Tarih: 30.08.2016 10:44

Hakan Fidan gerçekleri! - Hakan Fidan kimdir, aslen nereli? - Biyografisi

Facebook Twitter Linked-in

Son dakika Hakan Fidan gelişmelerini haberimizden takip edebilirsiniz..

Türkiye`nin günlerdir kafasını kurcalayan Hakan Fidan gerçeği belli olmuştu. 15 Temmuz`da başlayan darbe girişimi ile ilgili yaşananlar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan`nın Cumhurbaşkanı Erdoğan`a malum `darbe girişimi` hakkında neden geç bilgi verdiğinin sebebi ortaya çıkmıştı. Peki Hakan Fidan Erdoğan`a neden bilgi vermedi?, daha doğrusu Hakan Fidan Erdoğan`ı neden geç bilgilendirdi?. İşte bu kritik sorunun yanıtı, Başbakan Binali Yıldırım`dan çarpıcı Hakan Fidan açıklaması, Hakan Fidan`a kurulan Oslo tuzağınıHakan Fidan`ın biyografisi ve Hakan Fidan hakkındaki son dakika haberler ve gelişmeler haber7.com`da..

FETÖ`NÜN HAKAN FİDAN`A TUZAĞI GÜN YÜZÜNE ÇIKTI

Terör örgütü FETÖ?nün mütevelli heyetinden gizli tanık Korkut, sohbet toplantılarında Hakan Fidan`a kurulan Oslo tuzağını anlattı.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Ömer Faruk Aydıner`in eski savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç hakkında ağırlaştırılmış müeebbet hapis cezası istediği iddianamede çok sayıda tanık ve gizli tanığın ifadesine başvuruldu. İddianamede, bir dönem örgütün Adana`daki mütevelli heyetinde yer alan Gizli tanık `Korkut``un ifadeleri yer aldı. Gizli tanık Korkut, Oslo görüşmelerinin medyaya sızmasında FETÖ`nün parmağı olduğuna yönelik önemli iddialarda bulundu. Gizli tanık Korkut ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın Başbakanlığı döneminde dile getirdiği öğrenci evlerinin kontrol altına alınmasıyla ilgili sözlerinin de FETÖ tarafından açık bir savaş ilanı olarak görüldüğüne dikkat çekti

MİT MÜSTEŞARI NEDEN TUTUKLANMASIN?

Örgütle 1999 yılında tanıştığını, 2008 yılından itibaren ise örgütün Adana ilindeki mütevelli heyetinde yer aldığını söyleyen gizli tanık Korkut, Oslo görüşmelerinin basına yansımasından önce bir mütevelli toplantısında MİT Müsteşarı Hakan Fidan`ın hedef alındığı bir konuşmaya şahit olduğunu belirtti. Korkut, ?Oslo görüşmelerinin basına yansımasından önce mütevelli toplantılarındaki sohbet konularından biri de `Genel Kurmay Başkanı tutuklanıyorsa MİT Müsteşarı neden tutuklanmasın` konusuydu? ifadelerini kullandı.

Hükümet ile cemaat arasındaki kırılmanın muhtemelen 2011?de başladığını düşündüğünü belirten Kaplan,HSYK atamaları yapıldığından itibaren cemaatin tasfiye sürecinin başlatıldığı duyumlarını alıyorduk. AK Parti tabanı değil ama üst yönetimle gizli soğuk bir savaş vardı zaten dedi. 

TESLİM OLAN SAVCI`DAN ÇARPICI HAKAN FİDAN İTİRAFI

Dershaneler olayı ve MİT krizinin kamuoyunda kırılmanın duyulmasını sağlayan hadiseler olduğunu ifade eden Kaplan, özelde kulis bilgilerine sahip olan kişilerin, paralel yapı açısından tasfiye sürecinin başladığını bildiğini, hükümeti destekleyen kişilere karşı tedbir alındığını anlattı. MİT krizinin yaşandığı dönemde Balyoz davasıyla ilgili Silivri`de yargılama yaptıklarını anımsatan Kaplan, şöyle konuştu: Sadrettin`in (Hakan Fidan`ı ifadeye çağıran cumhuriyet savcısı Sadrettin Sarıkaya) telefonla davet ettiğini duydum. O gün için Beşiktaş`taydım. Zannedersem Sadrettin`in odasına uğradım. `Önemli birileri` dedi. Telefonla ifadeye çağırmış. Zannedersem Hakan Fidan`ı. Bu tür bir soruşturma duyulmaz zaten. Hakan Fidan`ı telefonla herhalde 3 kişi daha mı vardı beraberinde... Onların hepsini telefonla çağırmış, polise yazmadığını söylemişti. Tabii aradıktan sonra bana söylemişti. En kritik kişi tabii Hakan Fidan. 

FİDAN GELSEYDİ TUTUKLANIRDI

Kaplan, cemaatle mücadele altyapısını Hakan Fidan`ın hazırladığını vurgulayarak şöyle devam etti: Cemaatle mücadele için ekipleri hazırladığı veya bilgileri hazırladığı belliydi. Hakan Fidan gelseydi, bunu engellemek için muhtemel adliyedeki hava, tutuklanırdı. Çünkü bunun yapmak istediği şeylere bir engel koymak lazım. Bahanesi de Diyarbakır`da bir yerde anlaşma belgesi de bahane olarak bulunmuş. Muhtemel tutuklanırdı, sonrasında belki Başbakana kadar uzanabilirdi.

HAKAN FİDAN`DAN HÜKÜMETE SUNUM: HAİN ŞEBEKE NELER YAPMIŞ?

Mit Müsteşarı Hakan Fidan Bakanlar Kurulu`nda sunum yaptı. Hakan Fidan FETÖ ve PKK`nın ihanet birleşmesini gözler önüne serdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu Toplantısında PKK ile Fetullahçı Terör Örgütü`nün iş birliği belgeleriyle ortaya konuldu. İhanet şebekesi askerleri bile bile tuzaklı arazilere gönderdi, talimatlara rağmen operasyonlar yapılmadı.

HAKAN FİDAN DARBECİLERİN ELİNDEN 20 DAKİKA İLE KURTULMUŞ

FETÖ soruşturmasında tutuklanan Korgeneral İlhan Talu, Hakan Fidan`ın darbecilerin elinden 20 dakikayla kurtulduğunu açıkladı.

FETÖ`cülerin darbe girişimine ilişkin soruşturmada tutuklanan Genelkurmay Personel Başkanı Korgeneral İlhan Talu`nun ifadesi ortaya çıktı. Bu ifade, 15 Temmuz gecesi MİT Müsteşarı Hakan Fidan`ın da 20.30`a kadar Genelkurmay Karargahı`nda olduğunu ve darbecilerin elinden 20 dakika arayla kurtulduğunu ortaya çıkardı.Talu, savcılık ifadesinde şunları söyledi:

HULUSİ AKAR`IN MAKAMINDAYDI

Darbe günü görevimin başındaydım. Saat 20.30 gibi, Adli Müşavir Hayrettin Kaldırımcı ve askeri savcı Kurtuluş Kaya da yanımdaydı. Kara Havacılık Komutanlığı`nda FETÖ`cü olduğu gerekçesiyle tutuklanacak Albay Mustafa Dağlı ile Deniz isimli binbaşının dosyalarını getirmişlerdi. Bu sırada Genelkurmay Başkanı aradı, Albay Dağlı ve Binbaşı Deniz`in safahat kartlarını istedi. Makama çıktığımda MİT Müsteşarı Hakan Fidan da vardı. Komutana bilgileri verdim. Hakan Fidan, ?Bunlar bizim de bildiğimiz isimler? dedi. Makamda 5 dakika kaldım. Ben çıkarken de Fidan oradaydı.

YILDIRIM: MİT MÜSTEŞARINA SORDUM İZAH EDMEDİ

Başbakan Yıldırım, istihbarat zafiyetini MİT Müsteşarı Hakan Fidan`a sorduğunu, ancak kendisinin bunu izah edemediğini söyledi

Başbakan Binali Yıldırım, CNN Türk`teki yayında,darbe girişiminin olduğu gün, konuyla ilgiliistihbaratın neden Cumhurbaşkanı`na ve Başbakan`a aktarılmadığını Hakan Fidan`a sorduğunu, ancak Fidan`ın kendisine bunun cevabını veremediğini söyledi.

Yıldırım şöyle konuştu:

`MİT MÜSTEŞARI HAKAN FİDAN İZAH EDEMEDİ`

Ben bunu Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı`na sordum, `Bu nasıl olur?` dedim. `Başbakan`ın haberi yok, Cumhurbaşkanı`nın haberi yok. Tamam Genelkurmay Başkanı`nın bilgisi olması gayet doğal ama aynı zamanda Başbakan`a da söylemeniz gerekir. Çünkü, siz Başbakan`a karşı sorumlusunuz, bağlısınız.` Ama bunun cevabını veremedi, herhangi bir şey de söyleyemedi. Doğrusu bu. dedi. 

MİT`E DARBE OLACAĞINI O ALBAY HABER VERMİŞ

15 Temmuz günü Akıncılar Üssü`nde bir albay, MİT Müsteşarına Bu gece darbe yapılabilir demiş...

Akıncılar Üssü`nde görevli bir albay, saat 14.45 sularında MİT?e ulaşarak darbe ihbarında bulundu. Genelkurmay bütün hava sahasını kapattı. Meçhul albay olmasaydı, FETÖ`cüler emellerine ulaşacaktı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan?ı hedef alan 15 Temmuz darbe girişiminin püskürtülmesinde ilk fitili ihbarda bulunan havacı bir albay ateşledi. MİT-Genelkurmay ekseninde yaşanan ve FETÖ`cü cuntacıların daha önce 03.00 olarak planladıkları harekât planlarını 21.00?ye çekmelerine sebep olan o sıcak saatlerin hikâyesi şöyle:

UÇAKLAR HAZIRLANIYOR

Türkiye?nin seyrini değiştiren ihbar 15 Temmuz 2016 saat 14.45 sularında MİT?e ulaştı. Akıncılar Hava üssünde görevli havacı bir albay, MİT?e gelerek Müsteşar Hakan Fidan?ı uyardı ve Acele etmeniz ve engel olmanız gerekiyor. Şu anda hem Akıncı Üssünde hem de Güvercinlik?teki Kara Havacılık Okulu?nda uçaklar ve helikopterler hazırlanıyor. Olağanüstü bir durum var. Galiba darbe hazırlıkları yapılıyor dedi. 

OKULA YILDIRIM TEFTİŞ

Fidan, saat 15.00?da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar`ı aradı. İhbarı teyit eden bilgiler de gelince Fidan, bir müsteşar yardımcısını Genelkurmay?a gönderdi. Müsteşar yardımcısı 17.00-17.30 arasında Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler?le bir toplantı yaptı.

Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak?ı arayarak Kara Havacılık Okulu?nun kontrol edilmesini istedi. Orgeneral Çolak, bu emir üzerine Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral İhsan Uyar?ı durumu yerinde incelemek amacıyla Güvercinlik?teki Kara Havacılık Okuluna teftişe gönderdi. Saat 18.00?de MİT Müsteşarı bizzat karargaha gelerek Genelkurmay Başkanı ile görüşme yaptı. 

EMİRLER ULAŞTI FAKAT...

Bu görüşmenin hemen akabinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar 18.30?da Türk Silahlı Kuvvetleri?nin bütün birlik hareketlerini trafiğe yasaklayan, hava sahasını trafiğe kapatan bir emir yayınladı. Bu emir bütün birliklere saat 19.00?a kadar ulaştı. Hatta 8. Kolordu bölgesindeki helikopterler söz konusu emir üzerine terörle mücadele görevini bırakıp iniş yaptı. Akar?ın yayınladığı emir üzerine darbeciler planlarının deşifre olduğunu anlayıp gece 03.00?te yapmayı planladıkları darbe girişiminin başlangıç saatini 21.00?e çekti.

Cuntacılar, saat 19:00 civarında geldikleri Genelkurmay karargahında Orgeneral Hulusi Akar?ı rehin aldı ve darbe bildirisini imzalattırmak için baskı yaptı. Hainler bir yandan da derdest edilebilmesi için komutan çağırıyor yalanıyla komuta kademesini Genelkurmay Karargahı?na davet etti. Komutanlar elleri ayakları bağlanarak bir odaya kapatıldı. Direnen Kara Kuvvetleri Komutanı?nın emir astsubayı Bülent Aydın şehit edildi. Önce Akar, sonra da diğer komutanlar Akıncı Üssü?ne helikopterle götürüldü.

Darbe girişiminin gerçekleş-tiği 15 Temmuz?da saat 16.00?dan 20.00?ye kadar geçen süre içerisinde yaşananlar günlerdir yazılıp çiziliyor.

Son 48 saatin en kritik sorusu; ?MİT Müsteşarlığı madem darbe istihbaratını saat 16.00?da aldı, bunun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan?a bildirilmesi neden saat 20.00?yi buldu??

MİT Müsteşarlığı?nın geç kaldığından, istihbaratın ulaştırıldığı Genelkurmay Başkanlığı karargâhında karanlık noktaların olduğuna varıncaya kadar pek çok spekülasyon yapılıyor.

MİT?ten bu spekülasyonlara karşı verilen yanıtın özeti istihbaratın teyidinin kesinleşmesinin beklendiği yönünde.

Kamuoyuna yansıyan bu özet gerekçenin göz ardı edilmemesi gereken detayları var.

KAYNAK:TÜRKİYE GAZETESİ

İSTİHBARAT ÇARKI

Bu konuda doğrudan kaynaklardan aldığım bilgileri şöyle aktarabilirim:

- Kaynaklar, teşkilatın elde ettiği istihbaratların ?istihbarat çarkı? denilen bir sistemle analiz edildiğini, bu çerçevede önce iddianın kaynağına gidilerek bilginin doğru olup olmadığının teyit edildiğini belirtti. Nitekim MİT Müsteşarı Hakan Fidan?ın 16.00?da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar?ı telefonla bilgilendirdiği, 16.30?da MİT Müsteşar Yardımcısı?nın Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler?le karargâhta görüştüğü, 18.00?de Fidan?ın karargaha giderek Akar?la bizzat görüştüğü kamuoyuna yansıdı.

Koruma Müdürü?ne telefon: Önlemin var mı?

- Bu temaslar sonrasında iki karar alınıyor. Bunlardan biri, hareketlilik olduğuna yönelik istihbaratların geldiği Kara Havacılık Okulu?na Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral İhsan Uyar?ın Genelkurmay Başkanı Akar?ın talimatıyla gönderilmesi, ikincisi ise Genelkurmay Başkanı?nın hava sahasının kapatılması, askeri uçakların havalanmaması, birlik hareketlerinin ve tank hareketlerinin yasaklanması konusunda emir yayınlaması.

- MİT, bilgilerin teyidi konusunda Uyar?ın Kara Havacılık Okulu?ndan bilgi almasını bekliyor. Buna karşılık Kara Havacılık Okulu?ndaki hareketlilikle uç veren darbe girişimine ilişkin teyit bir türlü gelmiyor. Teyidin gelmemesinde komutanların en yakınındaki isimlerin darbeciler arasında bulunmasının da etkisi var. MİT, bu kesin teyidi alamadığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım?a ?Darbe girişimi oluyor? bilgisini veremiyor. İstihbarat kaynakları dün bu konuda, ?Biz teyit etmek zorundayız, teyit etmeden bilgi veremeyiz? ifadesini kullandı.

- MİT teyit beklerken Genelkurmay karargâhı koridorlarında darbecilerin hareketliliği yoğunlaşıyor ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan?ın 18.00?de karargâhta olması darbeciler tarafından ?sızma? endişesine yol açıyor. Bu durum darbenin öne çekilmesinde etkili oluyor.

- İstihbarat tam olarak teyit edilememesine rağmen MİT Müsteşarı Fidan, Marmaris?te otelde dinlenen Cumhurbaşkanı Erdoğan?ın koruma müdürü Muhsin Köse?yi bizzat arıyor. Fidan, ?Karadan, havadan ya da denizden gelebilecek bir tehdide karşı önlemleriniz var mı?? diye soruyor ancak o sırada tam teyit alamadığı için ?Bir darbe girişimi başladı? diyemiyor. Fidan, ihtiyaten yaptığı bu uyarıya karşılık, ?Önlemlerimiz var? yanıtını alıyor. Bu görüşme Cumhurbaşkanı?nın darbe girişimini öğrendiğini belirttiği saat 20.00?den önce gerçekleşiyor. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan dün gece Al Jazeera kanalına verdiği mülakatta darbe girişimine ilişkin ilk somut haberi eniştesinden aldığını ancak MİT ve başka kaynaklardan da bilgiler geldiğini söyledi.

Başarma riskleri yüksekti

- MİT Müsteşarlığı, gelen istihbaratın saat 16.00?da Genelkurmay Başkanlığı?yla paylaşıldığını, başta Cumhurbaşkanı?nın güvenliği olmak üzere yurt genelinde ilk önlemlerin alınabilmesi için devlet aygıtının kendileri tarafından harekete geçirildiğini belirterek, ?Genelkurmay?la bu temaslar kurulmamış, darbeciler bu nedenle tedirgin olmamış ve darbe planlandığı gibi 03.00?te yapılmış olsa başarıya ulaşma riski daha yüksek olabilirdi? değerlendirmesini yapıyor.

TEYİT ŞARTTI

- MİT Müsteşarı dünkü MGK?da bütün bunları paylaştı. Fidan?ın elinde son dönemde yapılmış onlarca darbe ihbarı ve bu ihbarla ilgili teyit çalışmalarını içeren bir dosya da vardı. Fidan?ın istihbarat çarkı, teyit zorunluluğuyla ilgili süreçleri ve yapılan çalışmaları bu dosya üzerinden kurul üyeleriyle paylaştığı öğrenildi.

- Aynı akşam, kullanılmaz hale gelen, çok sayıda polisin şehit düştüğü Ankara Emniyet Müdürlüğü ile Emniyet Özel Harekât?a yönelik saldırılara benzer bir saldırının MİT?e yapılacağı istihbaratı da alınıyor. Fidan, Genelkurmay?daki temaslarından sonra MİT?e geliyor. İlerleyen saatlerde darbecilerin saldırıları başlıyor. Fidan, Ankara Emniyeti?ne yönelik saldırı haberi alındıktan sonra makamından operasyonu yönetebileceği güvenli bir yere geçiriliyor. Fidan, buradan telsiz ve uydu telefonu kullanarak bir yandan havadan yapılan saldırılara karşılık veren MİT operasyon birliklerini yönetiyor, diğer yandan da Cumhurbaşkanı ve Başbakan?la sürekli temas ediyor.

MGK?ya saldırı ihbarı

Bu arada dünkü MGK öncesinde de MİT?e, MGK toplantısı sürerken Cumhurbaşkanlığı Külliyesi?ne yönelik bir F-16 ile saldırıda bulunulacağı ihbarı geldi. Teşkilatın internetteki ihbar hattı üzerinden gelen bu bilginin ardından 10 kişilik bir ekiple operasyon gerçekleştirildi. İhbarın yapıldığı yerin bulunması için IP adresleri incelendi. İhbarın yapıldığı kent ve konum bulunduktan sonra ihbarı yapanın kimliğine ulaşıldı.

Bu kişinin yakalanması için hemen harekete geçildi. Yakalanan şahıs, camide namaz kılarken aklına böyle bir saldırı olabileceğini düşündüğünü, uyarmak istediğini, bu nedenle bu maili yazdığını söyledi. İhbar asılsız çıktı ancak MGK toplantısı nedeniyle başkentte olağanüstü bir güvenlik vardı.

Serpil Çevikcan - Milliyet

HAKAN FİDAN KİMDİR?

Özel Yetkili Savcı`nın ifadesinin alınması için çağırdığı MİT Müsteşarı Hakan Fidan, son günlerde Türkiye`nin en çok konuştuğu isim oldu. Peki kimdir Hakan Fidan?

MİT Müsteşarı Hakan Fidan, 1968 yılında Ankara`da doğdu. 1986`dan 2001 yılına kadar Türk Silahlı Kuvvetleri`nde 15 yıl astsubay olarak görev aldı.

Mecburi hizmetinin tamamlamasının ardından askerliği kendi isteğiyle bırakan Hakan Fidan, University of Maryland University College`den Yönetim ve Siyaset Bilimi alanından lisans dereceleri aldı.

Bilkent Üniversitesi`nde Dış Politikada İstihbaratın Yeri isimli teziyle master yaptı. Aynı üniversitede 2006`da da Bilgi Çağında Diplomasi: Enformasyon Teknolojilerinin Uluslararası Antlaşmaların Doğrulanmasında Rolü başlıklı tez ile doktora yaptı.

Viyana`da Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu`nda, Cenevre`de Birleşmiş Milletler Silahsızlanma Enstitüsü`nde ve Londra`da Verification Technologies Research Center`da akademik çalışmalarını sürdürdü.

Uluslararası güvenlik, uluslararası kalkınma ve Türk dış politikası konularında akademik çalışmalarda bulunmuştur. Hacettepe ve Bilkent üniversitelerinde yarı zamanlı olarak uluslararası ilişkiler alanında dersler vermiştir.

Almanya`daki NATO Süratli Reaksiyon Kolordusu Karargahı`nda da çalışan Fidan, 2001`den itibaren iki yıl Avustralya Büyükelçiliği`nde Kıdemli Siyasi ve Ekonomik Danışman olarak görevi yaptı. 2003`te Başbakanlık Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) Başkanlığına atandı.

2003-2007 yılları arasında, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı yapan Hakan Fidan, TİKA?nın yurtdışındaki faaliyetleri ile Türk dış politikasının etkin yürütülmesine katkı verdi. Kurum, Türkiye`nin uluslararası ilişkilerde kullandığı araçlardan biri haline geldi. Hakan Fidan`ın TİKA Başkanı olmasıyla birlikte kurum Orta Asya başta olmak üzere Türkiye`yle tarihi, kültürel bağı olan ülkelerde yaptığı yoğun çalışmalarla dikkatleri üzerine çekti. Hakan Fidan?ın TİKA başkanlığı döneminde Türkiye, OECD nezdinde ?donör? (yardım veren ülke) sıfatını kazandı.

14 Kasım 2007`de dış politika ve uluslararası güvenlikten sorumlu Başbakanlık müsteşar yardımcılığı görevine gelen Fidan, 2008 Kasım ayında Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Yönetim Kurulu üyeliğine atandı. 8 Mart 2008`de de Uluslararası Ahmet Yesevi Üniversitesi mütevelli heyeti üyesi oldu. Hakan Fidan, Birleşmiş Milletler Kalkınma İşbirliği Platformu Danışma Kurulu Üyeliği, Yunus Emre Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliği ve OYAK Genel Kurul Üyeliğinin yanısıra Başbakanlık Özel Temsilciliği de yaptı.

17 Nisan 2009`da Millî İstihbarat Teşkilatı müsteşar yardımcılığına getirildi. Emre Taner`in görev süresinin dolmasının ardından, 25 Mayıs 2010 tarihinde MİT Müsteşarı görevine atanmıştır. 

Fidan, büyükelçi iken MİT Müsteşarlığı?na getirilen Sönmez Köksal?dan sonra dışardan teşkilatın başına getirilen ikinci isim oldu.

Hakan Fidan`ın Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı`na getirilmesinin ardından teşkilatın yeniden yapılandırılması için hummalı çalışmaların içine girildi. MİT, iç ve dış istihbarata yönelen iki ayrı yapıda yönetilmeye başlandı. 

Bölgedeki etkinliğin artırılması için dış istihbarata özel önem verilerek terör örgütü PKK`ya karşı önemli istihbarat çalışmaları yapıldı. Emniyet ve askeri kaynaklarla sağlanan istihbarat paylaşımı sayesinde terör örgütünün ağır kayıplar vermesine neden olan nokta operasyonlara imza atıldı.

Hakan Fidan`ın MİT`in tepesi geçmesine en büyük tepkiyi İsrail verdi. Müsteşar olarak ataması daha yapılmadan önce dış basında başlayan karalama faaliyetleri resmi görevin başlamasıyla birlikte hız kazandı.

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —