Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, ``Yükseköğretim Kurulu, üniversitelerimizdeki bu terörist FETÖ/PDY yapılanmasını tamamen temizlemek kararlılığındadır. dedi.
Saraç, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı`nın (ÜAK) 235`inci toplantısında yaptığı konuşmaya, ÜAK Başkanı Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı`ya yeni görevinde başarılar dileyerek başladı. Yekta Saraç, bir önceki ÜAK Başkanı Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer`e de yaptığı başarılı çalışmalar için teşekkürlerini iletti.
Türkiye`nin 15 Temmuz gecesi bir facianın eşiğinden döndüğüne işaret eden Saraç, doğrudan milli varlığa ve anayasal düzene yönelik bir karanlığın yaşandığını vurguladı.
15 Temmuz`da atlatılan badirenin Türkiye Cumhuriyeti`nin karşılaştığı bir beka sorunu olduğunun altını çizen Yekta Saraç, şöyle devam etti:
Milletin iradesi, azim ve kararlılığı, Cumhurbaşkanımızın olağanüstü duruşu, ertesi gün bizi yeniden aydınlığa taşıdı. Bu terörist yapının üniversitelerimizde yaşamalarına izin vermeyeceğiz. Gizli ve sinsi bir biçimde devlet içinde ve toplumda örgütlenen bu yapı, artık net olarak görülüyor ki silahlı kuvvetlerde, emniyette ve yargıda olduğu gibi eğitimde ve üniversitelerde de yerleşmişler ve Türkiye Cumhuriyeti`ne karşı durmaya cesaret edebilmişlerdir.
Hepimizin görevi, bu terörist yapıdan ülkeyi kurtarmaktır. Bu terörist yapının eylemlerini sonuna kadar soruşturacağız ve üniversitelerimizde yaşamalarına izin vermeyeceğiz. Bu, devlet olmanın asli görevlerinden biridir. Üniversiteler olarak bu fırtınalı dönemin, yıllardır kat ettiğimiz yolları tahrip etmesine izin vermeyeceğiz.
AKADEMİK VE İDARİ PERSONELİN DURUMU DA TAKİP EDİLİYOR
Olağanüstü hal kapsamında alınan tedbirlere ilişkin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 15 vakıf üniversitesinin kapatıldığını anımsatan Saraç, askeri öğrencilere ilişkin çalışmaların ise devam ettiğini söyledi.
YÖK`te, harp akademileri ve astsubay okullarının kapatılmalarının ardından bu okullardaki öğrencilerin de başka üniversitelere geçişi ile ilgili bir çalışma grubunun oluşturulduğunu dile getiren YÖK Başkanı Saraç, Buna göre harp okulları, fakülte ve yüksekokullar ile jandarma dahil astsubay meslek yüksek okullarında öğrenimine devam eden öğrenciler, Yükseköğretim Kurulunca kendilerinin üniversite sınavının yapıldığı tarihte aldıkları yerleştirme puanları dikkate alınarak, durumlarına uygun fakülte ve yüksekokullara naklen kaydedilecekler. diye konuştu.
YÖK OHAL Komisyonu`nun üniversitelerdeki soruşturmaları yakından takip ettiğini belirten Saraç, komisyon vasıtasıyla, üniversitelerince haklarında işlem yürütülen akademik ve idari personelin durumunun da takip edildiğini aktardı.
Akademik personel ile ilgili işlemlerin, üniversitelerde başlatılan işlemlerin tamamlanmasından sonra olabildiğince en kısa süre içerisinde YÖK`te, idari personel ile ilgili işlemlerin ise üniversitelerde sonuçlandırılacağını bildiren Yekta Saraç, Yükseköğretim Kurulu, üniversitelerimizdeki bu terörist FETÖ/PDY yapılanmasını tamamen temizlemek kararlılığındadır. ifadelerini kullandı.
İLLEGAL SİLAHLI YAPILANMANIN YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARINA SIZDIĞINI ANLATIYORUZ
Yurt dışındaki akademik camiayı konuya ilişkin sürekli bilgilendirdiklerini dile getiren Saraç, Ülkemize Avrupa`dan, Amerika`dan yapılan haksız eleştirileri, sağduyulu düşünce, bilim zihniyeti ve bu ülkenin özgürlükçü demokrasiden ve hukuk devleti ilkesi ile yönetilmekten vazgeçmeyeceğini vurgulayarak anlatmaya çalışıyoruz. Bu illegal silahlı yapılanmanın yükseköğretim kurumlarına sızdığını, ülke genelindeki okul ve üniversiteler ile güçlü bağlar kurduğunu söylüyoruz. bilgilerini paylaştı.
Yekta Saraç, bildirimlerin yazılı olarak birer mektupla Avrupa Üniversiteler Birliği, Avrupa Birliği, Bologna Süreci Grubu gibi ilişkide oldukları onlarca yurt dışı kuruma iletildiğini dile getirdi.
Eylül ayı içerisinde de bir komisyonla Avrupa Üniversiteler Birliği ile de görüşme yapacaklarını bildiren Saraç, şunları kaydetti:
Üniversiteler, fırtınalı günlerde bilgelik öğretmeye devam eden yüksek nitelikli yüce kurumlardır. 10 gün önceki toplantıda da ifade ettiğim gibi, bütün dünyada üniversiteler kaygan zeminlerde, fırtınalı günlerde bilgelik öğretmeye devam eden yüksek nitelikli yüce kurumlardır. Hepimizin bu üstün kavramlarla donatılmış özelliklerimizi korumaya ve dikkat etmeye özen göstermemiz gerekmektedir. Öğretim üyelerimizin akademik faaliyetlerini uygulayabilmeleri, akademik yurt dışı çıkışlarını ve makul gerekçeli izinlerini kullanabilmelerine de olabildiğince hassasiyet göstermeliyiz. Üniversiteler olarak huzur ve güven ortamının yeniden tesisine, okutmaya, eğitmeye, öğretmeye, araştırmaya ve üretmeye devam edeceğiz. Bu fırtınalı sürecin üniversitelerimizin kurumsal yapısını zedelemesine izin vermeyeceğiz.