Kriptolu telefonların dinlenmesi davasında 2 tutuklama

Kriptolu telefonların dinlenmesi davasında 2 tutuklama

Devlet büyüklerinin kullandığı kriptoluların da arasında  bulunduğu telefonların usulsüz dinlendiği iddialarına yönelik davada, tutuksuz  sanıklardan eski TİB Teknik İşletme Daire Başkanı Barış Yaslan ve eski TİB Hukuk  İşleri Daire Başkan Vekili Adil Biç

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, eski TİB Başkanvekili  Osman Nihat Şen ve eski TİB Bilgi Sistemleri Daire Başkanı İlhan Elieyioğlu`nun  da arasında bulunduğu tutuklu sanıklar, tutuksuz sanıklar, sanık avukatları ile  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı  Hakan Fidan ile TÜBİTAK tüzel kişiliğinin de arasında yer aldığı müdahillerin  avukatları katıldı.

Mahkeme Başkanı Cafer Aşık`ın dosyaya giren belgeleri okumasının  ardından halen Yargıtay üyesi olan eski TİB Başkanı Fethi Şimşek ile eski BTK  Başkanı Tayfun Acarer tanık olarak dinlendi.

Şimşek, beyanında, TİB`in kuruluşu olan 2005`ten 2012`ye kadar görev  yaptığını belirtti.

Davayı basından öğrendiğini kaydeden Şimşek, başkanlık döneminde  kurumla ilgili bazı iddiaların dile getirildiğini söyledi ve Gerek Devlet  Denetleme Kurulu üyeleri gerekse başsavcılık, bilirkişilerle gelerek incelemeler  yaptılar dedi.

Kurumdaki log kayıtlarının silinmesi konusunda bilgisi olmadığını  ifade eden Şimşek, çalıştığı dönemdeki işlemlerin hakim kararıyla yapıldığını  anlattı.

TİB`de Fetullahçı yapılanma konusunda bilgisi olup olmadığı sorulan  Şimşek, bu konuda somut bilgisi olmadığını söyledi.

Şimşek, Bütün personelin güvenlik soruşturmaları yapılmış, öyle  alınmıştır. Bunlar söyleniyor, olabilir. Bizim, terör örgütü yapılanması  noktasında bilgimiz yok. Yapılaşma olabilir. Zaman zaman bu konu gündeme  geliyordu. Ama şahıs bazında, `Şu, şu örgütün mensubuymuş, cemaat mensubuymuş`  diye somutlaştıramam. Ama her kurumda olduğu gibi bizim kurumda da böyle bir  yapılanma olduğu biliniyor diye konuştu.

Şimşek, teknik takibe ilişkin bilgi verirken, Güvenlik kurumlarıyla  TİB ve operatörler arasında iletişim vardı. Kolluk vasıtasıyla adliyeden gelen  kararlar, hukuk dairesi başkanlığının önüne düşer. Burada kanuna aykırılık  görülmediği takdirde teknik tarafı yapılır dedi.

Hiç kimsenin manuel olarak herhangi bir numarayı tanımlama yetkisi  olmadığını anlatan Şimşek, mahkeme kararı olmadan yapılan dinlemelerin usulsüz  olduğunu belirtti.

Görevi döneminde Yargıtayda bir numaranın dinlenmesine ilişkin karar  olduğunu ifade eden Şimşek, Ama, santral eski olduğu için, santralden bir nokta  seçip dinlemek mümkün değildi. Bununla birlikte hakim kararının olduğunu  biliyorum diye konuştu.

Şimşek, bir sanık avukatının, Yasama dokunulmazlığı olan biri  dinlenebilir mi? sorusuna Bunu değerlendirecek olanlar mahkemelerdir.  Kastedilen dinlemenin adli olması çok zor. Çünkü, yasama dokunulmazlığı olan  kişilerin dinlenebilmesi için elde bir soruşturma dosyası olması lazım. Ama  istihbari dinlemede numara, isim ya da katalog suç belirtilmeden de dinleme  yapmak mümkün yanıtını verdi.

Eski BTK Başkanı Tayfun Acarer de TİB`deki işleyişle ilgili detaylı  bilgisi olmadığını, TİB`e giden evrakın BTK`dan geçmediğini bildirdi.

Tutuksuz sanıklar da tutuklansın

Bazı sanıklar ve avukatları, dosyaya önceki celse ulaşan bilirkişi  raporunu kabul etmediklerini anlattı.

Sanık avukatlarından Mengü Gökçe, bilirkişilerden birinin, soruşturma  sırasında da savcılık için rapor verdiğini ifade ederek, tarafsız olamayacağını  savundu. Bilirkişinin reddini isteyen Gökçe, yeniden bilirkişi raporu  alınmasını istedi.

Sanıklardan Barış Yaslan, hakkında, FETÖ`nün darbe girişiminin  ardından yakalama kararı çıkarıldığını belirterek, FETÖ ile hiçbir ilgim yok. Bu  örgütün okul, yurt, gazete ve bankasıyla ilgim olmadı. 15 Temmuz`u lanetliyorum.  Kaçma şüphem yok. Duruşmaya kendim geldim. Yakalama kararının kaldırılmasını  istiyorum diye konuştu.

Hakkında yakalama kararı çıkarılan sanıklardan Adil Biçer de kararın  ardından evde polisin gelmesini beklediğini söyledi. Duruşmaya kendisinin  geldiğini kaydeden Biçer, beyin zarının yırtıldığını, sağlık sorunları olduğunu  anlattı ve kararın kaldırılmasını istedi.

Sanıklardan eski TİB Bilgi Sistemleri Daire Başkanı İlhan Elieyioğlu,  bilirkişi raporunda çelişkili ve eksik bölümler bulunduğunu iddia etti. Dijital  delillere ilişkin itirazlarını da dile getiren Elieyioğlu, bunların delil olarak  kabul edilip edilmeyeceğinin netleşmesi gerektiğini ileri sürdü.

Elieyioğlu, TİB`de kriptolu telefon dinlemeye ilişkin alt yapı  yoktur. Dolayısıyla kriptolu telefonun TİB`de ve TÜBİTAK`da dinlendiği iddiası da  dayanaksızdır. Bu husus, tarafsız bilirkişilerden oluşan bir heyetin  hazırlayacağı raporla teyit edilebilir. görüşünü savundu.

Soyut bir iddiayla tutuklu kalmasının haksızlık, hukuksuzluk olduğunu  öne süren Elieyioğlu, kaçma şüphesinin bulunmadığını savunarak, tahliyesini ve  beraatını istedi.

Eski TİB Başkanvekili Osman Nihat Şen de TİB`de suçlamanın yapıldığı  tarih ve o tarihe kadar kurumda kendi konumunda çalışanların isimlerinin  iddianamede yer almadığını ileri sürdü.

Bilirkişi raporunun bilimsellikten uzak olduğunu, tarafsız  hazırlanmadığını savunan Şen, TİB`de kriptolu telefon dinlemesi yapılamayacağını  iddia etti.

Şen, yeterliliği olan yetkin bir heyetin oluşturulmasını ve yeniden  rapor hazırlanmasını istedi. Suçun, suçluların, maddi gerçeğin ortaya  çıkarılmasını istediğini dile getiren Şen, bilirkişi raporunda belirtilen bazı  hususlara ilişkin mahkemeden bir dizi talepte bulundu.

Tutuklu diğer sanıklar ve avukatları da tahliye talebinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bir kısım katılan vekilleri Burhanettin  Sevencan ile Muammer Cemaloğlu, celse arasında, TİB`den gelen cevaplar, dosyaya  sunulan TİB personeli sanıklarla ilgili idari soruşturma dosyalarında ulaşılan  bulgular ve TÜBİTAK tarafından sunulan kriptolu telefonlarla ilgili raporun dava  konusu eylemlerin FETÖ/PDY terör örgütü kapsamında işlendiğini teyit eder  nitelikte olduğunu belirttiler.

Avukatlar, 15 Temmuz`da FETÖ/PDY terör örgütü tarafından  gerçekleştirilen silahlı  darbe girişiminin ardından örgüt mensuplarının  kaçtıklarına ilişkin kamuoyuna yansıyan haberler ve bu konuda ciddi şüphe  oluşması ve örgüt ile ilgili değişen mevcut delil durumu nedeniyle tutuklu  sanıkların tutukluluk hallerinin devamını, tutuksuz sanıkların tutuklanmalarını  talep etti.

Cumhuriyet Savcısı, tutuksuz sanıklardan Barış Yaslan, Adil Biçer ve  Ali Osman Tekin`in tutuklanmasını ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin  devamını istedi.

Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, ara kararında tutuklu  sanıkların tahliye kararını reddetti.

Tutuksuz sanıklardan eski TİB Teknik İşletme Daire Başkanı Yaslan ve  eski TİB Hukuk İşleri Daire Başkan Vekili Biçer`in silahlı terör örgütü kurma ve  yönetme suçundan tutuklanmalarına karar verildi.

İddianame

Devlet büyüklerinin kullandığı kriptoluların da aralarında bulunduğu  telefonların usulsüz dinlendiği iddialarına yönelik, TİB ve TÜBİTAK`ta görev  yapan 28 kişi hakkındaki davada, sanıklara, silahlı terör örgütüne üye olmak,  devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla  temin etmek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti`ni ortadan kaldırmaya veya görevini  yapmasını engellemeye teşebbüs etmek, kişiler arasındaki haberleşmenin  gizliliğini alenen ifşa etmek, bilişim sistemindeki verileri bozmak, yok etmek  veya erişilmez kılmak suçlamaları yöneltiliyor.

Soruşturma, Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmüş, ardından  fezleke ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmişti.

İddianamede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski Başbakan Ahmet  Davutoğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Efkan Ala, eski Kalkınma  Bakanı Cevdet Yılmaz, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, bazı eski bakanlar ve  bürokratların dinlendiği ifade ediliyor.

 

Gümüşhane`de PKK deposu bulundu