Öztürk bugünkü köşesinde, Terörle mücadelede, halkın PKK/HDP`ye sırt çevirmesinin etkisini herkesin gördüğünü, şimdi Kürt halkının tam anlamıyla devletle barışması, kucaklaşması ve aidiyet hissetmesi için ikinci kritik aşamaya girildiğini yazdı.
İşte Öztürk`ün köşesinden önemli başlıklar:
Sur, Cizre, Nusaybin, Şırnak`ta yaşayanlardan bahsediyorum. Evi yerle bir olmuş, eşyaları yanmış, dükkanı yağmalanmış, sokağı yıkılmış, anıları yok edilmiş... Bu insanların yerine koyun kendinizi, anlamaya çalışın.
HALKIN KAHRAMANCA DİRENİŞİ
Bir zamanlar devletin zulmünden perişan olmuş hayatları vardı. Çözüm süreciyle tam huzura kavuştu denirken, şimdi PKK`nın zulmü başladı. Şehirleri, sokakları, evleri ve hayatları, PKK`nın `öz yönetim` safsatası yüzünden, hendekler yüzünden perişan oldu, viraneye dönüştü.
Bitmedi halkın çilesi, bitmedi bir türlü. Şimdi daha kitlesel mağduriyetler yaşanıyor. İki yüz bin kişi (belki daha fazla), PKK`nın hendekleri, bombaları yüzünden evini terk etti. Kendi yurdunda mülteci durumuna düştü.
PKK bu mağduriyeti sömürüp isyana, ayaklanmaya, protestoya çağırdı Kürt halkını ama başaramadı. Bu yüzden hep yazıyorum, söylüyorum, tüm bu mağduriyetlerine rağmen Kürtler, PKK`nın, HDP`nin isyan çağrısına, eylem çağrısına uymadı, hatta sırtını döndü. Bu kahramanlıktır, özveridir, cesarettir. Bunu asla unutmamalıyız. Şimdi de evsiz, işsiz, yurtsuz yaşama karşı sabırla direniyorlar. Bu da terörle mücadele sürecinde kritik bir döneme girdiğimizi gösteriyor.
SUR EYLEM PLANI VE PRATİK BİR BAKAN
Protokole ve alkışa doymuş başarılı bir eski belediye başkanı olan Özhaseki`nin şu sözünü çok tuttum: ?Buraya yapılan protokol ziyaretlerinden, iş yapmaya fırsat olmamış. Fazla söze gerek yok, çalışma vakti şimdi. Gerekirse Diyarbakır`a ofis açıp buradan çalışacağım.?
Sonuç odaklı bakış açısıyla Özhaseki`nin yıkılan ilçelerin imarı konusunda başarılı olacağını ümit ediyorum. Ancak hızlı olması gerek. Zira binlerce insan evlerinden uzak yaşıyor ve dayanmanın sınırına gelmişler.
TERÖRLE MÜCADELEDE KRİTİK EŞİK
PKK ve HDP tahmin edemedikleri tepki görüyor Kürt halkından, çünkü hayatlarını perişan ettiler. Devletin onlara bakış açısının değiştiğini görüyorlar. Sivilleri korumak için çaba gösteren askerin, eskisi gibi kendilerine potansiyel suçlu gibi bakmadıklarına şahitler. Cumhurbaşkanı`ndan, kaymakama kadar, herkesin teröre karşı, halkı kucakladığını anladılar. Bu yüzden PKK`ya, HDP`ye sırtlarını döndüler. Bu çok ciddi bir paradigma değişimidir.
Devletin kararlı, güçlü tavrını gördüler. Şimdi şefkatini, yardımını, güvenini görme zamanı. Evsiz, yurtsuz, işsiz, perişan bir hayata karşı sabır bir yere kadar olur. Bu insanların bir gelecek kaygısı var. Ne olacağını tam bilemiyorlar. Evleri, iş yerleri, çocuklarının okulları yeniden olacak mı? Bu sorular kafalarını çok meşgul ediyor.
KÜRT HALKININ DEVLETLE KUCAKLAŞMASI İÇİN
Hükümet, Sur eylem planı gibi, Nusaybin, Cizre, Şırnak, Yüksekova, Silopi eylem planlarını da açıklamalı hemen. İnsanlara geleceklerinin devletin güvencesi altında olduğunu hissettirmeli. Bunu sürekli ve düzenli bir şekilde halka doğrudan anlatmalı. Bunun için iletişim planlamaları yapılmalı.
Terörle mücadelede, halkın PKK/HDP`ye sırt çevirmesinin etkisini hepimiz gördük. Bu çok hayati bir tavırdı. Şimdi Kürt halkının tam anlamıyla devletle barışması, kucaklaşması ve aidiyet hissetmesi için ikinci kritik aşamaya girdik.
Bu da terörle siyasi, sosyal, ekonomik mücadele kısmına girer. Burada güvenlik bürokrasisinden çok, diğer bakanlıklara iş düşüyor.
