Binali Yıldırım`ın konuşmasının satırbaşları:
Terör örgütü ne yaparsa yapsın, canımızı yakabilir, şehitlerimiz olabilir, ancak şehitlerimizi bağrımıza basacağız. Kalleş terör örgütünü sevindirmeyeceğiz. Hiçbir terör örgütü Türkiye Cumhuriyeti`ni esir alamaz. Bu terör örgütlerine topyekün savaş açtık. Kurtuluş Savaşı`nda Gazi`nin dediği gibi `ya istiklal ya ölüm` Ve 79 milyonun kardeşliğine kast eden bu alçaklara her türlü hak ettikleri cevabı vereceğiz. Bugün büyük bir eseri tamamlayıp milletimizin hizmetine sunarken kalleş terör örgütü bildik icraatlerini yapmaktan geri durmadı. Milletimizin geleceği için, ülkemizin refahı için 2023 hedeflerimizin yılmadan bir yandan çalışacağız. Yeni projeleri hayata geçireceğiz bir yandan da bu ülkenin başına bela olan terör örgütünü çökerteceğiz. Yapacakları hiçbir alçak girişim bizim kardeşliğimizi, birliğimizi bozmayacaktır. Bu mücadele de asla bizi yıldırmayacaktır.
Türkiye Suriye`de 3 yıldan beri devam eden savaş nedeniyle 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor. Mültecilerin her türlü ihtiyacını karşılıyoruz ve bunu severek yapıyoruz. Çünkü bizim geleneğimizde bu var.
AB İLE VİZE SERBESTİSİ
Bu sorunun bölgesel ve küresel bir sorun olduğunu akıldan çıkarmamalıyız. Avrupalı dostlarımızın mülteci sorunu çözümü konusunda daha fazla sorumluluk almalarının zamanı gelmiştir. Ekim ayı sonunda yürürlüğe girmesi beklenen vize serbestisi ve geri kabul programı mutlaka sonuçlandırılmalı. Bu sorun bütün sadece Türkiye`yi değil küresel bir sorun haline gelerek herkesi ilgilendirecek duruma gelecektir.
Sayın Başbakan`ın 15 Temmuz darbe girişiminde bize çok açık destek verdi. Kendisine teşekkür ediyoruz. Biz Bulgaristan ile sorunlarımızı bir şekilde çözeriz. Mülteci sorununu Bulgaristan ile çözmemiz sorunu ortadan kaldırmaz. Avrupa`nın bu sorundan kurtulma şansı yok. Çünkü Suriye`de Irak`ta işler gittikçe zora giriyor. Biz yeni dalgaların oluşmaması için güney sırınımızda bazı önlemler aldık. Burdaki DAEŞ ve diğer unsurları temizliyoruz ki insanlar evlerinden barklarından göç etmek zorunda kalmasınlar. Ancak sorunun tüm AB düzeyinde kapsamlı olarak ele alınması ve çözüme kavuşturulması ihtiyacı var.
Boyka Borisov`un konuşmasının satırbaşları:
Öncelikle bugün yaşananlardan dolayı üzüntülerimi belirtmek isterim. Bugünkü ziyaretimizin sebebi bugün açılacak Yavuz Sultan Selim Köprüsü`dür.
MÜLTECİ SORUNU
Özellikle mülteci konusunda vardığımız görüş birliği ve yaptığımız çalışmalardan dolayı mutluluk duyuyorum. Şuana kadar Türkiye 26 bin olayı engellemiş durumda. Haritalar üzerinden çok faydalı bilgileri paylaştık. Şuanda Türkiye bir harekat içinde. Bu harekatla 2 milyon mülteci hareketi daha olabilir.
Biz Avrupa olarak çok net bir analiz yapmak zorundayız. Mart`ta imzalanmış anlaşma konusunda çok iyi bir değerlendirme yapmak zorundayız. Esas soru Türkiye mülteci akışını ne zamana kadar engelleyebilecek? Bu süreçte en çok tehlikede olan Yunanistan ve Bulgaristan`dır. Bu konuda Avrupa`nın uzlaşması gerekiyor. Bizimde komşularımızla bu sorun konusunda uzlaşmalıyız. Umarım Türkiye ve AB`nin yapacağı ortak çalışmalarla bu zor durumun içinden çıkarız. Mart`ta yapılan anlaşmayı tüm başbakanlar onayladı. Diplomatlar artık çözüme kavuşturmak zorundalar. Savaşın iyisi yoktur. Bu sorun çözülmezse çok büyük bir savaş çıkabilir.
Avrupa da bu uygun bir siyasi tavırdır. Bu kişiler her gün ölümle karşı karşıya geliyorlar. Biz bir angajman kabul ettik ve bu angajmanı destekledik. Hukuksal devletler olarak, imzalanan angajmanlar ve anlaşmalar üzerinde durup, uygulamaya mecburuz. Türkiye`ye bazı itirazlarımız olmuştur, izah etmişizdir.
ABD Başkan Yardımcısı açıkça söyledi. Bir reaksiyon oldu. Kabul edilebilir bir tavırdır. Bulgaristan ile Türkiye yakın devletlerdir. İçişleri Bakanlarımız bu çalışmaya katılırlar. Üçlü mekanizma, Bulgaristan-Yunanistan ve Türkiye çalışır vaziyettedir. Türkiye`nin negatif hiçbir şey yaratmak istemiyoruz.