Keşke 15 Temmuz hiç yaşanmasaydı

Keşke 15 Temmuz hiç yaşanmasaydı

İstanbul Kuştepe?de bayrakçılık hemen her hanenin en önemli geçim kaynağı. Yaklaşık 60 yıldır bayrak satarak geçinen mahalle sakinleri, 15 Temmuz sonrası işlerinin iyi olduğunu ancak yaşananlardan ötürü mutlu olmadıklarını söylüyor

Hemen her meydanda onlarla karşılaşmak mümkün. Sabahın erken saatlerinde omuzlarına yükledikleri ?Ay-Yıldızlı? sermayeleriyle gün boyu İstanbul sokaklarındalar. Onlar, İstanbul?un bayrak ihtiyacının büyük kısmını karşılayan Şişli?ye bağlı Kuştepeli bayrakçılar. Yaklaşık 17 bin kişinin yaşadığı İstanbul?un en eski mahallelerinden Kuştepe?de vatandaşların en önemli geçim kaynağı bayrakçılık. 

Her çeşit bayrak

Mahallede bayrakçılığın geçmişi de oldukça eskiye dayanıyor. Yaklaşık 60 yıl önce manzara posterleri satmaya başlayan bazı mahalle sakinleri, daha sonra bayrak satmaya başlamış. Bu da Kayseri?den gelerek Kuştepe?ye yerleşenler arasında oldukça yaygınlaşmış. Hatta geçmişte, özellikle Almanya?dan Türkiye?ye gelen gurbetçilere bayrak satmak için Kapıkule Sınır Kapısı?na giden aileler bile varmış. Bugün, baba mesleği olan bayrakçılığı sürdüren nesiller, İstanbul meydanlarında Türk bayrağından futbol takımı bayraklarına kadar her çeşit bayrağı satarak geçimlerini sağlıyor. Kuştepeli bayrakçıların çoğunluğu, ?Ay Yıldızlı? sermayelerini bir kahvehanenin alt katındaki depodan alıyor. Depo Kuştepe sakini Ali Polat?a ait. Bursa?dan aldığı bayrakları cüzi kârlarla mahalleliye dağıtan Polat?ın deposu, sabahın erken saatlerinde hareketli oluyor. Bayrakçılar Polat?tan aldıkları bayraklarıyla yollara düşüyor. 

Baba mesleği bayrakçılığı sürdüren isimlerden biri Şeref Gezer. Gezer, bu mesleği mahalleye babasının getirdiğini anlatıyor: ?Yıllar önce babam manzara posterleri satmaya başlamış. Sonra müşterileri ondan bayrak sormuş. İlk zamanlar zorlansa da bayrak satarak geçimini sürdürmüş.? 

Genç yaşta babasıyla Trakya?ya bayrak satmaya gittiklerini belirten Gezer, ?O dönem Almanya?dan gelen Türkler Kapıkule?den girer girmez ilk iş Türk bayrağı alırdı. Mahalleliye bu işi babam öğretti? diyor. 

Gezer, yazın satışların açıldığını anlatıyor. Yaz sezonuna o yıl şampiyon olan futbol takımının bayraklarını satarak girdiklerini anlatan Gezer, ?Mayısta Beşiktaş bayrağını sattık. Son dönemde en çok Türk bayrağı sattık. Atatürk desenli olan en fazla satılan? diyor. Son dönemde işlerinin iyi olduğunu anlatan Gezer, bu durumdan çok da mutlu değil: ?Keşke darbe girişimi olmasaydı, biz de bayrak satamasaydık.?  

?Köşeyi dönmedik?

Bursa?dan toptan aldığı bayrakları mahallede bayrakçılık yapan komşularına satan Ali Polat ise ?Yaptığımız iş seyyar. Hiçbir güvencesi yok? diyor. Son dönemlerde işlerinin iyi olduğunu ama önümüzdeki yıl kendilerini zor günlerin beklediğini anlatan Polat, ?Son bir ayda işlerimiz iyiydi. Keşke ülkemiz böyle günler yaşamasaydı? diyor. Polat, bazı vatandaşlara ise kırgın. ?Köşeyi döndünüz? diyen çok sayıda kişi olduğunu kaydeden Polat, ?Bu sözler bizi üzüyor. Ben köşeyi dönsem Kuştepe?de mi yaşarım?? diyor.

?İstanbul kazan biz de kepçe?

Bayrakçılardan biri de 28 yaşındaki Nurettin Polat. Sabahın erken saatlerinde omzunda bayrak destesiyle mahallenin yokuşlu sokaklarından çıkarken karşımıza çıkıyor. Son dönemde satabildikleri tek bayrak elbette Türk bayrağı. O gün Taksim?e gitmeye karar vermiş. Yüklendiği sermayesiyle yolları arşınlayan Polat, bu mesleğin atadan geldiğini anlatıyor. ?Ben kendimi bildim bileli bayrak satarım? diyen Polat, ?Babam ve kardeşilerim de bayrakçı. İşimiz günlük. Sabit bir yerimiz yok. O meydan senin, bu meydan benim geziyoruz sürekli? diyor. Sattığı bayrakların fiyatlarının boyutlarına göre değiştini belirten Polat, ?Küçük bayraklar 5 lira. Orta boy 15, büyük 30. Allah bereket versin, karnımız doyuyor. Ancak bugün ne kadar para kazanacağımı bilmiyorum. Bazen 100 lira kazanıyorum, bazen 20 lira kazanıyorum? diyor.    

Sabahın erken saatlerinde yola çıkan isimlerden biri de Hasan Sarı. Daha çok Sarıyer tarafına gittiğini söyleyen Sarı, ?İstanbul kazan biz kepçe dolaşıyoruz her gün? diyor. Seyyar satıcı olduğu için zaman zaman belediye zabıtalarının sorun çıkarttığını anlatan Sarı, ?Biz seyyar satıcıyız. Bugün tokuz, yarın açız. Hiç belli olmuyor. Sosyal güvenliğimiz yok. Yoksul bir mahallede yaşıyoruz. Bize biçilen hayat da bu? diyor.  
 

 

Küçükçekmece`de otomobil kundaklayanlara operasyon