Adana`daki Demokrasi ve Milli İradeye Destek mitinginde konuşan Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, FETÖ/PDY mensuplarının suiskast düzenleyeceği iddialarına değinerek, Bütün parlamento, bakanlar, bakanlıklardaki görevlerinin başında, işte ben de burada, bu meydandayım, hodri meydan bekliyoruz. Buyrun gelin dedi.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, darbe teşübbüsünün yaşandığı 15 Temmuz`dan beri Uğur Mumcu Meydanı`nda demokrasi ve milli iradeye sahip çıkmak için toplanan kalabalığa seslendi. Alanı dolduran binlerce Adanalı`ya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binalı Yıldırım`ın selamlarını ileterek sözlerine başlayan Çelik, Değerli hemşerilerim, siz Adanalıları, milletimizi medar-ı iftiharı, mücadele veren siz Adanalıları tebrik ediyorum, kutluyorum. Ülkemiz tarihte görülmemiş bir düşman saldırısına uğradı. Bakın bir darbeci katil sürüsü Fetullah Gülen sapık bir din adamının talimatıyla Türkiye`de rejimi değiştirip, bir askeri dikdatörlük kurmak istedi. Daha bu duyulur duyulmaz, bunlar televizyonda sahte bir bildiri yayınladıklarında sahte bildiride şu yazıyordu; `yönetimi el koyduk ve Türkiyeyi yöneten herkesi yargılayacağız` diyor. Bu bildiriyi duyar duymaz televizyonlara bağlandım ve şunu dedim, `asıl biz sizi yargılayacağız, hodri meydan dedim` diyerek darbe teşebbüsünün meydana geldiği 15 Temmuz gecesinde yaşananları anlattı.
`MEHMETÇİK KENDİ MİLLETİNE SİLAH SIKMAZ`
Konuşmasına atılan `Güçlü millet, güçlü Adana`, `Ya Allah Ya Bismillah, Allahu Ekber`, `İşte Millet, işte Adana`, `Şehitler ölmez, vatan bölünmez` sloganları nedeniyle sık sık ara vermek zorunda kalan Bakan Ömer Çelik, yatsı ezanının başlaması üzerine alanda bulunanlara eliyle `sus` işareti yaparak susturdu. Ezon bitinceye kadar konuşmasına ara veren Bakan Çelik, Mehmetçik, kendi milletine silah sıkmaz, Mehmetçik, kendi milletinin üzerine tank sürmez. Cumhurbaşkanımızı öldürmeye gittiler, ellerindeki silahları bu millet onlara düşmana karşı kullansınlar diye verdi, o helikopterleri, o uçakları, o tankları, o gemileri bu millet kendi dişinden tırnağından arttırıp, bu milletin güvenliğini korusunlar diye verdi. Ama bu darbeci katil sürüsü, milletin verdiği silahı millete çekti ve tarihin en baş köşesine, alçakların yanına kendi isimlerini yazdılar diye konuştu.
`BİN TANEMİZİ ÖLDÜRSEN NE OLACAK`
Darbecilerin, girişim öncesinde her hareketi hesaplayarak hareket ettiklerini, ancak halkın sokağa dökülme ihtimalini unuttuklarını vurgulayan Çelik, hükümet üyelerinin öldürülüp, yönetime el koyulduktan sonra da Fethullah Gülen`i Türkiye`ye getirip ülkenin yönetimine oturtacaklarını söyledi. Çelik konuşmasını şöyle sürdürdü:
Ama bunlar ruhunu şeytana sattığı için, bu milletin evladı olmadıkları için bir şeyi hesap edemediler, sizi hesap edemediler, sizin gücünüzü hesap edemediler. Bunlar öyle akılsız ki; sen bizi öldürsen, ne olcak ki, canımız bu millete feda olsun, bizi değil bin tanemizi öldürsen ne olacak? Bu milleti yenemezsin, bu milleti mağlup edemezsin. Geçmişte darbeyi gördüğü zaman evinden çıkmayan insanlar vardı. Şimdi geçmişte darbe olduğu zaman bunlar sokağa tank, top, tüfek çıkardığı zaman vatandaşın evden çıkmamasını sağlardı. O zamanki siyasetçiler de şapkasını alır gider, ama şimdi gördüler ki; iş değişti. Senin elinde tank, top, tüfek ne olursa olsun, F16 savaş uçağı, bu millet senden yana değilse sen bu milleti mağlup edemezsin. Bu milletin iktidara getirdiklerini sen götüremezsin. Yeni, aynı şekilde eskisi gibi değil, Türkiye eskisi gibi değil artık, siyasetçiler eskisi gibi şapkasını alıp kaçmıyor. Ne dedik; hepimiz görevimizin başındayız yüreğiniz yetiyorsa gelin alın dedik.
`GAZİ MECLİS`
Başbakanlık binası olarak kullanılan Çankaya köşkü ile Cumhurbaşkanlığ Külliyesi`nin bombalandığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın kulladığı mekanda kurşun ve bomlama izlerinin durduğunu ifade eden Çelik, Tarihimizde hiç olmayan bir şey yaptılar, Türkiye Büyük Millet Meclisini bomladılar. Uçaklarla saldırdılar. O, Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin bütün dünyadaki meclislerden bir farkı vardır. Bütün dünyadaki meclisler bir kurtuluş savaşı sonrası kurulmuştur, ama bir tek Türkiye Büyük Millet Meclisi Kurtuluş Savaşı`ndan önce kurulmuş ve Kurtuluş Savaşı`na komuta etmiş gazi bir meclistir. O meclis ki; Polatlı`da düşman ordusunun topçusunun sesi duyulduğunda bile kapatılmadı, milletvekilleri, bizim büyüklermiz çalışmaya devam ettiler. Türkiye Büyük Millet Meclisi, başkanımızın soyadı gibi kKahramanca bir tavır alıp, bu saldırı olduğu anda bu darbe girişimi olduğu andan itibaren meclisi açtı, meclis açık tutuldu. Bütün milletvekilleri oraya gitti, o bombalamarın altında konuşma yaptılar ve sizi buraya sokmayacağız dediler diye konuştu.
Ülkeyi sapık din adamlarının yönetemeyeceğini belirten Bakan Çelik, şöyle devam etti:
Bu ülkenin sahibi sizsiniz, bu meydandan çok söyledim bunu. Bu ülkeyi bir azınlık yönetemez, bu ülkeyi siyasi bir oligarşi yönetemez, bu ülkeyi ekonomik ayrıcalıklı bir sınıf yönetemez ama bir şeyi söylemeyi unutmuşum, bu ülkeyi sapık din adamları da yönetemez. Sizin iradenize el koyamaz. Bunlar dinimizi lekeliyorlar, iftira atıyorlar, tertemiz İslam dinini kendi çıkarlarına alet ediyorlar. Ama gördüler, Türkiye`nin her tarafında olduğu gibi Adana`da da her partiden vatandaşımız, bütün siyasi tartışmaları, aralarındaki bütün ihtilafları bir kenara bırakarak, et ve tırnak gibi birleşerek, bir tek bir şey söyledi, `Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve bu millet kendisini istemediği hiç kimseye bu egemenliği vermez. Bu vatan sahipsiz değil, kimsesiz değil. Türkiye Cumhuriyeti kimsesiz değil.
Bakan Çelik, darbe girişiminin ardından siyasi suikastların olacağı söylentilerini yaydıklarını anımsatarak, Neymiş süikast yapacaklarmış, işte burdayız buyrun gelin. Neymiş hepimizi yargılayacaklarmış, asacaklarmış, sizin ipinizden korkan, sizin gibi olsun. Neyi yayıyorlar, diyorlar ki devlet büyüklerine, siyasetçilere suikast yapacağız diyorlar. Elinde şu kadar imkan var da bize kastetmek için kullanmıyorsan, zaten belanı vermiş Allah, daha çok belanı versin. Bu ülkeyi sizin gibi sapıklara mı teslim edeceğiz. Bu ülkeyi sizin gibi sapıklara, nasipsizlere vallahi de billahi de teslim etmeyeceğiz dedi.
Bakan Çelik konuşmasının ardından platformdan inip vatandaşların yanına giderek onlarla selamlaştı. Daha sonra da alandan ayrıldı.