ZUHAL UZUNDERE KOCALAR - Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ercan Demirci, Bakanlık olarak ilk günden beri Suriyeli çocukları eğitimde tutma konusunda çaba içerisinde olduklarını belirterek, Özellikle son zamanlarda bu çocukların kendi eğitim kurumlarımız içinde eğitime dahil edilmeleriyle ilgili altyapı çalışması içindeyiz. dedi.
Demirci, muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye`de 2011 yılında başlayan iç savaşın ardından Türkiye`ye yoğun bir göç yaşandığını, devletin bütün kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının, ülkelerini terk eden insanların ihtiyaçlarını gidermek için olağanüstü bir çaba içerisine girdiğini anımsattı.
Milli Eğitim Bakanlığının da eğitimine ara veren Suriyeli çocukların eğitim farkındalıklarını ve konsantrasyonlarının ayakta tutulması, savaş bittikten sonra ülkelerine döndüklerinde kaldıkları yerden eğitimlerine devam etmeleri hususunda altyapı oluşturduğunu hatırlatan Demirci, zaman içerisinde geçici eğitim merkezleri marifetiyle bu faaliyetin biraz daha kurumsallaştığını dile getirdi.
Demirci, ilk etapta 10 binli rakamlarda olan Suriyeli nüfusun 3 milyon sınırına vardığını belirten Demirci, Türkiye`deki Suriyelilerin yüzde 50`sinin 19 yaş ve altında olduğuna dikkati çekti. Demirci, Eğitim çağı üzerinden düşündüğümüze yaklaşık 900 bin küsur eğitim çağında çocuk var. Bakanlık olarak ilk günden bugüne kadar bu çocukları eğitimde tutmak hususunda bir çabanın içerisindeyiz. Özellikle son zamanlarda bu çocukların kendi eğitim kurumlarımız içinde eğitime dahil edilmeleriyle ilgili altyapı çalışması içindeyiz. Bu çalışmaları yaparken Suriyeli nüfusun temsilcileri olan Geçici Suriye Hükümeti ve onların eğitimle alakalı yetkilileriyle istişare içerisindeyiz. diye konuştu.
Suriyeli çocukların geçici eğitim merkezlerinde kendi müfredatına göre ve normal okullarda Türk müfredatına göre eğitim alabildiklerine değinen Demirci, Türk eğitim sisteminin altyapısını Suriyeli misafirler açısından daha işlevsel hale getirebilmek için çaba gösterildiğini bildirdi.
Demirci, daha çok Suriyeli çocuğun Türk eğitim sistemi içerisinde yer almalarını ve daha nitelikli bir kariyer planlaması yapmalarını hedeflediklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Hali hazırda 60 binin üzerinde Suriyeli çocuk bizim çocuklarımızla aynı okullarda, aynı sıralarda eğitim görüyor. Yine yaklaşık 260 bin civarında Suriyeli çocuk ise kendi eğitim dillerinde geçici eğitim merkezlerinde eğitim alıyor. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde geçici eğitim merkezlerinde eğitim gören çocukların eğitimleri, iradeleri dikkate alınarak devam edecek. Bu esnada biz onları kendi eğitim sistemimize dahil etmek adına şu anda sistemimizi şekillendirdik, belirli bir kıvama getirdik. Özellikle temel eğitim seviyesinde 1. sınıf ve okul öncesindeki çocuklarla ilgili daha net bir kararımız var. Bu çocuklar bizim çocuklarımızla beraber eğitim sistemine dahil olacaklar. Bunun altyapısı şu anda oluşturuluyor.
İlerleyen sınıflardaki çocuklarla ilgili de Demirci, hazırlık süreçlerinin işletilmesinin ardından dil, Türkiye`deki altyapı ile insan kaynağı sorunları giderildikten sonra daha büyük oranlarda Suriyeli çocuğun eğitim sistemine dahil olacağını ifade etti.
Hassasiyetlerini göz önünde bulunduracağız
Demirci, çalışmaları yaparken Arapçayı ve Suriyelilik kimliğini de göz önünde bulundurduklarını anlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
Ekstra derslerle ve faaliyetlerle onların bu hassasiyetlerini göz önünde bulunduracağız. Biz devlet olarak, sınırlarımıza gelen insanların ülkelerindeki savaşın bir an önce bitmesi ve ülkelerine dönüp yarıda bıraktıkları hayatlarına devam etmeleri yönünde bir politika güttük ama şu anda Suriye`deki gelişmeler doğrultusunda, Suriyeli nüfusun Türkiye`deki temsilcileriyle de yapmış olduğumuz toplantılarda, gelecekleri açısından eğitimlerine Türk eğitim sisteminde devam etmelerinin, çocuklar açısından daha makul olduğu kanaatindeyiz. Bu çocuklar bizim eğitim sistemimizdeyken, ekstra tedbirlerle kendi dillerini, kültürlerini, tarihlerini bilecekler.
Yeni eğitim öğretim yılında temel eğitim seviyesinde 1. sınıflarda 70 bin ila 100 bin arasında çocuğun eğitime dahil olmasını beklediklerini aktaran Demirci, hazırlıkların yapıldığını söyleyerek, şöyle dedi:
Bu konuda Suriyeli misafirlerimizin kararları bizim için belirleyici. Birlikte hayata geçirmek istediklerimizi broşürlerle, tanıtıcı birtakım evraklarla, toplantılarla paylaşıyoruz. İnşallah eğitim öğretim dönemi başladığı andan itibaren nitelikli bir kitleye ulaşmak istiyoruz. Suriyeli kitlenin Türkiye`deki gerçekliği, hareketli bir hayat yaşamaları, ikametle alakalı sorunları, bir taraflarının sürekli Suriye`de olması, akıllarında Suriye`deki gelişmeler ve bir an önce oraya dönmek kaygısı, altyapı, Suriyeli nüfusun odaklandığı şehirlerdeki fiziki imkanlar veya imkansızlıklar sonucu belirleyecek ancak hedefimiz 5 yıl içerisinde tedricen bütün Suriyeli çocukların Türk eğitim sistemine entegre olması, Türk eğitim sistemi içerisinde eğitimlerine devam etmeleri.
Tek kaygı Suriyeli çocukların kayıp kuşak olmamaları
Türkiye`nin tek kaygısının Suriye`nin geleceği bu çocukların kayıp kuşak haline gelmemeleri olduğuna dikkati çeken Demirci, imkanlar ölçüsünde bütün Suriyeli çocukları eğitime dahil etme hususunda nitelikli işler yaptıklarını belirtti.
Demirci, üniversite çağındaki çocuklar için sistemin farklı işlediğini dile getirerek, şu açıklamalara yer verdi:
Yabancı öğrencilerin üniversite sistemimize dahil olması sadece Suriyelilerle alakalı değil, bütün öğrencilerle, bütün milletlerle alakalı. Bu sistem dahilinde biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak lise bitirmiş Suriyeli çocukların veya geçici eğitim merkezlerinde eğitimlerini tamamlamış Suriyeli çocukların lise denklik sınavlarını gerçekleştiriyoruz. Bu yıl ikincisini düzenledik. Bu sınavlar nitelikli sınavlar. Bunlarda çocuğun lise eğitimiyle alakalı kapasitesini ölçüyoruz ve neticesinde başarılı olanlara bir denklik belgesi veriyoruz. Bu belgeyle çocuklar üniversitelere başvuruyorlar. Üniversitelerin de kriterleri dikkate alınarak çocuklar üniversitelere dahil ediliyorlar.
Bu yılki sınavda 8 bin Suriyeli gencin sınava girdiğini ve bunların 4 binine denklik belgesi verilerek üniversitelere sevk edildiğini bildiren Demirci, Üniversiteler kendi kriterleriyle bu çocukları okullarına kabul ediyorlar ama bu durum sadece bugüne dair bir durum, sadece Suriyelilere dair bir durum değil. Bu uygulama bütün milletlerden Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde üniversite okumak isteyen tüm gençleri ilgilendiren bir model. diye konuştu.