Abdülaziz?in ?yaveri? de darbeciydi

Abdülaziz?in ?yaveri? de darbeciydi

Sultan Abdülaziz?i tahttan indiren darbe, Osmanlı?nın kurmaylık eğitimi almış ilk subaylarının yaptığı bir darbeydi. Sultanın en yakınına adamlarını yerleştiren darbeciler ihbarlardan haberdar oluyor, ona göre tedbir alıyorlardı. Darbe ise bir saat içinde

II. Mahmut?un başlattığı reform süreci Sultan Aziz devrinde de devam etti. Donanma yenilendi, yeni silahlar alındı, okul ve fabrikalar kurulmaya devam etti. Ekonomi de çok kötü değildi. Ancak bu düzen 1868?de Fuad Paşa?nın, ardından 1871?de Âli Paşa?nın vefatıyla bozuldu. Ne Mahmut Nedim Paşa, ne Midhat Paşa ne de Rüştü Paşa?nın sadrazamlığında eski istikrar korunabildi. Kırım Savaşı?ndan kalan borçlara modernleşme için yapılan masraflar da eklenmişti. Bütçede büyük açık vardı.

Paşaların rekabeti

Birkaç ay sonra Bulgaristan?da çıkan isyan bastırıldı ama bu Avrupa basınında ve hatta ABD?de ?Hıristiyan katliamı? olarak lanse edildi. Osmanlı hariciyesinin bu devasa propagandayla baş etmesi de mümkün değildi. Böyle bir ortamda hükümet için paşalar rekabeti de bütün acımasızlığıyla devam ediyordu. Rüştü, Hüseyin Avni ve Midhat Paşa hizbinin organizasyonuyla harekete geçen bir grup talebenin Sultanahmet Meydanı?ndaki nümayişleri neticesinde, Sultan Aziz; Mahmut Nedim Paşa?yı sadrazamlıktan aldı. Rüştü Paşa sadrazam, Hüseyin Avni Paşa serasker; Midhat Paşa devlet nazırı, Hasan Hayrullah Efendi de Şeyhülislam oldu. Avni Paşa darbe planını çoktan yapmış, ekibini kurmuştu. 

1876?nın mayısına gelindiğinde Hüseyin Avni kararlıydı. Ne olursa olsun padişahı tahttan indirecekti. Zira yıllar önce onun rütbelerini söküp sürgüne yollan ve daha sonra da affeden Sultan Aziz, Mahmut Nedim?i tekrar Sadrazam yapmaya karar vermişti. Mahmut Nedim ise Hüseyin Avni ve Midhat Paşa?nın İstanbul dışına gönderilmesi şartını koşmuştu. Çanlar Avni Paşa için çalıyordu...

En yakınında

Sultan Aziz?in en yakınındaki yardımcısı Başmabeyinci (Özel Kalem Müdürü) Mehmet Hafız Bey, Hüseyin Avni?nin adamıydı. Sultan?ın en mahrem görüşmelerini Hüseyin Avni?ye bildiriyor, Hüseyin Avni aleyhindeki ihbarları ise hasıraltı ediyordu. Orduya ve halka çok güvenen Sultan Aziz ise herhangi bir darbe ihtimalini aklından bile geçirmiyordu. Bu güven zaaf derecesindeydi. Fakat Avni Paşa harıl harıl çalışıyordu. Askeri Okullar Komutanı Süleyman Paşa da ikna edildi. O da Midhat Paşa gibi meşrutiyet taraftarı bir idealistti. İmparatorluğun eski gücüne ancak demokrasiyle kavuşacağını inanıyordu. Hüseyin Avni Paşa?nın öyle bir derdi yoktu. Tabiatı itibariyle zorba ve baskıcıydı. Kindardı. Sultanın yıllar önce rütbelerini söküp memleketi Isparta?ya sürmesinin intikamıyla yanıp tutuşuyordu. 

Süleyman Paşa, zeki ve başarılı bir askerdi. 36 yaşındaki bu genç Paşa, Hüseyin Avni Paşa tarafından aslında ?kurban? seçilmişti. Çünkü görünürde darbeyi yapan kişi Süleyman Paşa olacak, Hüseyin Avni ve diğerleri ancak hareket başarıya ulaşırsa ortaya çıkacaklardı. Bu yüzden Avni Paşa ihtilâlin öğlen vakti olmasını istiyordu. Zira kendileri Babıâli?de toplantıda olacaklardı. İhtilal başarısız olursa kendileri masum, Süleyman Paşa ise mücrim kalacaktı. Süleyman Paşa ise kurmay zekâyla düşünüyordu. Ona göre gündüz vakti Sultan?ı saraydan almak mümkün değildi, kan dökülürdü. 1. Ordu?nun kesinlikle haberi olmayacaktı. Çünkü padişaha sadakatle bağlıydılar. Harbiyeli öğrencilerle Dolmabahçe Sarayı?nı saracaktı. 

Türkçe bilmeyen Araplardan oluşan birkaç bölük asker de ?Padişahı korumak? bahanesiyle saray bahçesine sokulacaktı. Sabaha karşı 04.30?da harekât başlayacak ve Sultan teslim alınacaktı. Süleyman Paşa?nın planı basit ama etkiliydi ve kusursuzca işleyecekti. 

DÜRBÜNLE TAKİP ETTİ

Plan 30 Mayıs 1876?da sabaha karşı icraya kondu. Paşa Kuzguncuk?taki köşkünden dürbünle olanı biteni takip ediyordu. Donanmanın zırhlıları saray önüne geldi. Sultanı suikasttan korumak için geldiklerini sanan harp okulu öğrencileri sarayı sardı. Türkçe bilmeyen Arap askerler giriş çıkışları tuttu. Süleyman Paşa, saraya girdi. Sultana ?Millet tarafından hal edildiğinin? bildirilmesini istedi. Uykudan uyandırılan Sultan, ?Bunu Avni Paşa yapmıştır? dedi ama kaderine de razıydı. Birkaç saat içinde ailesiyle birlikte kayıkla Topkapı Sarayı?na nakledildi. 

?Profesyonel? anlamda ilk

- Hüseyin Avni Paşa: Isparta?nın Gelendost köyünde doğdu. Babası ?Eşekçi Ahmet?, Hacımemişoğullarının uşağıydı. 2. Mahmut, açtığı subay okullarına Anadolu eşrafının çocuklarını çağırınca, Hacımemişoğlu, kendi oğlu yerine uşağının oğlunu gönderdi. Hüseyin Avni, Osmanlı?nın ilk kurmay subaylarından biri oldu. Tarihimizdeki ?profesyonel? anlamda ilk darbeyi yapan kişi...

- Midhat Paşa : Hayatı ?meşrutiyet? mücadelesiyle geçti. Suriye ve Bağdat Valiliği?nin ardından Sadrazam oldu. Darbede ikinci isimdi.

- Süleyman Paşa: Darbeyi becerdi ama savaşı beceremedi. ?93 Harbi?nden sonra rütbeleri söküldü.

Kurmay okulunun ilk mezunu

Hüseyin Avni, Sultan Abdülmecit?in 1845?te kurduğu ?Mekteb-i Fünûn-u Harbiye-i Şâhâne Erkân-ı Harbiye?nin (Harp Akademileri) ilk mezunlarındandı. Yani Osmanlı?nın ilk kurmay subaylarından biriydi. Süleyman Paşa da onun talebesiydi. 

Cunta yaptı ?Millet? dediler  

Süleyman Paşa, ?Millet? dedi ama darbeyi Hüseyin Avni Paşa?nın 63 kişilik ekibi yapmıştı. ?Millet? adına darbe yapma geleneği de böyle başlamıştı...       

Okuma listesi

- Bir Darbenin Anatomisi, Yılmaz Öztuna

- Darbe Kurbanı Abdülaziz Han, Ziya Nur Aksun

- Vaka-ı Sultan Abdülaziz, Ahmet Saib

- Midhat Paşa, Mehmet Zeki Pakalın

- Hüseyin Avni Paşa, Bilal Sürgeç

 

 

OHAL`de iki yeni kararname