Bu yakalananlar buz dağının görünen kısmı

Bu yakalananlar buz dağının görünen kısmı

Hava Kuvvetleri  Komutanlığından 2010 yılında emekli edilmeye çalışılan ve ardından istifaya  zorlanan Filiz, görevi süresince FETÖ mensuplarıyla yaşadıklarını anlattı.

Hava Kuvvetleri Komutanlığından 2010  yılında Binbaşı rütbesindeyken zorla emekli edilmeye çalışılan ve daha sonra  istifa ettirilen Hakan Filiz, askeri hayatı boyunca Fetullahçı Terör Örgütü  (FETÖ) üyeleriyle yaşadıklarını ve mücadelesini anlattı.

Filiz, muhabirine yaptığı açıklamada, 1985`te Kuleli Askeri  Lisesini kazandığını, mezun olduktan sonra 1989 yılında başladığı Hava Harp  Okulundan 5 yıl sonra havacı teğmen olarak mezun olduğunu belirtti.

2007 yılına kadar çeşitli komutanlıklarda görev yaptığına işaret eden  Hakan Filiz, 2007-2010 arası ise Orgeneral Akın Öztürk`ü mahkemeye verdiği  sürecin başladığını ve uçuşlarının durdurulup, binbaşı rütbesiyle ordudan  ayrılmak zorunda bırakıldığını söyledi.

Ordudan istifa ettirilen ve halen özel bir havayolu şirketinde pilot  olarak görev yapan Filiz, 1986 yılında askeri lisedeki ikinci yılında  yaşadıklarını ise şöyle anlattı:

Okul komutanımız Kurmay Albay Yaşar Büyükanıt`tı. Derslerimize devam  ederken sınıftan bazı arkadaşlarımızı dersten alıp, bir süre sonra geri  göndermeye başladılar. İlk başlarda ne olduğunu anlamamıştık. Daha sonra sayı  artmaya başlayınca, ben çağrılanlardan birine neler olduğunu sordum. Benim için  bu konuşma `milat` niteliğindedir. `Bizi okuldan atacaklar, Biz Fetullah Gülen`in  elemanlarının ortaokullardaki başarılı gördüğü ve daha sonra soruları vererek bu  okula soktuğu çocuklarız. Bizi atacaklar ama önümüzde ve arkamızda gelenler var.  Başka okullarda okuyanlar var. Biz Türkiye`nin 2020`li yıllarının orgeneralleri,  hakim ve savcıları, polis müdürleri olacağız. Devleti ele geçireceğiz. Bu küçük  grubu atmaları bu gerçeği değiştirmeyecek.`

Bu konuşmadan birkaç gün sonra küçük grup dediği yaklaşık 80 öğrenci  okuldan atıldı. Hafta sonu, `dayıma, amcama gidiyorum` diye çarşı iznine çıkan bu  kişiler meğerse ışık evlerinde paralel bir eğitim daha alıyorlarmış.

Hakan Filiz, 1989 yılında Hava Harp Okulu seçmelerine katıldıklarını,  ancak Kuleli Askeri Lisesinden gelen öğrencilere tam manasıyla bir zulüm  yapıldığını belirterek, diğerlerinden farklı muamele gördüklerine işaret etti.

Fareli koğuşlarda yatırılıp, her gün dikenli arazide  süründürüldüklerini aktaran Filiz, Birçok arkadaşımız vazgeçmek zorunda kaldı ve  bıraktı. O yıl aramızdan çok az kişi okula girebildi. Sonradan anladık ki bizim  devremiz bunlardan arındırıldığı için diğer okullardan gelenlere yer açmaya  çalışıyorlarmış. Teknolojiye çok önem veriyorlardı. Cep telefonlarının ilk  çıktığı yıllarda ses kaydı yapan cep telefonlarından edindiler. Bu kayıt ve arşiv  çalışmalarının daha sonraki Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarında ne işe  yaradığını hep beraber gördük. O yıllarda işlerine yarayabilecek her şeyi  kaydetmeye, kişiler hakkında dosyalar oluşturmaya başladılar. şeklinde konuştu.

FETÖ üyelerinin teşkilat olarak önceliklerinin kendi adamlarının  sisteme girmesiyle olacağı için ilk örgütlenmeyi eğitim kurumlarında ve insan  kaynağı alımı yapan yerlerde yaptıklarını ifade eden Hakan Filiz, Hava Harp Okulu  Ölçme ve Değerlendirme gibi bölümlerde sivil kaynaktan tahsis edilen subaylar  vasıtasıyla soruların bunlara sızdırıldığına bizzat şahit olduğunu vurguladı.

SEÇİLMEDEN O UÇAKLARA BİNDİKLERİNDEN KABİLİYETSİZDİRLER

Bir subayın Hava Kuvvetlerinde yükselebilmesi ve general olabilmesi  için ilk önce pilot olması gerektiğini anımsatan Filiz, kendi uçuş öğretmenlerini  kendi öğrencileriyle uçurduklarını ve bu şekilde pilot yaptıklarını, hak  etmedikleri halde pilot olduklarını dile getirdi.

Bu şekilde bir organizasyon yapmadan hiçbirinin pilot olamayacağına  inandığına dikkati çeken Hakan Filiz, Pilotluk, vatan, millet sevgisiyle  çelikleşmiş cesur bir yürek gerektirir. Tutuklanan pilotlara bakınız. Hiçbirinin  gözünde o ışığı göremezsiniz. Çünkü cesur değillerdir, bu işi baştan beri  başkalarının hizmetinde yaptıklarından o heyecanı duyamazlar. Hak etmeden o  payeyi aldıklarından öz güvenleri yoktur. Seçilmeden o uçaklara bindiklerinden  kabiliyetsizdirler, kalkışma günü altlarında dünyanın en iyi savaş makinesi  olmasına rağmen yaptıkları beceriksizlikler bunun kanıtıdır. diye konuştu.

HIZLA VE RAKİPSİZ OLARAK GENERALLİĞE KADAR İLERLEDİLER

FETÖ`cülerin kendilerinden olmayan başarılı pilot subayları tasviye  etmek için de çeşitli hastalıklar uydurduklarını, bu konuda delilleri bulunduğunu  bildiren Filiz, bazı subayların ise Ergenekon ve Balyoz davalarıyla etkisiz hale  getirildiğini aktardı.

Hakan Filiz, FETÖ`cülerin bu sayede önleri boş olduğundan hızla ve  rakipsiz olarak ilerlediklerini ve tümgenerallik seviyelerine kadar geldiklerine  işaret etti.

Bu yakalananlar buz dağının görünen kısmıdır. diyen Filiz, Hangi  siyasi görüşü desteklediğinizi bir kenara bırakarak, bu temizlik harekatına  destek olunuz. Devletimizin bütün kurumlarını bir an önce bu hainlerden  temizleyerek, gelebilecek ikinci dalga tehditlerin önüne geçmeliyiz. ifadelerini  kullandı.

ALTIN NESİL

Hakan Filiz, şu anda darbe girişimi nedeniyle yakalanan tuğgeneral  rütbesinin altında Altın nesil denilen albay ve yarbay bir kadro bulunduğunu  belirterek, Biz 1985 yılında askeri okula girerken sorular verilip de giren asıl  ekip var. Bunlar çok kalabalıklar. Asıl onlar şu anda deşifre olmadı. Şu an  deşifre olan kısım 3`te 1`i. Askerlik öyle bir meslek ki aranızda bir hain bile  olsa bütün güç dengesini alt üst ediyor. Güneydoğu`da askerimiz sürekli pusuya  düşüyor. Sürekli nasıl pusuya düşer bir ordu? İçinizde hain var çünkü. dedi.

Çiğli Hava Üssünde eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk`ün  yakınında görev yaptığını anlatan Filiz, kendisine bunları hep söylediğini, ancak  Öztürk`ün kulak arkası ettiğini dile getirdi.

`AMERİKALI BİNBAŞI YAKALADIM, AKIN ÖZTÜRK BENİ HASTANEYE KAPATTI`

Hakan Filiz, Çiğli`de 2007 yılında bir filo gecesi düzenlendiğini ve o  dönem üsse telefon ve kamera sokulmasının yasak olduğunu belirterek, Burada bir  tane yabancı personel gördüm. Kamerayla çekim yapıyor. Sıkıştırdım biraz  kendisini. Daha sonra ben bu adamı Akın Öztürk`e rapor ettim. Meğer bu kişi  İncirlik Hava Üssünün istihbaratçı binbaşısıymış, Amerikalı. Bu adamın normalde  askeri savcılığa verilip cezalandırılması lazım. Burada başladı bizim  eziyetimiz. ifadelerini kullandı.

`DOKTORLARI, PSİKOLOGLARI BAŞIMA SARDI`

Kendisinden dilekçeyi geri çekmesinin istendiğini anlatan Filiz, Akın  Öztürk, doktorları, psikologları başıma sardı. Uçuşu kesti. Hastaneye silah  zoruyla kapattırdı. 6 gün içeride bıraktıktan sonra 6 ay istirahat verildi.  Doktor görmeden raporlar geliyor. 3 yılı tamamlayıp emekli etmeye çalıştılar. Ben  bu durumu bir üst komutana ilettim. Oradan da `Burada bir suç unsuru yoktur` diye  cevap geldi. Hava Kuvvetleri Komutanına konuyu arz ettim. Oradan da cevap  gelmedi. Er koğuşunda yatırıldım, zorla ilaç vermeye çalıştılar. şeklinde  konuştu.

O dönem duruşmalı mahkeme talep ettiğini, mahkemeye çıktığında olan  biteni anlattığını vurgulayan Hakan Filiz, şöyle devam etti:

 Bütün bu olaylardan sonra o dönem korgeneral olan Akın Öztürk, o  zamanki sağlık komutanı, GATA`da psikiyatri bölümünde görevli birçok profesör,  doçent ve doktor, Hava Kuvvetlerine ait birçok kurmay subaya, `vatana ihanet ve  çete oluşturma` suçlamasında bulundum. Mahkemeye, ya bu adamları araştıracaksınız  ya da beni iftira atmaktan hapse atacaksınız, size başka bir seçim şansı kalmıyor  dedim. Mahkeme, davayı almadı ve konu böylece kapanmış oldu.

Filiz, bir yandan da raporunun bittiğini ve emre itaatsizlik yaparak  yeniden hastaneye gitmediğini aktardı.

FETÖ`cüler hiçbir zaman ön cephede çalışmazlar. Hep böyle masa başı,  koordinasyon, istihbarat, personel, eğitim... Hep geleceğe doğru çalıştıkları  için çok iyi bir av pilotu, savaş pilotu, komando çıkmaz içlerinden. diyen Hakan  Filiz, şunları kaydetti:

SAT komandolarındaki yapılanmalarına da çok şaşırdım. Bunlardan  savaşçı çıkmasına çok şaşırdım. Hala daha inanamıyorum. Eline silah alıp göğüs  göğüse mücadele edecek yürekleri yok çünkü memleket için, millet için yapmıyorlar  ama komplo konusunda uzman oldukları aşikardır.

 

İstanbul üzerinde uçan F-16 pilotları tutuklandı