Devlet Bahçeli`den çarpıcı değerlendirmeler

Devlet Bahçeli`den çarpıcı değerlendirmeler

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Sabah`ta yer alan habere göre Bahçeli`nin konuşmasından satır başları şöyle:

Coğrafyamızı değiştiremeyiz. Üzerinde yaşadığımız coğrafya kaderimizdir. Kalkı ki bunu aklımızdan geçiremeyiz. Bir millet karşısına çıkan bunalım karşısında, haklarını kenara atsaydı, dünyada tarih diye bir şey olamazdı.

Üstünlüğün maddi ve manevi kuvvetlerin bileşkesi olduğunu dikkate alırsak, bunu hak eden Türk milleti olmuştur. Milletimiz haysiyetli ve şerefli yaşamayı tercih etmiştir. İstiklalinden yoksun bir milletin uşaklıktan başka bir tercihi olmadığını saat gibi işleyen hafızasında tutmuştur. Milli varlığımız maziden doğup, istikbalin bilinmez köşelerine ışık tutan meşale haline gelmiştir.

ÇINARI KESMEK HİÇBİR HAİNE NASİP OLMAYACAKTIR

Türkiye Cumhuriyeti işte bu meşale ile önünü aydınlatmaktadır. 29 Ekim 1923, geçmişten kopuş olmayıp, Türk-İslam menfuresinin yeni bir mimarisidir. 93 yıllık cumhuriyetimiz `Ya istiklal, ya ölüm`den yola çıkarak, muhteşem bir eserdir. 30 Ağustos Zafer Bayramı her şeyi özetlemektedir.

Türkiye Cumhuriyeti milli egemenlik ve meşriyete dayanan, milliyetçilik ve kardeşlik hukukuyla bahtı bağlanan bir çınardır. Bu çınarı kesmek hiçbir haine nasip olmayacaktır.

Asırlardır üzerimizde oyun oynanmaktadır ve bundan korkacak halimiz yoktur. Milli varlığımız çevreleri asırlardır rahatsız etmektedir. Yurdumuzu taksim hesapları hiç ara vermeden günümüze kadar gelmiştir. Savaş meydanlarındaki cesaretimiz karşısında baş eğenler vazgeçmemişler, bu sefer de terörizmi devreye sokmuşlardır. Dünde yaşananların devamı niteliğindedir.

ASKERİ MÜDAHALE YERİNDEDİR

20 Temmuz 2015`ten bu yana kanımız dökülmektedir. Bu önü arkası çalışılmış, küresel bir saldırının acımasız komplosudur. Saldırganlık yoğun, sürekli, sistematik ve acımasızdır. Türkiye bir risk dalgasıyla pençeleşmektedir. Suriye`deki vahşi boğuşma Türkiye`ye yansımakta, etnik ve mezhep kutuplaşması vatanımızda yankılanmaktadır.

ABD destekli, YPD`nin Menbiç`e girmesi, Esat`ın PYD`yi bombalaması, Türkiye`nin Rusya ve İranla yakınlaşması bölgeyi hareketlendirmiştir. Türkiye, Fırat Kalkanı adı altında askeri operasyon başlatmıştır. ÖSO aktif rol almıştır. Bordo bereliler ve tanklar Suriye tarafına geçmiştir. Bölge ateş altına alınmıştır. Savaş uçakları hava operasyonuna katılmıştır. Meskur askeri müdahale yerindedir, haklıdır.

Cerablus`u IŞİD`den arındırırken, boşalan alan YPG`nin yerleşmesine hiçbir şart altında müsaade edilmemelidir. Sözde terör kantonları arasındaki bağlantıya müsaade edilmemelidir.

ABD Dışişleri Bakanı, PYD`nin Fırat`ın doğusuna geçmeye başladığını söylemiştir. Bu terör örgütü Fırat`ın doğusunda kalsa, batısında kalsa ne olacak. Terör örgütü, terör örgütüdür. ABD, PYD ve PKK`yı açık bir şekilde arkalamakta, kullanmaktadır. Bu katillerin ilave yardımlarıyla Ortadoğu`nun haritasını tekrar çizmeyi amaçlamaktadır.

FETÖ konusunda ikircikli bir tavır takınan ABD`nin PKK ve PYD`ye bakışı da hastalıklıdır. IŞİD`in elinde bulunan Mare hattının PKK-YPG`ye geçmesi için sinsi bir hazırlık sözkonusudur. Suriye`nin kuzeyinde terör koridoruna sıcak bakmamız milli aklın inkarıdır. Menbiç`in de kontrolü de sağlanmalıdır.

27 Ağustos günü PYD terör örgütü TSK`ya ait 2 tanka roketle saldırmıştır. Cerablus IŞİD`den temizlenirken, PYD devreye girmiştir.

Türkiye`nin IŞİD`le doğrudan mücadelesi, bu vahşi örgütün eylemlerini daha da çıldırtacaktır. Tüm terör örgütleri Türkiye`ye saldırı düzenlemektedir. Devletin teyakkuzda bulunması, her türlü tedbiri vatan sathında alması gereklidir.

MHP, hükümetin ardında sağlam şekilde duracaktır. Terörizmi akıttığı kanda boğmak, bu alçakları bataklıklarına gömmek bizim namus borcumuzdur.

Suriye`nin toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde terörle mücadele edilmelidir, vakit terörü bitirme vaktidir. Biz sonuna kadar yanınızdayız, sonuna kadar arkanızdayız.

Dileğimiz Cerablus operasyonunun terörizmin belini kırma konusunda dönüm noktası olmasıdır. IŞİD`in miyadı yakında dolacaktır. İnsanlığın yüz karası bu terör örgütü Rakka`dan da çıkarılacaktır. Kürdistan`ın kurulma şansı minimum seviyededir. 15 Temmuz FETÖ saldırısını kollektif terör eylemi olarak görmek abartı görülmemelidir. Gerçekleşmiş olsaydı batıda FETÖ, doğuda PKK ve IŞİD Türkiye`yi ele geçirecekti. PKK-PYD-IŞİD-FETÖ küresel vahşet politikalarını hayata geçirmenin kirli maşalarıdır. Anadolu`nun istilası yeniden masadadır. Türkiye`nin yeniden dağılıp parçalanması dayatılmaktadır.