FETÖ`nün yargı yapılanmasına dair operasyonlar yapılırken, HSYK ihraçlarına ilişkin gerekçe ortaya çıktı.
Habertürk`ten Fevzi Çakır`ın haberine göre, HSYK`nın 2 bin 847 hâkim ve savcının meslekten ihracına ilişkin kararının gerekçesi, Resmi Gazete?nin dünkü sayısında yayımlandı.
HSYK?nın 60 sayfalık gerekçesinde şunlar kaydedildi:
PARALEL YARGI GÜCÜ
FETÖ/PDY, Türkiye Cumhuriyeti Devleti?nin yargı kuvveti içerisinde, organizasyonu ve hiyerarşik yapısı bulunan, devlet yargısına alternatif olarak faaliyet gösteren, örgütlü olarak yargı içerisinde yuvalanmıştır. Kendinden olmayan herkesi düşman kabul eden örgüt, kullanamadığı kişileri de düşman sayıp örgüte boyun eğmeyenleri ve farklı düşünen herkesi düşman görüp yargı kararları ile emniyet operasyonlarının hedefi haline getirdi. Emniyet ve yargı üzerinden toplanan istihbarata göre örgütün üst düzey yöneticilerinin verdiği kararın icrasına başlayan örgüt mensupları, basın üzerinden linç girişimi yapıp topluma yönelik algıyı yöneterek, örgütte yer alanları kahramanlaştırıp suç faili veya masum olduğuna bakılmaksızın birçok kişiyi yargı eliyle mağdur etmiştir.
PROJE DAVALAR ÜRETİLDİ
Örgüt nihai amaçlarına ulaşmak gayesiyle öncelikle askeriye, mülkiye, emniyet, yargı ve diğer stratejik öneme sahip kamu kurumlarını ele geçirmek için kendilerine engel olacaklarını düşündüğü bürokrat ve personelin sistem dışına çıkarılmasını sağlayarak örgüt elemanlarını bu makamlara getirdi. Bu kapsamda örgütün yargı ayağındaki uzantısı tarafından Hüseyin Kurtoğlu ile (İstanbul Jandarma Alay Komutanı?yken FETÖ?nün yargı eliyle kurduğu kumpasa maruz kaldı, uzun süre terfisi engellendi. Mahkûmiyet kararı Yargıtay?dan dönünce darbe girişimi sonrası terfi aldı) ilgili dava, Askeri Casusluk, Şemdinli, Balyoz, Ergenekon gibi proje soruşturma ve kovuşturmalar üretildi.
SİLAHA DÖNÜŞTÜ
Mahkemelerin birer örgüt sorumlusunun bulunduğu, sorumlu kişinin örgütü ilgilendiren davaları takip ederek ve bu davalarla ilgili olmak üzere örgüt üyesi hâkimlerle görüşerek kararların istenilen yönde çıkması yönünde telkinlerde bulunduğu belirlenmiştir. Örgüt, yargının ne kadar büyük bir güç olduğunu, yargıyı etkili ve operasyonel şekilde kullanmak suretiyle yapılamayacak hiçbir şey olmadığını ve her şeyin sınırsızca yapılabileceğini görmüştür. Özel yetkili mahkemelerin, örgütün elinde tüm toplumu dizayn edecek bir silaha dönüştüğü sabittir.
