15 Temmuz gecesi darbe girişimine karşı durmak için Genelkurmay Başkanlığı önüne giden Ankara Keçiören Yükseltepe Kayabaşı Camisi imamı Hüseyin Çınar, yaşadıklarını muhabirine anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın çağrısı üzerine yola çıktıklarını ifade eden Çınar, Genelkurmay Başkanlığına giderken, tankların arabaları ezdiğini gördüğünü söyledi.
Bütün vatandaşların büyük bir cesaretle, korkmadan yürüdüklerini dile getiren Çınar, Genelkurmay kavşağına geldikleri sırada Türkiye Büyük Millet Meclisine bomba atıldığını söyledi.
Kalkmaya çalıştım, sağ ayağım yok
Çınar, helikopterden halkın üzerine de ateş açıldığını, bu sırada kendisinin de yaralandığını belirterek, Kalkmaya çalıştım, sol ayak var, sağ ayağım yok. Ayağımın yerde olduğunu gördüm. Tamamen koptuğunu zannediyordum. Kopmamış, bir kısmı küçük bir yerden tutuyordu. Beni götürmeye çalıştıklarında ikinci bir saldırı daha oldu. Beni yere bıraktılar. Onlar da mevzi aldılar. Tehlike geçince tekrar yardıma geldiler. diye konuştu.
Halkın bu yaşananları hak etmediğini dile getiren Çınar, Türk milletinin toprağına, vatanına, milletine ve sancağına, bütün değerlerine sahip çıkan bir millet olduğuna işaret etti.
Darbe girişimine direnirken bacağını kaybeden Çınar, Benim bir bacağım gitmiş önemli değil. İki bacağım, iki kolum gövdem gidebilirdi. Bunlar vatan için feda olsun. Çünkü Mehmet Akif Ersoy da öyle diyor. Bu vatana feda olmanın caiz olduğunu bize öğretiyor. Sancağımız, bayrağımız için feda olsun. ifadesini kullandı.
Çınar, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi camilerden sürekli selalar verilmesinin de halkı çok etkilediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Milletimizin nezdinde selanın çok önemli yeri var. Bunlar okunmalıydı. Güzel bir karar verildi. O coşkuyla milletimiz sokaklara dökülmeye devam etti. Biz o esnada çıkmıştık. Mesaj geldiğinde, Kızılay`daydık, dönemezdik.
Böyle bir hadisenin tekrar etmeyeceğine inandığını dile getiren Çınar, Bu cennet vatanımızın dağılmasını isteyen insanlar varmış. Bu insanların kendi içimizden olması bizi üzdü. Türk Silahlı Kuvvetleri çok mukaddes bir kurum, saygımız ve sevgimiz sonsuzdur. Bu milletin ekmeğini, suyunu içen, olanakları ile geçinen, her türlü imkandan yararlananların, bu milletin sahibi olduğu silahlarla, tanklarla, mermilerle milletin üzerine silah sıkmaları düşünülecek bir şey değil.
Din görevlilerine de bundan sonra büyük görev düştüğünü dile getiren Çınar, bu konuda cemaati aydınlatmaya devam edeceklerini ve dualarının hep ülkenin, milletin birliği ve beraberliği yönünde olacağını söyledi.
Aynı araçta hastaneye kaldırıldılar
Genelkurmay Başkanlığı önünde darbe girişimini engellemeye çalışan sivil vatandaşlardan Raman Moran ve Muhammed Salih Bilge de helikopterden açılan ateşle yaralandı.
Cami imamı Hüseyin Çınar ile aynı araçta hastaneye getirilen ve taburcu olmadan önce kendisini ziyaret eden Raman Moran, Hollanda`da doğdum ama Türk vatandaşıyım. O gece biz de Genelkurmay bölgesindeydik. Cumhurbaşkanı`mız çağrı yapınca hiç düşünmeden yollara düştük. Helikopterden atılan ateş sonrası yaralandık. Önemli değil, bizim de kolumuz bacağımız gidebilirdi. Ama vatan için her şey feda olsun diyoruz. Milletçe böyle bir olayın bir daha yaşanmasını istemiyoruz. ifadelerini kullandı.
Bacağından yaralan Muhammed Salih Bilge de o gece her yerde büyük bir birlik ve beraberlik örneği sergilendiğini belirterek, Genelkurmay`ın içine girdik, o sırada bomba attılar. Genelkurmay`dan çıkarken bir şarapnel parçası delip geçmiş. Bacağımda kırık var. Vatan için her şey mübah. dedi.