Karatede Türkiye`yi uluslararası organizasyonlarda başarıyla temsil eden milli sporcu Vildan Güvercin, Fetullahçı Terör Örgütü`nün (FETÖ) darbe girişimine engel olmak için 15 Temmuz gecesi ailesiyle birlikte Genelkurmay Başkanlığına gidenler arasındaydı.
FETÖ`nün darbe girişimi sırasında anne ve babası Genelkurmay Başkanlığı önünde yaralanan 20 yaşındaki milli sporcu Vildan Güvercin , 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını muhabirine anlattı.
Vildan, Genelkurmay Başkanlığına doğru giderken silah seslerini duyduklarını ve geri dönmeyi hiç düşünmediklerini belirterek, Genelkurmay`ın önünde büyük bir kargaşanın olduğunu söyledi.
Bir grup darbeci askerin Genelkurmay Başkanlığına girdiğine tanık olduğunu anlatan Vildan, Orada bulunan insanlar giriş kapısına doğru yönelmişti. Kapıyı zorlayıp açtıklarında ön sıralardaki insanları silahla taradıklarını söylediler. İnsanlar her yere yaralı bir biçimde koşuyorlardı. Bir amcayı çok net bir şekilde hatırlıyorum. Şoka girmişti, tek dediği kelime `vuruldum` idi. Bir yandan amcaya kemer bulup kanamanın durması için turnike yaptık, diğer yandan ise sakinleştirmeye çalıştık. ifadelerini kullandı.
Şehit olmak için evden çıktık
Genç sporcu, yaralılara müdahale ederken Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) bomba atıldığını anlattı.
Bombalanınca kendilerini kaldırıma attıklarını belirten Vildan, şöyle konuştu:
Annem ile babam önümdeydi, kafamı kaldırdığında helikopterin bizim bulunduğumuz kaldırımı taradığını gördüm. Ateş kesilince ayağa kalktım. Annem ve babam vurulduklarını söyledi. Ben kısa süreli şoka girdim. Normalde ben heyecanlı, duygularına hakim olamayan bir insanım ama o anda farklı bir cesaret, soğukkanlılık geldi. Ölüm korkusu hiç olmadı. Şehit olmak için evden çıktık.
Helikopterden insanların acımasız bir şekilde tarandığını aktaran Vildan, Annem bacağından, babam ise yüzünden yaralandı. ifadesini kullandı.
Vildan, annesinin koluna girip yürütmeye çalıştığını belirterek, şöyle devam etti:
Annem, `Kızım, yürüyemiyorum. Ayaklarımın içi kan doldu.` dedi. Çevremizde bulunan birisinde bayrak vardı. Bunu annemin yarasına sardık. Araba bulmak için yola çıktım. Arabaların hepsi doluydu. Yaralılar hastaneye taşınıyordu. Bagajlarda dahi yaralılar taşınıyordu. En son bir taksinin boş olduğunu gördüm, hızlı geliyordu, ezilme pahasına önüne atladım. İnsan o an her şeyi göze alıyor. Taksiyi durdurdum. Anne ve babamı Hacettepe Hastanesinin aciline götürdük.
Anne ve babasının durumlarının iyi olduğunu öğrendiğinde rahatladığını dile getiren Vildan, şunları söyledi:
Milli formamı giyip darbe girişimine karşı sokağa çıktım. Formayı gurur ve onur duyarak taşıyorum. Yaralanmadım diye üzülmüştüm. İki gün sonra fark ettim. Belime şarapnel parçası isabet etmiş. İnsan yaralandım diye üzülür ama tam tersi gurur duyuyorum. Bu artık benim işaretim. Üzerine kan bulaşan milli formamı saklayacağım. Çok zor bir gece geçirdik. Aynı zamanda anlamlı ve gurur verici bir geceydi. Vatanımız ve milletimiz için elimizden geleni yapmaya çalıştık. Vatanımızı kimseye teslim etmeyeceğimizi gösterdik.
Şarapnel parçası 15 Temmuz`u hatırlatacak
Vildan Güvercin`in annesi Gülay Güvercin ise bacağında iki şarapnel parçası olduğunu bildirdi.
Ameliyat olduğunu ve bacağında dikişlerin bulunduğunu anlatan anne Güvercin, şunları aktardı:
Üstüne basmam yasak. Şu an yürüyemiyorum. Şarapnel parçasının biri de bacağımda duruyor. O benimle kalacak. Düşmanlarımı ve 15 Temmuz`u hatırlatacak
Başına ve kalçalarına şarapnel parçaları isabet eden Vildan Güvercin`in babası İsmail Güvercin ise 15 Temmuz gecesi vatan için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını dile getirdi.
İsmail Güvercin, Yaralandığımda canımın yandığını hissetmedim. İnsan farklı duygular içerisinde oluyor. Rabbim bir daha böyle acılar yaşatmasın. Bunu milletimize reva gören ihanet çetelerini de Allah`ım affetmesin, cehennemi yaşasınlar. diye konuştu.
Adalet Bakanlığı`nda görevli 45 kişi gözaltına alındı