Eski Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çektirdiği fotoğraf sonrasında başta Almanya Futbol Federasyonu Başkanı olmak üzere bazı kişilerden tepki alan ve dün milli takımı bıraktığını açıklayan Mesut Özil ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
`Almanya`da ırkçılık ve İslam düşmanlığı toplumları zehirliyor` diyen Çelik, Almanya Başbakanı Angela Merkel`in konuyla ilgili net bir tavır almayarak ırkçılar karşısında suskun kaldığını söyledi.
Çelik`in açıklamaları şu şekilde:
"Mesut Özil`in yaşadıkları Almanya`da Irkçılık ve İslam düşmanlığının ne aşamaya geldiğini gösteriyor. Avrupa`nın genelinde olduğu gibi Almanya`da da ırkçılık ve İslam düşmanlığı toplumları zehirliyor. Bu zehirli dalga öylesine yükseldi ki pekçok AB ülkesinde ırkçılar ikinci parti konumuna geldiler. Bazı yerlerde ideolojik olarak iktidarın zihniyetini ele geçirmiş durumdalar. Almanya`da İkinci Dünya Savaşı sonrası ilk defa meclise girdiler.
AB kendi değerleri için tehdidin dışarıdan geleceğini düşünüyor. Halbuki tehdit çok daha büyük bir şekilde içerden yükseliyor. Irkçılık zehiri demokratik değerleri zehirliyor. Göçmen düşmanlığına prim veren her yaklaşım aşırı siyasetleri besliyor. Avrupa için tehdit çok büyüktür. Demokratik yapılar içerden ele geçiriliyor. Tüm Avrupa demokrasileri Weimar Cumhuriyeti gibi kırılganlaşıyor. Irkçılığa karşı güçlü direniş gösterilmeyen her nokta ırkçıların mevzisi haline geliyor.
Mesut Özil yaptığı açıklamayla Almanya`da en beklenmedik yerlerden türeyen Irkçı ve İslam düşmanı yaklaşımlara ayna tuttu. Ve herkese gerçek insanlık değerlerini çok sağlam bir yaklaşımla anlattı. Daha günler önce Fransa`yı şampiyonluğa taşıyan Fransa milli takımının göçmen oyuncuları Avrupa`ya bu iki yüzlülüğü bir kere daha anlatmıştı. Mesut Özil`in "kazanırsam Alman, kaybedersem göçmen sayılıyorum" sözü ırkçılığın iki yüzlü ve hastalıklı haline verilmiş en iyi cevap oldu.
Darbecilerle ve demokratik değerlerden uzak olanlarla çıkarları için kol kola girmekten çekinmeyenlerin, Mesut`un Cumhurbaşkanımızla fotoğraf çektirmesini eleştirmeleri sadece kendi hastalıklı zihniyetlerini teşhir ediyor. Bu fotoğraf ve Mesut Özil`in açıklaması, Almanya ve Avrupa`daki ırkçılara, göçmen düşmanlarına, İslam düşmanlarına ve demokratik değerleri zehirleyenlere verilmiş tarihi bir cevaptır. Yaşananlar, Avrupa`nın demokratlarının gerçekleri görmesi için önemli bir imkandır.
Yaşananlar karşısında susan demokratlar, ırkçılara yol vermek gibi bir tarihi bir hata yaparak kendi geleceklerini kararttıklarını bilmeliler. Almanya tarihi, ırkçıların saldırısına uğrayanlara sahip çıkmayanların aynı akıbeti paylaşmasının örnekleriyle doludur. Herhangi bir ülkedeki en küçük olayla bile ilgilenen Avrupa Parlementosu üyelerinin ve AB kurumlarının Mesut Özil`in aylardır maruz kaldığı bu ırkçı yaklaşımlara karşı suskun kalması, ırkçıların akıl dışılığından daha çok dikkat çekmiştir.
Bu yaşananlardan sonra Merkel`in tavır almak yerine Mesut Özil`in Alman milli takımını bırakmasına dönük olarak "kararına saygı duyuyoruz" demesi, ırkçılar karşısında suskun kalmanın yoludur. Bu yaşananlardan sonra Merkel`in Mesut Özil`e sahip çıkarak ırkçılara karşı tavır alması gerekirdi. Bunun yerine Mesut Özil`in Alman milli takımını bırakmasına dönük olarak "kararına saygı duyuyoruz" demesi, ırkçılar karşısında suskun kalmanın yoludur."