Marmara Depremi`nde hayatını kaybedenler, 17 Ağustos 1999`da yaşanan sarsıntının merkez üssü Kocaeli`nin Gölcük ilçesinde saat 03.02`de saygı duruşuyla anıldı.
Kavaklı sahilindeki Deprem Anıtı önünde düzenlenen anma etkinliğinde Kur`an-ı Kerim okundu, felaketin yaşandığı saat olan 03.02`de saygı duruşunda bulunuldu.
Yaşamını yitirenler anısına anıta çelenk bırakıldı, denize karanfiller atıldı ve dua edildi.
Depremde kaybettiği oğlunun mezarını üç buçuk yıl süren araştırmalarının ardından kimsesizler mezarlığında bulan Emine Cebeci, 17 yıl geçmesine rağmen acısının hala taze olduğunu söyledi: Evlat kolay yetişmiyor. Böyle bir durumda zaman ilaç olmuyor, zaman özlemini çoğaltıyor. Tek şey istiyorum; depremle ilgili gerekli tedbirler alınmalı. Diğer insanların, bizlerin yaşadığı acıları yaşamamasını istiyoruz. Bugün ve bu saat, bizim için sözün bittiği yer. 17 yıl önce oğlumla beraberdim ama şu anda değilim.
Sessizce yürüdüler
Yalova`da da saat 03.02`de birçok insan ayaktaydı. Anma programı akşam saatlerinde sessiz yürüyüşle başladı.
Kentte depremde yıkılan kimi binaların enkazı üzerine kurulan Deprem Anıtı`na gelen vatandaşlar, felakette hayatını kaybedenlerin isimlerinin yazılı olduğu beton bloklara çiçek bıraktı.
Anıtın içindeki fotoğraf sergisini de gezen vatandaşlardan bazıları, gözyaşlarına hakim olamadı.
Gece geç saatlerde kalabalığın arttığı anıt çevresinde ilahiler okunarak dualar edildi.
Depremi yaşayanlardan Mahmut Camkıran, o günleri hiç unutmadığını söyledi. Camkıran, üç katlı binanın enkazında kaldığını belirterek, şöyle konuştu:
Kibrit kutusu gibi bir yerden çıktım. 18 saat enkaz altında kaldım. Hastanede tedavi olduktan sonra emekli oldum. Ayağımda kemik iltihaplanması var. 17 yıl geçti ama benim için 17 dakika geçmiş gibi bir şey. Şimdi burada depremin yaşandığı güne gittim. Buraya geldiğimde duygulandım. Acılar hep aynı taptaze. Depremde annemi kaybettim. O acıyı unutmak mümkün değil.
Abide Çepni ise sarsıntı esnasında Çınarcık ilçesinde olduğunu ifade etti. Kızıyla enkaz altında 18 saat kaldıktan sonra kurtarıldıklarını dile getiren Çepni, O günleri anlatmaya kelimeler yetmiyor. Çok acı yaşadık dedi.
Fatma Barut da, aynı acıları tekrar yaşamak istemediğini anlatarak, O gece uyumamıştım, televizyon seyrediyordum. Bir anda deprem oldu. İlk önce hafif sarsıntıydı, sonra hızlandı. Bir uğultu koptu. Evdeki eşyalar döküldü. Dışarıya kendimizi attık. Hamileydim, o stresle 6,5 aylıkken doğum yaptım ifadelerini kullandı.
Barut, deprem ve afet bilinci eğitimi aldığını, şimdi o döneme göre bu konuda daha bilinçli olduğunu sözlerine ekledi.
Sakarya`da da kent meydanında dualar okundu, slayt gösterimi yapıldı.
Gelen çağrı tehlikesi! 3 GSM şirketi uyarıldı...