduğumuzu ve buranın dünya tarihi mirası için ne kadar önemli olduğu tezimizi kabul etmiş oldu. Şimdi bu tezimizi daha güçlü savlarla UNESCO`ya ileteceğiz. Ardından ben de eminim ki Selimiye Camii gibi UNESCO Dünya Kültür Mirası statüsünü kazanarak Edirne`nin ikinci Dünya Mirası olacağız`
`SAĞLIK MÜZESİ 1600 VARLIKTA TEK`
Listedeki adaylar arasında Sağlık Müzesinin bilim merkezi, tıp ve sağlık merkezi olarak `tek` olduğunu ifade eden Danışan, Şu anda UNESCO`nun aday listesinde 174 ülkeden 1600`ün üzerinde varlık var. Bu 1600 küsür varlığın hiçbirinin içinde buradaki külliyenin özelliklerine sahip bir bilim merkezi, bir tıp ve sağlık merkezi yok aday olarak. Dünya`nın hiçbir ülkesi bir sağlık yapısını, ya da bunun üretildiği bir yapıyı şu anda UNESCO`ya sunabilecek kapasitede görmüyor. Türkiye`de bizimle yarışabilecek Birkaç tane Tıp merkezi var ve onların hepsi de Osmanlı, İslam ve Tıp tarihine bağlı. Yani bu açıdan bakarsak UNESCO`da, Dünya`nın tüm kültürel değerlerinin olduğu bir listede biz, Tıp bilimine yaptığımız katkı, sağlık alanında yapılan çalışmalarla Dünya`ya örnek olma konusunda tekiz? şeklinde konuştu.
II. BEYAZID SAĞLIK MÜZESİ
Osmanlı döneminde akıl hastalıklarının müzikle tedavi edildiği ve daha sonra müzeye dönüştürülen II. Bayezid Külliyesi`nde gezenler 15 ve 18`inci yüzyılda erkeklere estetik göğüs ameliyatları yapıldığını, yeniçerilere fıtık ameliyatı yapan kadın cerrahların varlığını ve İngiltere Kraliyet Ailesi`nin de yaptırdığı Türk Usulü Çiçek Aşısı`nın Edirne`den Avrupa`ya yayılış öyküsünü öğreniyor. Beş asırlık tıp tarihini gün ışığına çıkaran ve çağdaş müzecilik anlayışıyla Abdi İbrahim tarafından yenilenen müzeyi bir yılda 235 bin kişi ziyaret etti.